CHP'DE DEPREM OLACAK

Krizin uzamasını istemeyen yeni vekiller bakın ne yapacak?

 <b>CHP'DE DEPREM OLACAK</b>

CHP'DE YEMİN ÇÖZÜLMESİ BAŞLAYACAK Cumhuriyet Halk Partisi mecliste yemin etmeyerek, aynı zamanda kendisine oy veren milyonlarca insanın parlamentoda temsilini imkansız hale getirdi. CHP'nin milletvekilleri, kendilerine oy veren vatandaşların beklentilerini yerine getiremeyecek durumda. Bu vekiller şu anda parlamentoda hiçbir sorunun dile getirilmesi ya da çözümü noktasında insiyatif sahibi değiller. CHP kendini öyle bir çıkmaza hapsetti ki; Kılıçdaroğlu yönetimi aynı zamanda Cumhuriyeti kurmakla övünen partiyi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde hukuki olarak gayri meşru konuma soktu. Üstelik CHP yönetimi bu kararı parti içinden gelen itirazlara rağmen aldı. Hatta Kılıçdaroğlu yemin etmeme kararını almadan önce, parlamento hukuku konusunda önemli hukukçulara bunun sonuçlarını sordurdu ve böyle bir hareketin yanlış olacağı yönündeki kanaatlere rağmen vekillerine yemin ettirmedi. Kılıçdaroğlu'na yemin etmemenin doğuracağı bütün sonuçlar anlatılmasına rağmen, bu kararın alınmasına sebebiyet veren gücün nasıl bir etkiye sahip olduğu düşündürücü doğrusu. Yemin etmeme kararının alınmasına karşın, meclisi yöneten geçici başkan Oktay Ekşi de görevini tam anlamıyla yapmadı. Nasıl mı ? Meclisin açıldığı ilk günkü oturum yemin etme oturumuydu. Gelen bütün milletvekilleri sadece yemin etmek için oradalardı. Ve o gün, genel kuruldaki bütün vekiller, genel kurul kurallarına uymayı kabul etmiş sayılırlardı. Dolayısıyla salonda hazır bulunan vekillerin, isimleri okunduğunda kürsüye gitmemeleri, hem bir iç tüzük ihlali hem de meclisin çalışma düzenini bozucu bir hareket. Dolayısıyla Meclis Başkanı Oktay Ekşi; ismi okunduğu halde genel kurulda olup da kürsüye gitmeyen vekilleri, kürsüye gelmeleri için uyarmalıydı. Nasıl ki; kürsüde konuşurken süresi dolmasına rağmen yerine geçmeyen vekil, başkan tarafından uyarılırsa aynen bunun gibi, çağırıldığı halde kürsüye gitmeyen vekil de uyarılmalıydı. Meclis Başkanı uyarıya rağmen kürsüye gitmeyen CHP'li vekillere, bu kez de geçerli mazeretlerini sormalıydı ve onlardan mazeret istemeliydi. Geçerli mazeret olmaksızın, genel kurulda olduğu halde yemin etmeyen vekillere, disiplin hükümlerine göre başkan "buradaysanız ya yemin edin ya da genel kurulu terkedin" demeliydi. Üstelik bunu tutanağa dökmeliydi. Daha sonra ise Meclis Başkanı Ekşi; içtüzüğün disiplin hükümlerini düzenleyen 160. maddesine göre, CHP'li vekiller hakkında; kınamayla başlayan işlemleri uygulamaya koymalıydı. Bu maddede; kınama cezası verilmesi gereken hallerden biri "meclisin görevini yerine getirmesini önlemek için toplu bir harekete girişilmesine ön ayak olmak" olarak ifade ediliyor. Ayrıca kınamanın tekrarlanması, Meclis'ten geçici olarak çıkarılmayı gerektiriyor. Hatta vekilin çıkmak istememesi durumunda, uygulanacak işlem oturum kapatılarak zorla çıkarılmaya kadar gidebiliyor. Bu durumda iç tüzüğe göre vekilin yenibaştan meclise girmesinin yolu, kürsüden özür dilemesiyle mümkün olabiliyor. Yemin etmeme kararını almadan önce Kılıçdaroğlu'na böyle bir tavrın hangi sonuçları doğuracağı anlatıldı. Ancak Kılıçdaroğlu bunları bilmesine rağmen inat etti, grubuna yemin ettirmedi. Meclis Başkanı Oktay Ekşi de; CHP milletvekilleri hakkında meclis içtüzüğünün ilgili hükümlerini uygulamayarak, partisinin yol açtığı yemin krizine müsamaha göstermiş oldu. Şimdi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun çıkışı olmayan bu yemin krizinde inadı bırakıp, parlamentoya yakışan davranışı yapması ve bir an önce partisini yemin etmeye yönlendirmesi gerekiyor. Yoksa CHP'deki yeni vekiller arasında krizin uzamasını istemeyen ve bu işin BDP'nin kuyruğuna takıldıkları şeklinde yorumlanmasından rahatsız olanların, önümüzdeki günlerde birer ikişer yemin etmeyi düşündükleri bilgileri geliyor. Hatta bunun için CHP'den istifa edip bağımsız vekil olarak yemin etmeyi düşünenler bile var. ABDULLAH ABDULKADİROĞLU [email protected]
<< Önceki Haber CHP'DE DEPREM OLACAK Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER