TBMM Genel Kurulunda,
CHP'nin
Adalet Bakanı Sadullah Ergin hakkında verdiği
gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
Önerge sahipleri ve gruplar adına yapılan konuşmalardan sonra Adalet Bakanı Ergin, eleştirileri yanıtladı.
Görüşmelerin tamamlanmasından sonra yapılan oylamada, gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
CHP, Adalet Bakanı Ergin hakkında, ''görev sorumluluğunu savsaklayan, aksatan, yerine getirmeyen, demokratik hukuk devletinin temel güvencesi olan yargı bağımsızlığının korunabilmesi için çaba göstermediği'' gerekçesiyle gensoru önergesi vermişti.
MHP
Konya Milletvekili Faruk Bal, ''Şimdi gemlenemeyen, önlenemeyen, Cumhurbaşkanı'ndan Baş
bakan'a ve bakanlara kadar rahatsız olduğunuz, kamu vicdanıyla çelişen,
adalet duygusunu örseleyen bir yargıyı yaratmış olduğunuz. Bunun hesabını elbette vereceksiniz'' dedi.
TBMM Genel Kurulunda, CHP'nin, Adalet Bakanı
Sadullah Ergin hakkında verdiği gensoru üzerinde MHP Grubu adına konuşan Bal, Adalet Bakanı'nın rejimin yanı sıra vatandaşın hak aramasında memnuniyet yaratacak ortamı yaratma görev ve sorumluluğu bulunduğunu söyledi.
10 yıllık
AK Parti iktidarında Ana
yasal ve yasa değişiklikleriyle parlamenter
demokrasi yerine ucube bir sisteme geçildiğini, denetimsiz güçler yaratıldığını savunan Bal, ''Denetimsiz bir yürütme dikta olur. Bunun oluşmasında Adalet Bakanı'nın sorumluluğu vardır'' diye konuştu.
Bakanlığın KHK'lar ile adaleti düzenlediğini savunan Bal, şöyle konuştu:
''Adını sanını bilmediğimiz bir
takım mihraklar yargılama yapmaktadır.
Kamuoyunda önceden kimin, ne zaman tutuklanacağını söyleyen paralel yargı organı oluşmuştur. Bu 4. kuvvet diyebileceğimiz bir el marifetiyle yapılıyor. Yandaş olarak adlandırılan bu medya ile adalet yönlendiriliyor. Kamuoyu bu çirkin, yalan, fitne kişiler eliyle oluşturulmaktadır. Burada adalet var mı? Sayın Bakan sizden beklenen, bunları yapanlar hakkında yasalar karşısında gereğini yerine getirmektir. Ama siz şunu yapmıyorsunuz, hakkında 5-6 bin
dava açılan bu organlar için af getiriyorsunuz ve buna da reform diyorsunuz. Bu insan hakkı ihlalidir. Gelecekte
Türkiye, bu basın yayın organlarının yaptığı yayınlarla yönlendirilen mahkemelerde verilen kararlar
AİHM'de Türkiye'yi mahkum ettirecektir. Siz sırf
yandaş olsun diye, siyasi rakiplerinizden, önünüzdeki engeller temizlensin diye bunlara izin veriyorsunuz. Öbür dünyada bunlardan sorumlusunuz.
Anayasa ve yasa değişiklikleriyle yandaşlaştırdığınız, yandaş olmayanları ötekileştirdiğiniz, bundan dolayı ikiye böldüğünüz noktada o muhteşem gücü eline geçiren yandaşlar, artık sizin sözünüzü dinlemez oldu. O yandaşlar, eminim sizin de rahatsız olduğunuz kararları vermeye başladı. Bu Jurasic Park'a benziyor. Siz de şimdi gemlenemeyen, önlenemeyen, Cumhurbaşkanı'ndan Başbakan'a bakanlara kadar rahatsız olduğunuz, kamu vicdanıyla çelişen, adalet duygusunu örseleyen bir yargıyı yaratmış olduğunuz. Bu yargının elbette hesabını vereceksiniz.''
Bal, Türkiye'de yargının sorununun
insan hakları, demokrasi ve rejim sorununa dönüştüğünü ileri sürerek, ''Bu yargı vatandaşların canını yakmaktadır.
Yargı yandaşlar tarafından
silah olarak kullanılmaktadır. Susturucusu olmayan bir silah olarak kullanılan, güçlü olarak patlayan, patladığında skandal kararlar olarak yorumlanan kararlar veriyorlar'' diye konuştu.
-''
HSYK,
Avrupa standartlarına uygun hale getirildi''-
AK Parti Grubu adına konuşan
İstanbul Milletvekili
Mustafa Şentop, Türkiye'de hukuk alanında büyük gelişmeler yaşandığını belirterek, 2004 yılında iç hukuku ile çatıştığında uluslararası anlaşmaların gözönünde bulundurulmasının devrim niteliğinde olduğunu, ayrıca 12
Eylül referandumuyla kabul edilen anayasa değişikliklerinin yargının bağımsızlığı ve demokratik meşruiyeti açısından çok önemli olduğunu söyledi.
HSYK yapısının Avrupa ülkeleri standardına uygun hale getirildiğini savunan Şentop, daha önce bir kast sisteminin oluştuğunu belirtti. HSYK'da bakan ve müsteşarın bulunmasının yargı bağımsızlığı açısından eksiklik olarak değerlendirildiğini ifade eden Şentop, ''Bakanın kullandığı oyun etkisi üçte bir oranında azaltıldı. Bakanın, dairelerin çalışmasına katılmayacağı, Genel Kurulda
disiplin işlemleriyle ilgili toplantılara katılmayacağı ve oy kullanamayacağına ilişkin hükümler önemlidir. Bakanın temsil ve idari görevi vardır. HSYK'nın yeni yapısı, yargı bağımsızlığı açısından çok ileri bir adımdır'' diye konuştu.
Türkiye'nin yargı ile ilgili sorunlarının yeni olmadığını belirten Şentop, şöyle konuştu:
''50 yılda Türkiye, kast sistemiyle çalışan bir yarı düzeniyle karşı karşıya kalmıştır. Yargı kimseye karşı
hesap vermeyen bir kurumdu. Yargı, HSYK ile birlikte yürütmeden ve
kayıtdışı odakların müdahalesinden kurtulmuştur. Türkiye'de bir davanını sonuçlanması ortalama 5 yıldır, AİHM'de bu kadar süre alıyor. AİHM Türkiye aleyhine vermiş olduğu kararlar, 10 yıl önceki olaylarla ilgilidir.
Adil yargılama ile ilgili kararlar, uzun yargılama süresiyle ilgilidir. Uzun tutukluluk süreleriyle ilgili verilmiş kararlar yok denecek kadar azdır. Özel yetkili mahkemelerle ilgili de çıkartılan
kanuni düzenleme, 2004 yılında CHP desteğiyle geçmiştir. Yeni bir anayasa, hukuk ve
yargıç kültürüyle bu sorun aşılabilecektir.'
AA