"
Hükümet,
BDP'yi
kapatmaya hazırlanıyor." iddiasını ortaya atan BDP
Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'a
cevap Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Siyasi Başdanışmanı ve
Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan'dan geldi. Yalçın Akdoğan,
PKK ve
KCK operasyonları konusunda beklediği kamuoyu desteğini bulamayan BDP'nin "
parti kapatma" konusundaki duyarlılığa hitap ederek
destek halkası oluşturmak istediğini kaydetti.
AK Parti'nin 'parti kapatma' konusundaki görüşünün belli olduğunu belirten Akdoğan, "Partiler değil, şahıslar cezalandırılmalı. Sayın Başbakan'ımızın defaatle açıkladığı gibi biz, şahısların işledikleri suçlardan dolayı tüzel kişiliklerin kapatılmasını doğru bulmuyoruz." dedi.
Yalçın Akdoğan, bazı köşe yazarlarının dile getirdiği 'BDP'nin kapatılacağı' iddialarını değerlendirirken, suçu yargı kararıyla kesinleşen parti yöneticilerinin cezalandırılması yerine partilerin kapatılmasının, amacı ve maksadı aşan bir cezalandırma yöntemi olduğunu söyledi.
Akdoğan, demokratik ülkelerde parti kapatmanın kriterleri konusunda genel bir kanaat oluştuğunu,
Venedik Kriterlerinin de bu yönde bir çerçeve ortaya koyduğuna dikkat çekti. AK Parti'nin 12 Eylül'de halkoylamasına sunulan anayasa değişikliği paketinde 'parti kapatmayı zorlaştıran' düzenlemeyi gündeme taşıdığını, ancak diğer partilerin destek vermemesi sebebiyle bu değişikliğin hayata geçirilemediğini hatırlattı.
Akdoğan, şöyle devam etti: "Şahısların hataları sebebiyle partilerin tüzel kişiliklerinin cezalandırılması ileri demokrasiye uygun düşmeyen bir durumdur. Bazı AK Partili milletvekillerinin BDP'ye yönelik eleştirilerinin, kapatma davasına zemin hazırlamak için BDP'yi
hedef haline getirme amacı taşıdığına dair yorumlar gerçeklikle bağdaşmamaktadır. BDP'yi eleştirmek başkadır, kapatılmasına yönelik bir gayretin içine girmek başkadır. Böyle bir yaklaşım, AK Parti'nin partilerin kapatılmasına yönelik ilkesel duruşuyla da, kuvvetler ayrılığı ilkesiyle de bağdaşmamaktadır. AK Parti siyasi rakipleriyle siyasi zeminde
rekabet etmekten bugüne kadar çekinmemiştir, bundan sonra da siyasi mücadelesini siyasi zeminde sürdürecektir. Başka partilerin AK Parti'yi eleştirmesi ne kadar demokrasinin doğasına uygunsa, AK Partili milletvekillerinin BDP'yi eleştirmesi de o kadar meşru, normal ve hukukidir. Bunu, hedef gösterme ve tehdit olarak nitelemek siyasi söylem ortaya koymaktan başka bir anlam taşımaz.''
'Parti kapatma' duyarlığıyla destek halkası oluşturmaya çalışıyorlar
Yalçın Akdoğan, PKK ve KCK operasyonları konusunda destek bulamayan BDP'nin "parti kapatma'' konusundaki duyarlılığa hitap ederek destek halkası oluşturmak istediğini de vurguladı. Akdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Bizim eleştirdiğimiz husus,
legal bir siyasi partinin illegal bir örgütü sahiplenmeyi alenileştirerek hukuk
sistemine bir dayatmaya girmeye çalışmasıdır. BDP'nin PKK/KCK'yı sahiplenme yönündeki
eylem ve söylemlerinin hukuki yansımaları yargının konusudur, bizim vurgumuz, bunun demokratik siyasete zarar verdiği hususudur. Her parti demokratik sistem içinde kendi projesini, aykırı da olsa görüşünü ortaya koyar; bunun hukuk sistemini yok sayan bir dayatmaya dönüşmesi veya illegal örgütlerin ve
terörün desteğiyle hayata geçirilmeye çalışılması bir problem olarak ortaya çıkabilir. Demokratik siyasetin gereği sadece parti kapatmayı hoş görmemek değil, aynı zamanda terörü ve terörle ilişkiyi reddedebilmektir. Terör ilişkisini reddetmek de demokrasinin gereğidir.''