Çelik, Marmara Çalışanlar Federasyonunca Swissotel'de düzenlenen ''Eğitim ve İstihdam: Güncel Gelişmeler ve Eğilimler'' konulu ''İnsan Kaynakları Paneli 2012''de yaptığı konuşmada, çalışma hayatının bir ülkenin adeta yürüyen aksamı gibi olduğunu, bu nedenle en az hükümetler kadar sivil toplum örgütlerinin de sorumluluklarının bulunduğunu dile getirdi. Dünyadaki değişim ve dönüşümün çalışma hayatını da etkilediğini, emek yoğun üretimden teknoloji yoğun üretime geçildiğini, bunun da istihdamı etkilediğini kaydeden Çelik, artık iş sahibi olmanın ötesinde geçerli bir meslek sahibi olmanın öneminin arttığını belirtti. Konjonktürel krizlerin işsizliği tüm ülkelerin can yakıcı konusu haline getirdiğini ifade eden Çelik, özellikle AB ülkelerindeki durumun da endişe kaynağı olmaya devam ettiğini söyledi. Avrupa genelinde 23,5 milyon kişinin iş aradığını anlatan Çelik, dünyada ve Avrupa'da bunlar yaşanırken Türkiye'de istihdamın arttırılması ve işsizliğin azaltılması konusunda önemli mesafeler alındığını ifade etti. İşsizlik oranının 9,8'e indiğini belirten Çelik, bu oranlarla işsizlik oranının son 10 yılda ilk kez bu seviyeye geldiğini dile getirdi. Çelik, işsizlikte gelinen noktadaki başarının sadece hükümetlerin başarısı olmadığını belirterek, ''Bu başarı topyekun 75 milyonun başarısıdır. İstikrar sağlandığı zaman, hedef gösterildiği zaman milletimizin hedefe nasıl kilitlendiğini göstermesi açısından önemli. Türkiye, içeride istikrarlı bir ülke haline gelmiştir. Aynı zamanda dışarıda itibarlı bir ülke noktasına taşınmıştır. Artık Türkiye 12 saati planlayan değil, 12 yılı planlayabilen bir ülke'' dedi. Türkiye'de işsizliğin temelinde yapısal sorunların yattığını ifade eden Çelik, Türkiye'nin tarım toplumundan sanayi ve hizmetler sektörüne hızla evrilme içinde olduğunu söyledi. -İmam hatip okullarının önünün kapatılması- Çelik, geçmişte atılan yanlış ve hesapsız adımlar neticesinde eğitim ve istihdam ilişkisinin kurulamadığını, ayrıca eğitimde de sorunlara neden olduğunu kaydederek, şöyle devam etti: ''İmam hatip okullarının önünü kapatmak gibi hiçbir mantıkla izah edilemeyecek, bilimsel altyapısı olmayan yaklaşımlarla, dayatmalarla Türkiye'de mesleki eğitimin ivme kazanmasının önüne geçilmiştir. Yazık edilmiştir bu yönüyle. O antidemokratik zihniyetlerin bedeli olarak da bugün iş arayan her 3 kişiden 1'i mesleki yeterliliğe ne yazık ki sahip değildir.'' Meslek lisesi mezunlarının istihdamdaki oranının yüzde 7 düzeyinde olduğunu belirten Çelik, örgün eğitimde, mesleki eğitimde sorunların var olduğunu dile getirerek, ''Türkiye, bu alanda uzun yıllardır ciddi sorunlarla karşı karşıya. Siyasi alanı düzeltemediği için, yürüdüğü yoldaki engelleri kaldıramadığı için sıkıntılarla gelmiştir'' diye konuştu. Meslek standartları belirlediklerini de ifade eden Çelik, ''Mesleki eğitim, Türkiye'nin geleceğinin sigortasıdır'' dedi. Sosyal haklar ve istihdamın arttırılması noktasında da önemli icraatlara imza atmaya devam ettiklerini kaydeden Çelik, 2 milyon emekliyi ilgilendiren intibak konusunu çözdüklerini ve farkların emeklilerin ücretlerine Ocak 2013'te yansıyacağını kaydetti. Çalışma hayatıyla ilgili önemli gündem maddeleri olduğunu 2821 ve 2822 sayılı sendikallarla ilgili yasaları rafa kaldıracaklarını ifade eden Çelik, bu konudaki yasa tasarısının komisyonlarda tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. Çelik, memurlara toplu sözleşme hakkı tanıyan yasal düzenlemenin de komisyonda ele alınacağını belirterek, bu tasarılar yasalaştığında Türkiye'de çalışma hayatının yeniden düzenlenmiş olacağını dile getirdi. -Kıdem tazminatı- Bakan Çelik, kıdem tazminatı konusuna da değinerek, şunları kaydetti: ''Çalışma hayatımızda önemli katılıklardan biri olan, gerek çalışanlar, gerekse işverenlerimiz tarafından şikayet konusu olan, 1970'li yıllardan beri de çözümü konusunda çok konuşulan kıdem tazminatı uygulamasından, kıdem tazminatı fonuna geçişle ilgili bakanlık bünyesinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kıdem tazminatı fonuna geçiş konusunun istihdamla bağlantısı var. Sistemin katılıklarının ortadan kalkması ve bu konudaki esneklikler istihdam açısından önem arz ediyor. Çözümü konusunda bir irade ortaya koymuş bulunuyoruz. Ele alınan bu konuların her biri ya işçiyi memnun ediyor ya işvereni memnun ediyor. Bunların ortasını bulup her ikisini az çok memnun edecek bir yol takip etmek çok zor. İşte onu yapmaya çalışıyoruz.'' Türkiye'nin ihtiyacı olan ve sürüncemede olmaması gereken temel konuları uzlaşı ve diyalog çerçevesinde çözmeye çalıştıklarını da dile getiren Çelik, taşeron işçilerin durumu konusunda da emeğin sömürüsünü önleyecek şekilde bir çözüme ilişkin çalışmaların sürdürüldüğünü anlattı. İşsizliği 2023 yılında yüzde 5'lere çekmeye çalışan Ulusal İstihdam Stratejisi'nin hazırlıklarına da dikkati çeken Çelik, bu belgeyi yakın bir zamanda yayımlayacaklarını söyledi. Çelik, strateji belgesinin en önemli hedefinin de eğitim ve istihdam ilişkisi olduğunu dile getirdi. İstihdamda eğitimin önemine vurgu yapan Çelik, son dönemdeki 12 yıllık kesintisiz eğitim tartışmalarına da işaret ederek, ''Dünyanın hiçbir ülkesinde kesintisiz eğitim söz konusu değilken bizdeki tartışmaların hangi düzeyde olduğunu kamuoyu izliyor'' dedi. Marmara Çalışanlar Federasyonu Başkanı Ramazan Yüksel de devletin nüfusun eğitim düzeyini arttırmadaki gayretinin ortada bulunduğunu, eğitimin sadece devletin işi olmadığını, sivil topluma da önemli görevler düştüğünü dile getirdi. Konuşmanın ardından İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Murat tarafından Bakan Çelik'e günün anısına hediye sunuldu.