Binlerce kişi Sultanahmet Camii'nin avlusunu doldurdu. Son Osmanlı kudretin, ihtişamın, dirayetin ve devlet adamlığının dünyada sembolü haline gelmiş dedesi Sultan Abdulhamit'in haziresine defnedildi. Mekanları cennet olsun. Bu cenaze merasimi çok şey anlattı. Hayata gözlerini yuman ‘son Osmanlı'ydı, ama hiçbir zaman ölmediğini gösteren ‘Osmanlı ruhu'ydu. Osmanlı denilince tüyleri diken diken olanlar bir kez daha görmüş oldu ki bu millet geçmişine her zaman vefa duygusu içinde. Ders kitaplarında Osmanlı'nın bir ihanet şebekesi olduğunu daha çocukluktan itibaren bizlere öğretmeye çalışan zihniyet, milletin neyin ne olduğunu çok iyi bildiğini bir kez daha görmüş oldu. Bir milleti anlı şanlı geçmişine küfrettirmek için yıllarca çaba sarf eden örümcek beyinler, kafalarındaki ağlara mahkum bir şekilde yok olacaklarını bu cenaze merasimiyle bir kez daha görmüş oldular. Anlarlar mı bilmiyorum ! Ama millet üzerine düşeni bir kez daha yaptı ve Osmanlıyı inkar ederek var olamayacağını gösterdi. Korkular ve komplekslerle ülkeden sürülen Osmanlı hanedanının son temsilcisi Ertuğrul Osman Efendi için vatanında gözlerini yummak ve vatanının topraklarında huzura ermek belki de ömrünün gayesiydi. Osmanlı ailesini ülkeden süren zihniyet onlara vatandaşlığı bile çok görmüştü. 2004'te hükümetin girişimiyle vatandaşlığa alınan Osman Efendi, eminim son 5 yılını hürriyetine kavuşturulmuş bir esirin mutluluğuyla geçirmiştir. Bu cenaze; memleket sevdalısı bu insanın ömrünü sürgünlerde tükettirmiş zihniyeti bir kez gün yüzüne çıkardı. Cumhuriyetten beri bu millete Osmanlı'yı ihanet odağı olarak anlatan CHP, son Osmanlı'nın cenazesini görmedi, göremedi. Bir milletin geçmişiyle mücadele ederek var olma siyaseti yapan CHP, Osman Efendi'nin cenazesinden korktu. Bu milletin Osmanlı'dan miras kalan milli, manevi ve dini zenginliğini budamak üzerine kurduğu siyasetini statükoyla bugünlere taşıyan CHP zihniyeti, kendiyle yüzleşmeyi beceremedi. Genelbaşkan Deniz Baykal ve önde gelen CHP'lilerin cenazede yer almaması Osmanlı nefretini ve korkusunu bir kez daha gösterdi. Bayram'da Silivri'ye selam gönderen Baykal'ın dudaklarından son Osmanlı için tek kelime çıkmadı. Hadi CHP'den bu beklenirdi. Bundan daha da düşündürücü olanı ise bütün varlığını vatan-millet-Sakarya edebiyatına dayandıran ve Osmanlı'nın milletin yüreğine ektiği tohumların hasadını yiyen MHP'nin de son Osmanlı'nın cenazesinde görülmemesi oldu. MHP'ye oy veren kesimin yüzde 90'dan fazlasının Osmanlı sevdalısı olduğunu kimse tartışmaz. Bayrağındaki üç hilali bile Osmanlı'nın sancağından alan MHP'nin Genelbaşkanı Bahçeli neredeydi ? Bu suskunluk ve yokluk MHP yönetiminin tabanıyla arasındaki ciddi çatlağı gösterdi. Sürdürdüğü gerginlik siyaseti sebebiyle partiden uzaklaşan MHP seçmeninin, partinin yıllardır mirasıyla geçindiği Osmanlı'ya vefasızlığını affedip affetmeyeceğini zaman gösterecek. Başbakan Türkiye'ye gelir gelmez ilk işlerden biri olarak Osman Efendi'nin eşine taziye ziyaretine gitti. Gerek CHP lideri Baykal gerekse MHP Genelbaşkanı Bahçeli bir taziye mesajını bile ‘Son Osmanlı'ya çok gördüler. Zira her iki partiden de bir başsağlığı açıklaması yapılmadı. Ben mi atladım diye her iki partiye sordum. Cevap böyle bir mesajları olmadığı yönündeydi. Milletin sahip çıktığı Ertuğrul Osman Efendi'nin cenazesi, özellikle milliyetçi cephede yeni bir iç hesaplaşma başlatmalı. ABDULLAH ABDULKADİROĞLU-SAMANYOLUHABER