Yıldırım, PTT Genel Müdürlüğünün Ahlatlıbel sosyal tesislerindeki
iftar yemeğinde basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Habib Soluk, Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu ile Bakanlık yetkililerinin katıldığı yemekte iftar duasını PTT Genel Müdürü Tural okudu.
Yemeğin ardından sektörel çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Yıldırım,
bilişim alanında önemli çalışmalara
imza attıklarını ve
Türkiye'yi 2013 bilgi toplumu hedefine yaklaştırdıklarını söyledi.
İktidara geldiklerinden bu yana Türkiye'de internet kullanım oranlarını artırdıklarını, geniş bant kullanımını yaygınlaştırdıklarını ifade eden Yıldırım, Üçüncü Nesil Mobil İletişim Sistemlerinin (3G) devreye girmesiyle internet kullanım oranının çok yüksek oranlara çıkacağını belirtti.
Türkiye'nin bilişim altyapısında
Avrupa'da 6, dünyada 13. sırada bulunduğunu bildiren Yıldırım,
mobil iletişimde numara
taşıma uygulamasının devreye girmesiyle önemli sayıda abone tarafından kullanıldığını söyledi. Yıldırım, ''Türkiye, Avrupa ülkelerinin fersah fersah ötesine geçti. Tüketici, Türkiye'de beğenmediği operatörü hemen terk ediyor. AB'deki gibi muhafazakar değil'' dedi.
Yıldırım, e-Devlet uygulamasına ilişkin yasal bir
düzenleme yaptıklarını bildirerek, ''Hazırlıkları tamamlandı, şu anda görüşe açıldı. Açılınca TBMM'ye sevk edeceğiz. e-Devlet'in önündeki mevzuat engeli de ortadan kalkacak. Sanal ortamda tüm kurumlar için ortak
havuz oluşturulacak ve her tür bilgiyi buradan alabilecekler. Vatandaş sadece TC
Kimlik Numarasıyla işlemlerini yapacak'' diye konuştu.
Yıldırım, e-Devlet uygulamasında yetkili bir birimin de belirleneceğini anlattı.
Bilişim suçlarına yönelik kapsamlı
kanun hazırladıklarını ifade eden Yıldırım, bu yasanın daha önceden sadece 9 katalog suçu önlemeye yönelik sınırlı yasadan daha geniş bir çerçevede tutulacağını kaydetti.
İnternet ortamında kişilik haklarını ihlal etmeden suç teşkil edecek verileri ortadan kaldırmaya yönelik bir düzenleme yapılacağını anlatan Yıldırım,
Basın Kanunu'nda yer aldığı gibi sitelerindeki içeriklerin yazarı, sayfa editörü ve diğer yetkililerin görevlerinin tanımlanacağını, böylece bilişim sektöründe çalışanların da statüye kavuşturulacağını bildirdi.
'YENİ İKİ UYDU: 4A VE 4B'
Yıldırım, TÜRKSAT'ın Türkiye'de imal edilecek tamamen
yerli bir uydu için Savunma
Sanayi Müsteşarlığı ve TAI ile işbirliğine girdiğini anımsatarak, uydunun yapımının 2015'te başlayacağını duyurdu.
Türkiye'nin mevcut uydularının kapasitelerinin neredeyse tam doluluğa ulaştığına dikkati çeken Yıldırım, ''Türkiye bir uydu gönderecekti, ama kapasiteler dolunca iki tane gerekti. Tedarik suretiyle iki tane uydu siparişi söz konusu, 4A ve 4B uyduları'' dedi.
'MAZERET ORTADAN KALKTI'
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, bir soru üzerine, kısa bir süre önce ''yat'' olarak tabir edilen
teknelere yönelik düzenlemeyi hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''
Türk bayrağına geçmeleri için düzenleme yaptık.
Kamuoyunda bu yönde
baskı vardı. Neden geçmiyorlardı? Alınan
vergiler yüksekti. Hem ilk temin etmede, hem de kullanım esnasında her yıl motorlu taşıtlar vergisi ve diğer vergileri koyduğunuz zaman 4-5 senede yatın veya teknenin bedeline ulaşan bir vergi oluyor, bunun için de hiç kimse Türk bayrağı takmaya yanaşmıyordu. Buradaki olumsuzlukları giderdik, bir kanun bir de
Bakanlar Kurulu kararıyla. Daha önceden edinilmiş tekneler için üç aylık bir süre tanıdık. Bu süre içinde Türk tesciline kaydederlerse, Türk Bayrağı çekerlerse başkaca bir şey istenmeyecek. Sadece teknenin boyuna göre 200-3200 TL arasında ruhsat harcı alınacak.
Tüm tekne sahiplerine artık bu ayıptan kurtarmalarını ve Türk bayrağına geçmelerini özellikle rica ediyoruz. Yeniler için de aynı, tüm haklardan aynı şekilde yararlanmış olacaklar. Geçmezlerse ne olur? Mazeret ortadan kalktı. Buna rağmen geçmezlerse demek ki burada başka bir sorun var. Onun ne olduğunu biz çok merak etmiyoruz, ama bizim yapacağımız işler var. Bizim sahillerimizi yaz-kış, gece-gündüz
yabancı bayraklı teknelerin istila etmesine de müsaade etmeyiz. Bu konuda da bundan sonra yasaları daha titiz uygulama cihetine gideriz. Haklı gerekçeleri vardı, idare ediyorduk, ama o gerekçe artık ortadan kalktı, bundan sonra artık biraz daha bu konuda titiz olacağız.''
Yıldırım, bu yıl ve gelecek yıl içinde tüm limanlara gemi trafiğinin düzenlenmesine yönelik
elektronik izleme ve güvenlik sisteminin yerleştirileceğini de bildirdi.
YOUTUBE
Yıldırım, ''erişime kapatılan
Youtube internet sitesi yetkilileriyle görüşmeleriniz ne durumda?'' soru üzerine, sitenin yetkilileriyle görüşmelerin sürdüğünü, Youtube'dan Türkiye'de
ofis açmalarını ve
Türkçe içerik oluşturmalarına yönünde talepte bulunduklarını anlattı.
Youtube yetkililerinin talepleri yönünde müspet çalışma içerisinde olduğunu bildiren Yıldırım, hakkında bir çoğu Atatürk'e
hakaret olmak üzere pek çok erişimin engellenmesine yönelik
dava bulunduğunu hatırlatarak, bilişim
hizmeti verenlerin de Türkiye'deki kanunlara ve hassas olduğu konulara dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.
''GİZLENEN BİR ŞEY YOK''
Yıldırım,
İstanbul'da 27
Eylül-1
Ekim tarihleri arasında Ulaştırma Şurası gerçekleştirileceğini belirterek, devlet adamları ve pek çok uzmanın katılacağı şurada, Türkiye'nin
2023 yılına yönelik hedeflerinin görüşülüp tartışılacağını söyledi.
Bakan Yıldırım, İstanbul Boğazına yapılacak
Üçüncü Köprü için ne zaman
ihaleye çıkılacağı ve
köprüye ilişkin tartışmaların sorulması üzerine, şöyle dedi:
''Gizlenen bir şey yok. Bu işte üstüne vazife olanlar var, olmayanlar var. Üstüne vazife olanlar konuşmuyor, vazife olmayanlar konuşuyor. Üstüne vazife olan bizsek zamanı gelince zaten konuşacağız. Hazırlığımız bir noktaya gelmeden konuşmanın bir anlamı yok, ama gördük ki bu iş farklı noktalara çekiliyor, 'gizli kapaklı iş yapılıyor' filan... Öyle mi kardeşim şimdi bu 10. Ulaştırma Şurası'nda tek bir çalıştayı 3. Köprü için ayırıyoruz. Herkes eteğindeki taşı döksün, gelsin anlatsın ne biliyorsa, ondan sonra ne karar çıkarsa biz onu uygularız. Millete rağmen, İstanbullu'ya rağmen 'ben köprü yapacağım' diyecek halimiz yok. Köprüyü kendime yapmıyorum, vatandaşın hayatı kolaylaşsın, İstanbullu'ya, ülkemize bir fayda olsun diye köprü yapıyoruz.''
Bu konuda bir
referandum yapılıp yapılmayacağı şeklindeki soru üzerine de Yıldırım, bu konuda referandum yapılması değil, uzmanların bir araya gelip tartışacağı bir ortamın oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Karşıyız demek kimseyi tatmin etmiyor. 'Karşıyız' demek, bir
öneri değildir. İlk köprüye de karşıydı bazı insanlar, ikinci köprüye de karşı, üçüncü köprüye de karşı. Karşı olmak tek başına bir anlam ifade etmez, ama alternatifleri, İstanbullu'yu rahatlatacak bir öneriyi herkesin ortaya koyması lazım. Bu görüşler, öneriler ortaya konduktan sonra bizim görevimiz de onu uygulamak. Bu tartışmalar bir noktaya gelsin, takvim işleye devam etsin. Bu konuda biz son aşamaya geldik. Her an bunu ilan edebiliriz.''
Yıldırım, 3. Köprü'nün yerinin sorulması üzerine de esprili bir şekilde ''Tam ayağını bastığın yerde, tam orası'' dedi.
PTT'ye ilişkin bir soru üzerine Yıldırım, PTT'nin kamu sınırlamalarının azaltılması ve PTT ile ilgili konularda özel sektörle kamu sektörünün ilişkilerini düzenleyen bir birimin
Ulaştırma Bakanlığı veya PTT bünyesinde kurulacağını belirtti. Yıldırım, diğer yandan PTT'nin hizmet verdiği alanlara göre organize edileceğini söyledi.
Yıldırım, başka bir soru üzerine de Zafer Havaalanı'nın bu yıl sonuna kadar ihale edileceğini,
Çukurova Havaalanı için de
arazi ve etüt çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.
'O ŞİMŞEK, BEN YILDIRIM... SONUNU SİZ ANLAYIN İŞTE''
Yıldırım, bir gazetecinin 3G kullanarak cep telefonundan görüşme yapıp yapmadığını sorması üzerine şöyle dedi:
''Duruma göre. Baş
bakan ile duruma göre 3G'yi kullanarak görüşüyoruz, ama hiç
ihmal etmediğim torunumla görüşme. Onunla sık sık görüşüyorum bu şekilde.''
Yıldırım, kontörlü GSM hatlarındaki vergi sorununa ilişkin soruya üzerine bu konunun
Maliye Bakanlığı ile
GSM operatörleri arasında çözüme kavuşturulması gereken bir konu olduğunu söyledi.
Bir gazetecinin ''Vergi konularını eski
Maliye Bakanı Kemal Bey ile görüşüyordunuz. Sayın Şimşek ile görüşüyor musunuz?'' şeklindeki sorusuna esprili bir şekilde ''O Şimşek, ben Yıldırım. Sonunu siz anlayın işte'' yanıtını verdi.