AK PARTİYE NELER OLUYOR?
İki aydır memurun alacağı yüzde üç veya beşlik
maaşın akıbeti tartışılırken bütün partiler anlaşıp
emekli millet
vekili maaşlarına yüzde yüz zam yapma başarısını! gösterebiliyorlar. Demek ki olabiliyor, demek ki istediğinde meclisimizin bütün partileri bila istisna
ittifak edebiliyorlar.
Milli görüş çizgisinden süzülüp iktidara gelen Ak parti’nin, milli görüş gömleğini çıkarmaktan maksadının “bütün görüş ve düşüncelere eşit yaklaşmak” olduğunu,
adalet ve milletin menfeatleri konusunda gömleğini çıkarmadığını zannediyorduk. Nitekim bu döneme kadarki uygulamaları da bizim yanlış düşünmediğimizi gösteriyordu. Sayın başbakan ve hükümeti gerek sözleri, gerekse de sözden çok daha önemli olan uygulamalarıyla
halkın, garibanın, fakirin yanında olduklarını gösteriyordu. Ancak ne olduysa meclis tarihi bir uzlaşmayla
şike yasasını çıkarırken, şimdi de emekli olacak vekillerinin derdine düşmeye başladı.
Partinin ismi adaletle başlıyor. Evet isim çok yerinde.
Adil olacaksın ki; kalkınmayı sağlayabileceksin. Tamam biz halk olarak Cumhurbaşkanımız’ın, başbakanımız’ın, milletvekillerimiz’in makamlarının da izzetini korumak gereği yüksek maaş almalarına karşı değiliz. Ancak bu ali makamlar, onlara millet tarafından
hizmet etmeleri için geçici olarak verilen emanet makamlar olduğu için; bir bakanımız veya milletvekilimizin ortalama bir memurun aldığı maaşın üç-dört katını almasını, hele asgari ücretle çalışan bir vatandaşımızın neredeyse on katını almasını anlayamıyoruz.
Milletin memurunun alacağı maaş konusunda karışıklık sürerken ivedilikle vekil maaşlarının arttırılmasını ise hiç izah edemiyoruz. Sayın yetkililerimiz mümkünse bunu halka izah ediversinler.
Aslında; ilk halife Hz. Ebubekir’e maaş bağlanırken halkın en fakirinin maddi durumu baza alınarak bağlandığını, bu yüce insanın
vefat ettiğinde de maaşından artan kısmı beyt-ü’l mal’e devredilmek üzere kendisinden sonraki halifeye vasiyet bıraktığını, devlet-millet kaynaşmasının böyle sağlanıp asırlara ancak bu anlayışla hükmedilebileceğini biliyor olması gerek sayın Ak Partili yetkililerin. O günün şartları günümüzle uyuşmayabilir ancak o yüce anlayışa, kutsi mefkureye hiç mi yaklaşılamaz acaba? Tamamıyla elde edilemeyen bir şey tamamıyla terk mi edilmeli?
Şike yasasıyla Ak Parti’ye bir şeyler olduğunu düşünmüş ve bunu yazmıştım. Sosyal adaleti zedeleyecek ve milletin vicdanı tarafından kabul edilemez davranışlarının arttığını düşünüyorum Ak partinin. Milletin içinde olarak iktidarını her seçimde taçlandıran Ak Partinin, çok iyi uyguladığı anket sistemini gerek şike yasasında, gerekse de maaş meselelerinde uygulamasını temenni ediyor; milletimizin geleceği adına Ak Parti’nin bizi daha fazla sukut-i hayal’e uğratmamasını diliyorum.
Taha
Ünal
Din Sosyolojisi Uzmanı
[email protected]