İşte Başbakan'ın konuşmasından satırbaşları: Yurtdışındayken 8 şehit haberini aldık, milletimizin başı sağolsun. Diyarbakır'da yaralanan polislerimize ve vatandaşımıza da Allah'tan şifa diliyorum. Teröre karşı mücadelemizde de aynı kararlılığımızın süreceğini ifade etmek istiyorum. Bu işin tek çözümü terör örgütünün silah bırakmasıdır. silah bırakılmadığı sürece güvenlik güçlerimizin operasyonlarını durdurması söz konusu olamaz. Silahlar bırakıldığı anda da operasyon biter. Uçağımız düşürüldü diyemiyoruz Genelkurmayımız gerekli açıklamayı yaptı. Uçağın düştüğü nokta, düşürüldüğü diyemiyorum. kesin bilgiler elde yokken söylemek mümkün değil. Biraz sonra bir toplantımız olacak. Bu konuyu görüşeceğiz. Pilotlarımızla ilgili şu anda bir haber yok. Arama tarama neticesinde orada bakalım ne gibi bulgular elde edilecek. Bu çalışmalar netice alınana kadar devam edecek. detaylı bilgileri yapacağımız toplantıdan sonra açıklarız. Kandil için kimseden izin almayız Terör olayları ile ilgili bir soruya da Erdoğan, olayların ardından Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının olay yerine giderek gereğini yaptıklarını belirterek, "Yapanın yanında kar kalmayacak. Gereğini mutlaka ödeyecekler. Ya silahı bırakacaklar ya silahı bırakacaklar. Kendilerine başka yerler bulmuşlarsa gidebilirler. Kandildekiler zaten başka ülkedeler. Kuzey Irak da bu tablodan rahatsız. Barzani'nin yaptığı açıklama var." dedi. Kandil'e operasyona karar verdiklerinde izin alma gibi bir durumun söz konusu olamayacağının altını çizen Erdoğan, "Nato'nun üyesiyiz ve ülkemize saldırı olduğunda gereken cevabı anında verebiliriz. Hedef sadece bu milleti huzursuz etmektir. Biz buna müsaade etmeyeceğiz." diye konuştu. Dağlıca zamanlaması Bu tür şeyler olacak diye bizim yurtdışı seyahatlerimiz hiçbir zaman ertelenmez. Bunlara bağlı olarak da yürümez. Bizim kurulu bir sistemimiz var, arkadaşlarımız müdahale eder. Şu anda da görüldüğü gibi anında cevabı verilmiştir. Bizim temennimiz bu raddedye gelmeden bu iş bitirilsin. Ülkenin genelinde bu rahatsızlık var. Her yerden şehidimiz çıkıyor. Biz analarımızın, bacılarımızın ağlamasını istemediğimiz için bunu söylüyoruz. Kürt, Kürdü de vuruyor. Böyle bir durum da var. Türk'ü Kürt'e vurdurmak diye bir şey yok. Bu iş şirazesinden çıkmış. Yapanlar hedeflerinin farkında değiller. Bu milletin huzursuzluğuna biz müsaade etmeyeceğiz.