Erdoğan: 1 lirayı alan köşesini yazıyor

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuştu.

Erdoğan: 1 lirayı alan köşesini yazıyor

AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi, Uludere olayı, Taraf gazetesinin Stratfor'un iddiasına dayandırdığı 'Erdoğan'ın 2 yıl ömrü kaldı' manşeti ve hapisteki gazeteciler konularına değindi. Konuşmasında muhalefete de çok sert eleştiriler yönelten Başbakan, CHP, MHP ve BDP'yi Kürt sorununun çözümü için attıkları her adımın karşısında olmakla suçladı. "Kürt meselesini, bedeli ne olursa olsun milletimizin desteğiyle çözeceğiz" diyen Erdoğan, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ne milletin destek verdiğini bunun da hem 12 Eylül referandumu hem de genel seçim sonuçlarıyla kanıtlandığını söyledi. Konuşmasının sonunda hapisteki gazeteciler konusuna da değinen Başbakan Erdoğan, konuyu detaylı şekilde incelettiğini ve 105 gazeteci hapiste iddiasına kanıt olarak sunulan gazetecilerin listesini verdi. TARAF'IN MANŞETİNE SERT CEVAP Başbakan Tayyip Erdoğan, Taraf Gazetesi'nin dün manşetten verdiği ve Stratfor'un 'Erdoğan'ın 2 yıl ömrü kaldı' iddiasına dayandırdığı haberine de konuşmasında çok sert tepki gösterdi. "Söylentilere kapılıp bize ömür biçenler büyük bir küstahlığın içindedirler" diyen Başbakan, şunları söyledi: "Biz kadere inanmış bir partiyiz. Biz millete hizmet yolunda elini, belini taşın altına koymuş bir kadroyuz. Bu canın sahibi Allah'tır. Bu canı alacak da Allah'tır. Biz tehditlere boyun eğmeyiz. Ecel geldiğinde ne bir saat ileri alınır ne de geri. Söylentilere inanıp bu söylentileri manşetlerine taşıyanlar da büyük bir küstahlığın içindedir. Söylentilere kapılıp bize ömür biçenler büyük bir küstahlığın içindedir. Hani bazı kafelerde müzik kutuları vardır, 1 liraya çalışır. İşte şu anda böyle çalışan gazeteciler var. 1 lirayı alan köşesini yazıyor. 1 lirayı alan manşeti atıyor. 28 Şubat döneminde askeri manşetler atanlar, şimdi demokrasi havarisi kesildiler. Bu manşetleri atanlar çok iyi bilsinler, Allah'ın verdiği ömrü ne bir dakika ileri ne bir dakika geri götüremezsiniz. Plan ona aittir." "MİLLETİMİZ AÇILIMA DESTEK VERDİ" Kürt meselesi ile ilgili terör sorununa bakışımız en başından bellidir. Biz Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi adı altında yeni ve kararlı bir süreç başlattık. Milletimiz de bu adımlarımıza iki kez onay verdi. 12 Eylül referandumu ve seçimlerde. Mesele eli silahlı bir terör örgütüyle bir mücadele değildir. Bunun siyasal, sosyolojik boyutları var. Bir de istismar, çıkar ve uluslararası çıkar boyutları var. Terör yurtiçi ve yurtdışında siyaseti dizayn etmek için kullanılıyor. 30 yıldır devam eden terör birilerine çıkar sağladığı için kollanmış, beslenmiştir. Burada uyuşturucu kaçaklığı mı, insan kaçakcılığı mı, silah kaçakcılığı mı istersin... Hepsi var. Karşımızda eli silahlı teröristler yok, aynı zamanda Türkiye düşmanlarına taşeronluk yapanlar var. Uluslararsı uyuşturu trafiğini yöneten kartellerin maşası bir örgüt var. "BEDELİ NE OLURSA OLSUN BU MESELEYİ ÇÖZECEĞİZ" Türkiye'de herkes bu meselenin çözümünü istiyor. Ama silah kartelleri, uyuşturucu tacirleri bu meselenin çözümünü istemiyor. Kendi şahsi hırsları uğruna terör sorununun çözümünü istemeyen kesimler var. MHP bu süreçte bize destek vermedi. MHP, CHP ve BDP Kürt sorununun çözümü için attığımız her adımın karşısında oldu. Bunlar AK Parti karşısında birbirleriyle ittifak yaptılar. Biz bu yolda onlarla değil aziz milletimizle birlikte yürüyoruz. Biz gücümüzü milletten alıyoruz. Bedeli ne olursa olsun, milletimizin desteğiyle bu meseleyi çözeceğiz. Bu uğurda son nefesimize kadar mücadele etmeyi de sürdüreceğiz. 1071'den bu yana biz birçok badireyi birlikte atlattık. Kardeşlik hukukunu birlikte yücelttik. Kim hangi hesabı yaparsa yapsın bu kardeşliği zedeleyemez. Bizim kardeşliğimiz çünkü kavmiyet birlikteliği değildir. Bizim inanç birlikteliğimiz var. Biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. "ULUDERE OLAYININ ÜSTÜNE SAMİMİYETLE GİDİYORUZ" Uludere'de yaşanan olay, meseleye gönül gözüyle bakanlar ile fırsatçılar arasındaki farkı göstermiştir. BDP ve CHP kolkola girerek acılar içindeki o evleri bir siyasi fırsatçılığa çevirmek için kullanmak istedi. BDP'li vekiller Uludere basın toplantısı öncesinde attıkları kahkahalarla ne kadar iki yüzlü, taş kalpli olduklarını gösterdiler. Uludere'deki kardeşlerimin kuşkusu olmasın. Bu olayın içyüzü aydınlatılacak. Biz AK Parti olarak vicdanlı bir partiyiz. Her annenin, babanın gözyaşı bizim yüreğimize akar. Bütün kışkırtmalara rağmen bu meselenin üstüne samimiyetle gidiyoruz. "BİZE ÖMÜR BİÇENLER KÜSTAHLIK İÇİNDELER" Biz kadere inanmış bir partiyiz. Biz millete hizmet yolunda elini, belini taşın altına koymuş bir kadroyuz. Bu canın sahibi Allah'tır. Bu canı alacak da Allah'tır. Biz tehditlere boyun eğmeyiz. Ecel geldiğinde ne bir saat ileri alınır ne de geri. Söylentilere inanıp bu söylentileri manşetlerine taşıyanlar da büyük bir küstahlığın içindedir. Söylentilere kapılıp bize ömür biçenler büyük bir küstahlığın içindedir. Hani bazı cafelerde müzik kutuları vardır 1 liraya çalışır. İşte şu anda böyle çalışan gazeteciler var. 1 lirayı alan köşesini yazıyor. 1 lirayı alan manşeti atıyor. 28 Şubat döneminde askeri manşetler atanlar şimdi demokrasi havarisi kesildiler. Bu manşetleri atanlar çok iyi bilsinler, Allah'ın verdiği ömrü ne bir dakika ileri ne bir dakika geri götüremezsiniz. Plan ona aittir. "KÜRT ANNELERİNE SESLENİYORUM..." Kürt kardeşlerime, Kürt annelerine sesleniyorum. Birileri sizlerin gözyaşlarınız üzerinden istismar siyaseti yapıyor. Siz çocuklarınızın 13, 14 yaşındaki çocukları yerin 300, 400 metre altındaki mağaralarda eğitildiğini biliyorsunuz. Örgüt içindeki infazları biliyorsunuz. Şunu sorun kendinize, biz bunlara oyumuzu veriyoruz, desteğimizi veriyoruz. Peki bunlar bize ne veriyor diye bir sorun. Kürt kökenli kardeşim, anam, bacım sen buna layık mısın? Biz Şırnak'a havalanı yapacağız diyoruz bunlar bizim karşımıza çıkıyor. Iğdır'da aynı. Biz görevimizi onlara rağmen yapmaya devam edeceğiz. TUTUKLU GAZETECİLER LİSTESİ Türkiye'de bir sendika uzun zamandır hem yurtdışında hem de yurtiçinde kara bir propaganda sürdürüyor. Gazetecilerin tutuklu olduğunu söylüyor. Ana muhalefet partisi de bu propagandaya alet oluyor. Kılıçdaroğlu biliyorsunuz yurt dışında 100'den fazla gazeteci hapishanede diye söyledi. CHP'ye gönül vermiş kardeşlerim bu diyeceklerimi iyi dinlesin lütfen. Bir sendika 105 gazecinin tutuklu olduğunu iddia etti. Bunların hepsini tek tek incelettim. İsim listesindeki 25 kişi hükümlü, 70 kişi ise tutuklu. Listedeki 6 kişi ise yok. Hayali isimler yani. Diğerleri de tahliye olmuş. Listedeki sadece 6 ismin sarı basın kartı var. Bu listedeki 69 kişi KCK ile ilişkilendiriliyor. 7 kişi DHKPC ile 11 kişi Devrimci Karargah örgütü ile 4 kişi de MLKP örgütü ile ilişkilendiriyor. Son dönemde ergenekondan alınan iki gazeteci ise bu listede yok. "PUSULASINI KAYBETMİŞ BİR GENEL BAŞKAN..." İngiltere'de de gazeteciler tutuklandı. Son iki haftada 6 gazeteci tutuklandı. Ama İngiltere'deki muhalafet partilerinin yurtdışında ülkelerini şikayet ettiklerini duymadım. Şimdi CHP tabanınındaki kardeşlerime soruyorum, bu CHP nereye götürülmek isteniyor? Listeyi görmek isterse CHP, hemen onu da gösteririz, göndeririz. Pusulasını kaybetmiş bir genel başkan CHP lideri olduğu sürece biz çok kolay kazanırız. Ama bu demek değil ki biz ipe un sereceğiz. Güçlü bir muhalefete demokrasilerde ihtiyaç vardır. Bu hem Türkiye için hem bizim için gereklidir. 12 saat konuşan milletvekilleriyle övünüyorlar. Benim oğlum bina okur döner döner yine okur. 12 saat konuşmuşta içeriği ne? Ne konuşmuş? CHP 79 bin saattir konuşuyor da ne dedi?
<< Önceki Haber Erdoğan: 1 lirayı alan köşesini yazıyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER