Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı dinlemeyerek siyasete devam ettiği için pişman olan Durak, "Ondan özür dileyebilirim" dedi.
Büyükşehir Belediyesinde bir ihaleye fesat karıştırdıkları iddiasıyla 42 gün cezaevinde kalan Durak, ilk mahkemenin ardından serbest bırakıldı. Kürkçüler cezaevinden yakınlarının sevgi gösterileri arasında çıkan Durak, Cihan Haber Ajansı'na
hapishane günlerini ve pişmanlıklarını anlattı.
Cezaevindeyken bol bol düşünme fırsatı yakaladığını aktaran Durak, en büyük pişmanlığının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı dinlememek olduğunu söyledi.
Kendisine 'eski belediye başkanı' denilmesine çok alındığını belirten Durak, "Birileri bana eski belediye başkanı diyor. Bu doğru değil ben halkın iradesiyle seçilmiş belediye başkanıyım. Başkanlığımda hala devam ediyor. 5 defa da seçildim
Allaha
şükür.
Yargı kararı da yok şuanda" dedi. Siyaseti devam ettirmeyi düşünmediğini aktaran Durak, "Bir daha da
aday olmayı ve siyasete devam etmeyi düşünmüyorum. Hala 2 yılım var. Bundan sonra siyasetten el çekiyorum. Yaşım da 74, 2 yıl sonra 76 olacak. Siyasete devam etmem insan tabiatına aykırı zaten" diye konuştu.
"SAĞLIKLI ORTAM OLUŞURSA BAŞBAKANDAN ÖZÜR DİLEYEBİLİRİM"
Son yapılan yerel
seçimlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tekrar aday olmaması yönündeki tavsiyesini yerine getirmediği için pişman olduğunu aktaran Durak, şunları söyledi: "Keşke Başbakanı dinleseydim. Doğrusu oydu. Dinlemediğim için pişman oldum. Avukatım diyor ki; 30 sene krallık yapanlar tek tek yıkıldı. Sen de bu kadar yıl
başkanlık yaptın başbakanı dinlemeliydin. İnsan büyüklerini dinlemeli, benden yaşça
küçük ama makam olarak büyük. Örfümüz ananemiz bunu gerektirir, ondan dolayı da hata ettiğimi kabul ediyorum. Başbakanla yaşadığımız atışmalar seçim gerginliğinde ona intikal ettirilen konular çarpıtıldı. Herkesten alacağımız bir şeyler vardır. Başbakanı dinleseydim her şey çok farklı olurdu. Belki de onun baş danışmanlarından biri olurdum. Ama kader bu yaşanması gerekiyormuş. O gün beni de dolduranlar olmuştur, bana da hava basanlar olmuştur. İnsan her zaman sağlıklı karar verir diye bir şey yok, herkes hata yapabilir. Benim yaptığımı da hata ya da kusur olarak kabul edebiliriz. Gerekirse de sağlıklı bir ortamda kendisinden özür dilememiz de mümkün olabilir. Ben acılı günlerinde gittim, benim halen şahsıyla ilgili bir sorunum yok. Yüzde 50 oy almış üstelik 3 kez tek başına
iktidar olmuş bir kişiye siyaseti bilen biri olarak saygı duymamazlık edemem."
"CEZAEVİNDEKİ İLK YEMEĞİM PIRASA OLDU"
Cezaevi günlerini anlatan Durak, fiziki yapının şartlar gereği zorlandığını ifade ederek, "Psikolojisi zor ama benim için iyi geçti" şeklinde konuştu. Cezaevinden çıktıktan sonra
hastalandığını aktaran Durak, "Cezaevinden çıktım üşüttüm. Hanıma dedim 'ben 42 gün hapiste yattım ama hasta olmadım burada bir günde üşüttüm' dedim. Koğuşlarda 11-12 kişi kalıyor. Yer yok sonradan gelenler yerde yatıyor. Orada arkadaşlar sıcak suyumuz yok ama
soğuk suyumuz bol. Devlete Allah zeval vermesin diyorlar. Şükür vardı orada. Devlete karşı hoşgörü vardı. Geleceğimi duymuşlar beni görünce sevindiler hoş geldin başkanım dediler. Ben tutuklanmadan bir gün önce et almış bürodaki çocuklara yarın öğlen etli
pırasa yiyelim demiştim. Hatta pırasa da aldırmıştım. Sonra polis gelip bizi aldı götürdü. Tutuklanmam
sürpriz oldu ama cezaevinde ilk koğuşa gittiğimde
akşam yemeği getirdiler. Baktım pırasa. Koğuştakiler dudak büktü yine mi pırasa dediler. Ben kaşığı alıp yemeye başladım. 11-12 kişi gelip bana katıldılar. Koğuş arkadaşlarım başkanım biz sena moral verecekken sen bize moral veriyorsun dediler. Mustafa
Tuncel ile orada karşılaşmadım. Zaten onlar çeteden tutuklandığı için F tipindeler. Ama arada bir selamı geliyordu. Yazın tutuklanan arkadaşlara çok çok üzülmüştüm. Ben orada ne yapacağım diye düşünüyordum. Ama benim için yaşanması gereken bir yermiş" açıklamalarında bulundu.
CİHAN