Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''O ülkelerde (İsveç ve Norveç) dedeleri bulamamışlar da adeta kiralık bakıcı anne arar gibi kiralık dede ve büyükanne uygulaması başlatmışlar'' dedi. Önümüzdeki hafta Bursa'da yapılacak Türk-Arap Turizm Buluşması'na ilişkin Gönlüferah Otel'de düzenlenen toplantıya katılan Arınç, daha sonra geçtiği Yıldırım Belediyesi Huzur Sarayı'nın açılışında, ''eskiden sosyal hayatın başka olduğunu'' söyledi. Eskiden büyük ailelerin, şimdilerde ise çekirdek ailenin olduğunu ifade eden Arınç, şöyle konuştu: ''Anneler ve babaların, büyükanne ve büyükbabalar ile torunların da birlikte oturduğu evlerde yetiştik. Bizden öncekiler de böyleydi. Ama Avrupa'daki gelişme Türkiye'yi de etkiledi. Çekirdek aileye dönüştük. Anne ve baba, varsa bir tane de çocuk. Büyükler nerede olacak? Ne kadar uzak olursa o kadar iyi. Çocuklar, büyükanne ve büyükbaba sevgisinden mahrum ve ailelerin bereketi bu yüzden giderek kayboluyor. Huzursuzluklar başlıyor.'' ''Ben ömrümün geri kalan kısmını huzurevinde geçirmek istiyorum, buna ihtiyacım var'' diyen insanların sayısının çoğaldığını dile getiren Arınç, ''Türkiye'de de nüfus yaşlanma sürecinde. Başbakanımız bu kötüye gidişi önlemek için ailelere çocukları olsun tavsiyede bulunuyor. Bu hepimizi gülümseten tavsiye ama sosyal bir gerçek'' ifadesini kullandı. Arınç, Yıldırım'da açılan yere Huzur Sarayı ismi verilmesinin iyi olduğunu vurgulayarak, ''Başka isimler insanları rencide edebilir. Başka isimler de duydum biraz kulağımı tırmaladı. 'Dinlence Evi' diyorlar, bu da bunlardan birisi'' dedi. İsveç ve Norveç'te milli gelirin 40 bin doların üzerinde olduğunu belirten Arınç, şöyle devam etti: ''İnsanların devlet tarafından bütün imkanları tanınmış. Yani bir tam bir sosyal devlet olmuşlar. İnsanların bütün ihtiyaçları giderilmiş. Ama İsveç, intihar oranının en yüksek olduğu ülkedir. 'Sebep nedir?' diye araştırırsanız, kimisi der ki, 'burada öyle uzun geceler günler olur ki mesela beyaz geceler, gece olmak bilmez. Sabaha karşı iki saat gece olur ondan sonra yine gündüz aydınlanır'. Oysa dünyanın normal dengesi, gecenin de gündüzün de dengeli olarak gelmesidir. O uzun gecelerde, gündüzlerde ruh dünyalarında sıkıntı yaşıyorlar. Bu ülkelerde çocuk nüfus çok az.'' -''Kiralık dede''- Arınç, İsveç ve Norveç'te yaşlanan nüfusun, ölüm korkusuyla iç içe olduğunu belirterek, ''O ülkelerde kiralık dede uygulaması başlamış. Söylerken utanıyorum. Çocuklar bu eksiği hissetmişler, 'nerede benim dedem ben onları da görmek istiyorum' demişler. Orada çocuklar 15-16 yaşına gelince evden ayrılır, hatta ayrılmaya mecbur edilir. Çoğu zaman kadın ve erkekler birbirinden ayrı yaşar. Böylesine aile sistemi var'' dedi. Bülent Arınç, o ülkelerde çocukların büyüklerini tanımak, görmek istediğini ifade ederek, şunları kaydetti: ''O ülkelerde dedeleri bulamamışlar da adeta kiralık bakıcı anne arar gibi kiralık dede ve büyükanne uygulaması başlatmışlar. Dedeler ve büyükanneler için torun sevmek ne kadar doğal ise çocuklar için de büyükanne ve dedelerini görmek o kadar sevgidir. Eskiden büyükanneler ve dedeler, evde adeta huzurun kaynağı olurdu. Gelinlere nasihat ederler, bazen evin masraflarına katkıda bulunurlar, bazen gelin-damat arasındaki kavgaları ayırırlar, çocuklara bakar, onları gezdirmeye götürürler, adeta huzur sigortasıydı onlar. Bir şekilde evlerimizden uzak kaldılar.'' Arınç, Huzur Sarayı'nın açılışından sonra Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Şükraniye Spor Tesisleri'nin de açılışını gerçekleştirdi. AA