'Yüzde 20'den yukarıya çıkamaz'

Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, gelecek seçimlere ilişkin açıklamalarda bulundu.

'Yüzde 20'den yukarıya çıkamaz'

Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, ''Bu kongre, aynen bu dava başlarken Milli Nizam kongresinde görülen aşkı, şevki, göz parıltısını ve ruhu ortaya koymuştur. Besmeleyi çekiyoruz ve başlıyoruz. Allah muvaffakıyetler versin'' dedi. Saadet Partisi'nin dün yapılan olağanüstü büyük kongresinde seçilen Genel İdare Kurulu (GİK), ilk toplantısını, Genel Başkan Necmettin Erbakan başkanlığında yaptı. Parti Genel Merkezi'ndeki toplantıya, Erbakan'ın GİK üyesi oğlu Fatih Erbakan ile kızı Elif Erbakan Altınöz ile Yüksek Disiplin Kurulu üyesi damadı Mehmet Altınöz de katıldı. Erbakan, toplantının yapılacağı salona gelişinde ''Başbakan Erbakan'', ''Mücahit Erbakan'', ''Hocamıza sadakat şerefimizdir'' ve ''Sabrettik, kavuştuk Elhamdülillah'' sloganları ve alkışlarla karşılandı. Konuşmasına Besmele ile ve dua okuyarak başlayan Erbakan, partililere hitaben, ''Hepinizi, kahramanlar ve sağlam mücahitler olarak karşılıyorum. Bayramınız kutlu olsun. Sizler bu milletin aslısınız, kendisisiniz, tarihisiniz, inancısınız, ruh köküsünüz ve milletin asıl temsilcilerisiniz. O itibarla bu bayram, bütün milletin bayramıdır. Sizler, bütün milleti temsil ederek bu bayramı yaşıyorsunuz. Cenabı Allah daha çok bayramlar yaşatsın inşallah'' dedi. Dün yapılan kongreyi ''muhteşem'' olarak nitelendiren Erbakan, şunları söyledi: ''Genel kurulumuzu yaptık, yaşadık. Allah'a şükürler olsun, böylesine tarihi bir günü, böylesine bir aşkı, şevki, azmi, görünmemiş görüntüyü, coşkuyu bizlere yaşattı. Allah'a sonsuz şükürler olsun. Dünkü konuşmamızda, kongremizi değerlendirdik. Eşsiz bir kongre yaptığımız için Cenabı Hakka hamd ettik. Kongremizin yapıldığı 17 Ekim günü, ileride görülecek ki bütün insanlık için bir dönüm noktasıdır. Bu kongre aynen bu dava başlarken Milli Nizam kongresinde görülen aşkı, şevki, göz parıltısını ve ruhu ortaya koymuştur. Besmeleyi çekiyoruz ve başlıyoruz. Allah muvaffakıyetler versin. Allah bütün insanlığın kurtuluşuna vesile kılsın. Çalışmalarımız hayırlı olsun.'' Kongrenin kendilerine, iktidar olmak ve Türkiye ve insanlığı kurtarma vazifesi verdiğini ifade eden Erbakan, bunun kendileri için çok kolay olacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Önümüzdeki seçime aslında 3 parti giriyor; Halk Partisi, AKP ve Saadet Partisi. Bu üç parti içinde Halk Partisi, yıllardır yaptığı icraatlar dolayısıyla mühürlenmiştir. Yüzde 20'den yukarıya çıkamaz. İster çarşafa rozet taksın, ister toplantılarını Hacı Bayram'da yapsın, olmaz. Bunu kendileri de biliyorlar. Bu nedenle ortada iki parti kalıyor, AKP ve Saadet Partisi. Önümüzde 8 ay var. Milletimiz bu iki parti arasındaki mukayeseyi yapacaklar ve elbette Saadet Partisi diyecekler. Çünkü AKP kuşun saman dolusudur, Saadet Partisi canlısıdır. Canlı varken saman dolusuyla oyalanılmaz, vakit kaybedilmez. 8 senede yaptıkları icraat oyalamaktan başka bir şey değildir.'' Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, ''Saadet Partisi demek bereket demektir, bolluk demektir. 96-97 hükümeti bunun delilidir, ispatıdır'' dedi. Saadet Partisi'nin dün yapılan Olağanüstü Büyük Kongresi'nde seçilen Genel İdare Kurulu (GİK), ilk toplantısını, Genel Başkan Erbakan başkanlığında yaptı. Parti Genel Merkezi'ndeki toplantının başlangıcında açıklama yapan Erbakan, AK Parti'nin tamamen dış güçlerin etkisinde kaldığını, herhangi bir aksiyon, şuur ortaya koyamadığını ve neye başladıysa yüzüne gözüne bulaştırdığını öne sürdü. Erbakan, ''Demokratikleşme demiştir yüzüne bulaştırmıştır. Kürt meselesini çözeceğim demiştir yüzüne bulaştırmıştır. Ekonomiyi düzelteceğim demiştir yüzüne bulaştırmıştır. Yaptığı hiçbir şey yok. Sonuç ortada. Milletimiz kredi kartlarını nasıl ödeyeceğim diye inim inim inliyor. Sanayi çökmüştür. Hayvancılık ortadan kalkmıştır. Tarımda ekersen daha çok zarar ediyorsun'' dedi. Türkiye'de tamamen dışa bağımlı ve yabancıların kontrolünde bir yönetim bulunduğunu savunan Erbakan, şöyle devam etti: ''Tarihin en büyük, en şerefli devleti ve milleti bu zillete maruz kalamaz, layık değildir. Hedefleri, bizi boynumuzdan bağlayıp Avrupa'nın kapısına götürüp bağlamak. Şu hale bak. Nereden nereye. Bunlar bizim milletimizi tanımıyor. Kanuni bir emri ile 4 asır dans oyununu Fransa'da men etti. D-8'i kurarken Nijerya'ya gittik. Orada gördüğümüz ilginin nedenini sorduğumuzda devlet başkanı, 'Onlar sizi Osmanlı'nın torunları olarak görüyor' dedi. İşte ecdadımız, tarihimiz budur. Biz böyle bir milletken nasıl olacakmış da İslam medeniyetini bırakıp Hristiyan medeniyetine girmek için 15 sene müzakere edecekmişiz. Deli misiniz siz? Batılın dediğini ne zannediyorsunuz? Bu adamların kendisi iflas etmiş, çökmüş. O imdat istiyor. Biz onları kurtarmakla görevliyiz, taklit etmekle değil. 15 sene müzakere edecekmiş, sonradan da zincirle kapılarına bağlanacakmış. Bu millet bu zihniyeti kabul etmez.'' Milli Görüş hükümetinin icraatlarının efsanevi olduğunu ve bugün her yerde anlatıldığını ifade eden Erbakan, partisi ile AK Parti'yi kıyaslayarak, ''Saadet Partisi'nde şuur var, AKP'de şuur yok. Saadet Partisi'nde vizyon var, AKP'de vizyon yok. Saadet Partisi'nde hidayet var, AKP'nin hidayeti kararmış. Saadet Partisi'nde feraset var, AKP'nin feraseti kapalı. Saadet Partisi'nde dirayet var, AKP'de dirayet diye bir şey yok. Hiçbir şey yapmış değil, her şeyi yüzüne görüne bulaştırmış. Saadet Partisi'nde tecrübe ve bilgi var. Bir devlet idaresinde bu saydığım faktörler önemlidir. Bu nedenle Saadet Partisi, AKP ile mukayese bile edilmez. Ona verilen oylar Saadet Partisi zannedilerek verilen oylardır. Bu sebepten dolayı işimiz kolaydır'' diye konuştu. Saadet Partisi'nin ilk seçimde iktidara geleceğini savunan Erbakan, ''Böylece izzet ve şerefimiz yerine gelecek. Siyonizmin uydusu olacağımıza lider ülke olacağız. İslam birliğini kuracağız. Yeni bir dünya kuracağız ve o dünyanın öncüsü olacağız. Bunda şaşılacak bir şey yok. Biz bin yıl böyleydik zaten. Yerimizi alacağız, aslımıza döneceğiz, kendimize geleceğiz'' dedi. Saadet Partisi ve adil düzen ile bereket geleceğini, her şeyin ucuzlayacağını kaydeden Necmettin Erbakan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''İstihdam, üretim ve ihracat seferberliği ile hiçbir ülke bizimle rekabet edemeyecek. Biz en kısa zamanda ekonomik bakımdan Allah'ın verdiği nimetleri en iyi şekilde kullanan bir millet haline dönüşeceğiz ve halkımız bugünkü açlıktan, sefaletten, çöplüklerden yiyecek toplamaktan kurtulacak. Saadet Partisi demek bereket demektir, bolluk demektir. 96-97 hükümeti bunun delilidir ispatıdır. Bunun dışında hürriyet gelecek. En başta inanç hürriyeti. Herkes, 'Ben böyle inanıyorum' diyebilecek. İfade hürriyeti, öğrenim hürriyeti. İlk tahsili yapmadığı için babası çocuğuna Kur'an öğretemezmiş. Kim koyuyor bu kaideleri? Bu millet milli ve manevi değerlerinden uzaklaşsın diye dışarıdan konuluyor. Bu saçma sapan tatbikatların hepsi bir paçavra gibi çöp kutusuna atılacak. İnanan insanlar bir araya gelerek inançları uğrunda istedikleri gibi cemiyet kurabilecekler. İnandıkları gibi yaşayabilecekler. Bunların olmadığı bir ülkede hürriyetin varlığından bahsedilemez. Daha büyük, daha güçlü bir Osmanlı geliyor. Bunu gerçekleştirmenin şerefini Allah size nasip ediyor. Ne mutlu. Muhittin Arabi Hazretleri bunu bin sene önce kitabında belirtiyor. Bin sene sonra insanlar fetret devrine düşecekler. Bu fetret devrinden sonra kurtuluş hareketi Konya'dan başlayacak ve yeniden insanlık kurtulacak. Bu keramet bugün gözlerimizin önünde tecelli ediyor.'' Konuşmanın ardından GİK toplantısı basına kapalı gerçekleşti.
<< Önceki Haber 'Yüzde 20'den yukarıya çıkamaz' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER