Baş
bakan Yardımcısı Bekir
Bozdağ,
teklifle yapılmak istenenin, MİT Kanunu'nu yeni ceza mevzuatına uyumlu hale getirmek olduğunu kaydetti. Bozdağ, teklifin devam eden davalara müdahale anlamı taşımayacağını söyledi.
Bozdağ,
TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilen teklifin görüşmeleri sırasında, milletvekillerinin
eleştiri ve sorularını yanıtladı.
Bazı milletvekillerinin MİT'i ''melanet'' bir kurum olarak nitelendirdiğini belirten Bozdağ, ''MİT, melanet bir kurum değil. MİT,
ülkemizin gözbebeği kurumlarımızdandır'' dedi.
Bozdağ, ortada konuyla ilgili bir çok rivayetlerin dolaştırıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:
''Buradan hareketle
Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milletiyle, bütünlüğüne, bağımsızlığına, güvenliğine, Anayasal düzenine ve milli gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı, içten ve dıştan yöneltilen faaliyetler hakkında,
milli güvenlik istihbaratını devlet adına temin için çalışırken, hayatı ve canı pahasına görev yapan insanlar... Ülkenin güvenliği için
terör örgütleri ya da başka birtakım yapılarla ilgili de bunlar istihbarat topluyorlar. Bu bilgileri ilgili yerlere intikal ettiriyorlar ve pek çok çalışma, bu bilgiler çerçevesinde yapılıyor. Terör örgütleri, böylesi bir durum ortaya çıktığı zaman, buna bir bedel ödetiyorlar ve bedeli göze alarak canı pahasına bu insanlar mücadele yapıyorlar.
Görevleri tehlikeli bir görev, pek çok kurallar var ve bu kuralların içerisinde kalarak bir yandan bunu yapacaklar öte yandan siz bunları himaye eden düzenlemeleri yapmak durumundasınız. Bu sadece MİT için değil dünyanın başka yerlerinde görev yapan teşkilatlarda da benzer düzenlemeler var. O nedenle
kanunlara bazı konularla alakalı istisnalar konulmuş. Konunun önemi, hassasiyeti ve ülke güvenliği açısından dikkat edilmesi gereken noktalar nedeniyle konmuştur. Ancak bir kaç zamandır yapılan değerlendirmelerle, bir taraf, 'KCK ve PKK'yı MİT kurdu' diyor, bir taraf da 'bunu başka türlü yansıtmaya kalkan başka bir anlayış var, bak bizimle halkın arasına şey koyuyorlar, bunlar farklı, siz bunlarla irtibat kurmayın' diyor. Her iki görüş de MİT'e yönelik bir
iftiradır.''
-''Bir tane yanlış yapan insan var diye...''-
Bozdağ, ''MİT'te yanlışa karışan insan yoktur'' denilemeyeceğini belirterek, başka kurumlarda da yanlış yapan insanlar olabileceğini bildirdi. Bozdağ, ''Ama 'bir tane yanlış yapan insan var veya çıkarıldı' diye bütün insanları yanlış yapmakla o kurumu itham etmek yanlış olur'' dedi.
MİT'in yıpratılmasının doğru olmadığını ifade eden Bozdağ, ''MİT'in içeriden ve dışarıdan yıpratılmasını; Türkiye'nin güvenliği ve bekası için çok önemli görev yapan bu kurumu yıpratmak, gözden düşürmek, saygınlığını ortadan kaldırmak ve sorgulamak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmek olarak düşünüyoruz. Bu nedenle bu konularda biraz daha hassasiyet gösterirlerse memnun oluruz'' diye konuştu.
Bekir Bozdağ, yanlış yapan varsa savcının gerekeni yapacağını belirterek, şöyle konuştu:
''
Başbakan çetelerin kurulmasına müsaade etmez, çetelerden
hesap sorar. Başbakan çete kuracakmış veya böyle bir şey yapacakmış gibi bir anlayış sağlıklı bir demokrasiye yakışmayan bir anlayıştır. Başbakanlar bu ülkenin menfaatlerini en az hepimiz kadar düşünürler, Türkiye'de bugüne kadar görev yapan bütün Başbakanlar için de aynı şeyi söylüyoruz.
Sayın Başbakan'ın hayatı, milletin gözü önündedir.
Çetelerle,
mafyayla, hukuk dışı yapılanmalarla bu
iktidar döneminde nasıl mücadele edildiğinin tanığı bütün Türkiye'dir. Bir ülkenin Başbakanı 'suç işle' diye adam görevlendirmez, kanunlar da buna izin vermez, sayın Başbakan da buna izin vermez; 'gidin falanları
infaz edin, öldürün, şunu yapın, bunu yapın...' Olacak iş mi böyle? Böyle ihtimalleri akla getirmek bile yanlıştır, iftira olur. Olacak iş değil. Bu hususlarda herkes
Parlamentoya güvenecek. Vesayet makamları, demokrasiye, millete, iradeye güvenmeyenler, 'Başbakanlar yanlış yapıyor, ortalığı dağıtıyor, biz gelip düzeltiyoruz' anlayışını kimlerin dillendirdiğini herkes biliyor. Bu ülkenin Başbakanı'nı çete ve mafya kurmakla, infaz timleri kurmakla itham etmek çok büyük bir saygısızlıktır.''
Bozdağ'ın bu sözleri tartışmaya neden oldu.
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza
Öztürk, ''Siz Başbakan'a özel çete kurdurma yetkisi veriyorsunuz, çetenin başına da Başbakanı geçiriyorsunuz. Saygısız sensin bakan'' dedi.
Öztürk'ün, ''Bu
yargıya müdahaledir, senin yaptığın yargıya müdahale etmenin daniskasıdır. Dün söylediğin bugün söylediğini tutmuyor, ağzından çıkanın arkasında dur'' demesi üzerine,
AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel, ''Otur yerine'' diye bağırdı. AK Parti'li milletvekilleri de Öztürk'e tepki gösterdi.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ da tepkisini ''Ayıptır yahu, Başbakan'ı çete kurmakla itham eden imalı imasız konuşuyorsunuz'' diyerek gösterdi.
TCK değişince bazı uyum yasalarının Meclis'ten geçtiğini anımsatan Bozdağ, ''MİT Kanunu'nda bu uyum düzenlemeleri yapılmadı. Uyum düzenlemeleri yapılmış olsaydı bugün; genel kanun, özel kanun tartışmaları yapılmazdı'' diye konuştu.
-''Başbakan'ın yaptığı işlemde yargı yolu açıktır''-
Bozdağ, MİT Kanunu'nun 26. maddesinin 1983'ten beri yürürlükte olduğunu anımsatarak, ''Burada yapılmak istenen MİT Kanunu'nu yeni ceza mevzuatında ortaya çıkan değişikler çerçevesinde uyum yapmaktan ibarettir, uyumu yasasıdır bu açıdan'' dedi. Bozdağ, bu teklifin, devam eden davalara müdahale anlamı taşımayacağını yineledi.
Soruşturmaların Başbakanın iznine tabi tutulmasının yargı denetiminden kaçırmak anlamına gelmeyeceğini ifade eden Bozdağ, ''Çünkü Başbakanın yaptığı işlem, idari bir işlemdir ve idarenin bütün
eylem ve işlemlerine karşı da yargı yolu açıktır. Parlamento, kamuoyu denetimi vardır, sandıkta seçmenin denetimi vardır. Bunun üstünün örtülmesi mümkün değil. Görev sınırlarını aşan, yasadaki tanımın dışındaki şeyler olduğu zaman sayın Başbakan da görev yapacak başka başbakanlar da bunu himaye eden tavır içinde olmaz'' diye konuştu.
MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak ise ''Bu teklifi
Hükümet olarak bu kadar sahiplenmeniz bile ayıp'' ifadesini kullandı.
AA