Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Haram sultası sürsün deniliyorsa, AKP doğru adrestir. İhanet kervanı ilerlesin deniliyorsa, AKP makul bir seçenektir. Türkiye federasyona gerilesin, İmralı canisi ev hapsine çıksın, PKK'lılar affedilsin, Türk milleti kardeş kavgası yaşasın isteniyorsa AKP ve başkanlık sistemi bulunmaz Hint kumaşıdır." dedi.
Devlet Bahçeli, Kırşehir Cacabey Meydanı'nda partisi tarafından düzenlenen 'Nefesimiz Ensenizde Olacak' temalı mitingde konuştu. AK Parti ve diğer partilere oy vermiş tüm kardeşlerine seslendiğini belirten Bahçeli, "Gelin elinizi vicdanınıza koyun, gelin samimiyetle muhasebe yapın. Özellikle AKP'ye oy vermiş kardeşlerim, bir an için düşünün, bir an için tefekkür edin. Erdoğan'ı Başbakan yaptınız, Cumhurbaşkanı makamına layık gördünüz. Buna saygı duyuyorum. Fakat 12 yıl Türkiye'yi yönetmiş Erdoğan hala sizden, hala AKP'ye oy veren vatandaşlarımdan yetki istiyor, yeni yeni unvanlar bekliyor. Kazanan Erdoğan'dır, 1 katrilyon 370 trilyona mal olan kaçak ve karanlık sarayda oturan Erdoğan'dır, çalan, soyan, yürüten 17-25 Aralıkçılardır. Şu işe bakınız ki yükselen Erdoğan'dır, dolar milyarderi olan, villaları, gemileri, kupon arazileri sıra sıra dizen gene Erdoğan'dır. Peki Kırşehirli mazlumu, Kırşehirli mağduru, Kırşehirli işsizi, Kırşehirli yoksulu hatırlayan, önemseyen, derdiyle dertlenen var mıdır, varsa nerededir? Ne berbat bir düzendir ki çalışan sizsiniz, çalan onlardır. Vergi ödeyen sizsiniz, aşıran onlardır. Emek veren sizsiniz, alın teri hırsızları onlardır.
Onları uzaklarda aramayın, onları görmek için başka yerlere bakmayın. Millete küfreden havuzcular, devletin malını deniz gören asalaklar onlardandır. 30 yaşındaki bir İranlı kara paracı ve bu karanlık simanın eline düşen eski bakanlar onlardandır. Ayakkabı kutularına milyon dolarları koyan, yatak odalarına servet saklayan hırsızlar onlardandır. Rüşveti bağış gören, yolsuzluğu kapatmak için fetvalar düzen sahte alimler onlardandır. Hırsızlığı günah işleme özgürlüğü olarak tevil eden arsızlar onlardandır. Bir kolunuzdaki saate bakın, bir de 700 bin liralık saat takanları düşünün; işte bunlar ve elbise kılıflarında, çikolata kutularında rüşvet alan onlardandır. 17-25 Aralık'ta ele geçen soygun paralarını, 'paralel polisler koydu' diyerek hayasızca iftira atan, sonra da faiziyle birlikte geri alınca ses çıkarmayan haramzadeler onlar arasındadır. Onların gücü ve güvencesi saraydadır. Onların sevk ve idaresi sarayda oturmaktadır." şeklinde konuştu.
"BU HAK MIDIR, ADALET MİDİR, İNSANLIK MIDIR"
Vatandaşların su, elektrik, kömür ve diğer ısınma faturalarını zar zor ödediğini bildiğini vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti: "Son zamanlarda ilave kayıp-kaçak bedellerine de mahkûm ediliyorsunuz. Aylık elektrik faturası 700 bin lirayı aşan, ısınma bedeli ise 10 trilyon lirayı bulan bir sarayın maliyetini de maalesef sizler karşılıyorsunuz. Sizler kıt kanaat geçiniyorsunuz. Ama din diyen, diyanet sömürüsü yapan, ne var ki Allah'tan da korkmayan müsrifler, münafık niyetler saraylarda lüks ve şatafat içinde yüzmektedir. Bu hak mıdır, adalet midir, insanlık mıdır? Sizler gideceğiniz yere ya yürüyerek ya da dolmuş veya otobüsle ulaşıyorsunuz. Şu acınası hale bakınız ki maliyeti 410 trilyon lira olan ve tamamen cebinizden çıkan paralarla karşılanan uçan saray birilerine dünya turu attırmaktadır. Aç kalan sizsiniz, açıkta kalan sizsiniz, muhtaç olan sizsiniz, ihtiyaç sahibi sizlersiniz. Buna karşılık doyan bellidir, yiyen bellidir, dolaşan, dolandıran, milli iradeyi dolmuşa bindiren, servetine servet ekleyen yine bellidir.
Kırşehir'in bağlarında üzüm kalmadı, kalanlar da para etmedi. Pekmez üreticisinin karnı doymadı, ürünü fayda etmedi. Kaman cevizi ithalatla rekabet edemedi, üreticilerimizin keyfi kaçtı, sattıkları borçlarına yetmedi. Çiçekdağlı çiftçimizin hasadı tarlada kaldı, Mucurlu esnafımızın siftahı belirsiz bir geleceğe bırakıldı. Erdoğan Merkez Bankası'yla kayıkçı kavgası yaparken döviz fırladı, sıkıntılarınız arttı, dara düştünüz. Kırşehirli kardeşlerimin banka borçları devasa boyutlara ulaştı. Erdoğan'a sorarsınız, bunlar fasa fisodur, fuzuli şikayetlerdir. Erdoğan'a bakarsanız, mesele başkanlık sistemidir, tüm meseleler, tüm sorunlar başkanlık sistemi gelince birden bire çözülecektir. Bu zihniyete göre, bugüne kadar parlamenter sistem hep engel çıkarmış, hep ayak bağı olmuştur. Kırşehirli ne yemiş, ne içmiş, nasıl geçinmiş, Erdoğan'ın umurunda değildir. Şimdi, AKP'ye oy veren kardeşlerim Allah için söylesin, Allah için itiraf etsin; bu zulüm düzenine, bu karanlık serüvene nereye kadar destek vereceklerdir? Yetmedi mi hırsızlıklar, yetmedi mi yolsuzluklar, yetmedi mi ihanet ve melanetler? Bu kara kışa, bu kâbus geceye, bu fukaralık seline, bu gelir dağılımı adaletsizliğine nereye kadar dayanılacaktır? Haram sultası sürsün deniliyorsa, AKP doğru adrestir. İhanet kervanı ilerlesin deniliyorsa, AKP makul bir seçenektir. Türkiye federasyona gerilesin, İmralı canisi ev hapsine çıksın, PKK'lılar affedilsin, Türk milleti kardeş kavgası yaşasın isteniyorsa AKP ve başkanlık sistemi bulunmaz Hint kumaşıdır."
CİHAN