Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Kuzey Irak'a olası
operasyonla ilgili olarak, ''Teröre yönelik olarak,
Hükümet olarak bir engel koymamız düşünülemez. Biz bu noktada atmamız gereken adımlar neyse; bu adımları bundan önce nasıl attıysak, bundan sonra da atarız. bunda da kararlıyız'' dedi.
Erdoğan,
sınır ötesi operasyon için ''
Meclis kararı'' gerektiğini belirterek, ''Bu Meclis kararı ile ilgili adımlar atılır, gerekirse Meclis kararı alınır, bunu elimizde tutarız. Bir
trafik şu anda devam ediyor. Bu bir diplomasi atağı, bu diplomasi atağından çıkacak netice de bazı şeyleri şekillendirebilir'' diye konuştu.
CNN Türk televizyonunda canlı yayınlanan ''Liderler Zirvesi'' programına katılan Başbakan Erdoğan, ''Kuzey Irak'ta operasyon yapmaya
AK Partinin engel olup olmadığı'' yönündeki bir soruya şu karşılığı verdi:
''Bizim
Genelkurmayımızla, bunun yanında güvenlik güçlerimizle zaman zaman yaptığımız istişarelerde, müzakerelerde,
teröre yönelik olarak Hükümet olarak böyle bir engel koymamız düşünülemez. Biz bu noktada atmamız gereken adımlar neyse, bu adımları bundan önce nasıl attıysak bundan sonra da atarız. Bunda da kararlıyız''
Kuzey Irak'a operasyon konusunda Genelkurmay başkanından yazılı talep istenip istenmediğinin sorulması üzerine Erdoğan, ''Bu konularla ilgili böyle bir şey olmadı'' dedi.
-DİPLOMATİK GİRİŞİMLER-
Diplomatik girişimler bakımından, son on yılda, Irak'la bu kadar yoğun bir diplomasinin olduğu süreç yaşanmadığını ifade eden Erdoğan, ABD ile de yoğun temaslarda bulunulduğunu kaydetti.
''Arzu edilen neticeye ulaşmış değiliz, ama bu diplomasi devam ediyor'' diyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
''Diğer taraftan ise şu anda Genelkurmayımız elinden gelen bütün imkanlarla oradaki çalışmalarını sürdürüyor. Bizden gelecek, onlara yönelik olarak, herhangi bir
eylem, takoz koyma kesinlikle olamaz, mümkün değil.
Yani dışarıdan maalesef Hükümetimizle Ordumuz arasına bazıları bir fesat fitne sokma gayreti içerisinde. Halbuki, böyle bir zamanda, böyle bir dönemde, böyle bir gayretin içerisine girmek yanlış. Yani muhalefetin başka yaptığı veya yapacağı iş yok, sürekli olarak bu konuşuluyor.
Biz bu konu ile ilgili bir adım atılması gerekirse bu adımı kesinlikle atmanın gayreti içerisinde oluruz. Bu hassasiyeti de her zaman taşıyoruz, bundan da hiçbir zaman vazgeçmeyiz. Bu konuyla ilgili olarak da Genelkurmayımızla iyi bir diyaloğun içerisindeyiz.''
Başbakan Erdoğan, sınır ötesi operasyonla ilgili, ''Meclis kararı'' gerektiğini'' belirterek şunları kaydetti:
''Bu Meclis kararı ile ilgili adımlar atılır. Gerekirse Meclis kararı alınır, bunu elimizde tutarız. Biz bununla ilgili atılması gereken adım olursa bu adımı da anında atarız. Olağanüstü Meclis toplantısı gerekirse, Meclisi olağanüstü olarak davet ederiz. Yeter ki o noktaya gelelim. Bu konuda da yoğun bir şekilde Genelkurmayımızla,
Dışişleri Bakanlığımızla istişare halindeyiz.''
-DİPLOMASI ATAĞI-
Terörle mücadele konusunda Irak, ABD ve
Türkiye arasında oluşturulan üçlü yapılanmadan somut bir sonuç çıkıp çıkmayacağı yönündeki bir soru üzerine Erdoğan, ''samimiyetle bir netice almak istediklerini'' ifade ederek, ''Tabii şu ana kadar orada olumlu gelişmeler istediğimiz istikamette olmadı'' dedi.
Erdoğan, önceki gün Irak Başbakanı Nuri El Maliki'ye bir davet mektubu gönderdiğini ve mektubunda bu ay sonuna kadar öncelikli olarak terörle ilgili bir görüşme yapmak istediğini belirttiğini, bu mektuba henüz bir
cevap beklediğini söyledi.
Erdoğan, bu arada, ABD
Dışişleri Bakanı'nın, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ü aradığını da belirterek, ''Bir trafik şu anda devam ediyor. Bu bir diplomasi atağı. Bu diplomasi atağından çıkacak netice de bazı şeyleri şekillendirebilir'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, ''
Suriye örneğinde olduğu gibi Irak'a ültimatom verilmesine siz siyaseten var mısınız?'' sorusu üzerine, Suriye'nin şartları ile Irak'ın şartlarının aynı olmadığına dikkat çekerek, ''şu anda Irak'ın adeta sahibinin belli olmadığını'' söyledi.
''
Barzani ile görüşme planlıyor musunuz?'' sorusunu Erdoğan şöyle cevaplandırdı:
''Bunu daha önce de açıkladım. Ben Başbakan olarak kabile reisi ile görüşmem, ama bu ülkem içerisinden birilerinin görüşmeyeceği anlamına gelmez.
Talabani ile görüşürüm, çünkü Sayın Talabani şu anda oranın Cumhurbaşkanıdır. En son Riyad'da görüştüm, kendisini hastanede de aradım. Onunla bu görüşmeyi bu tür şeyleri yaparım.''
''Kuzey Irak'a girmenin çözüm olabileceğine samimi olarak inanıyor musunuz?'' sorusuna Başbakan Erdoğan, ''Zamanlama burada çok önemli, eğer bu işin zamanlaması iyi yapılırsa çözüm olur'' karşılığı verdi.
Terör olaylarında 1984'ten bugüne kadar
sivil ve asker 12 bin 813 kişinin can verdiğini, bu yıl bu ay itibariyle bu sayının 79 olduğunu kaydeden Erdoğan, DP Lideri Mehmet Ağar'ın terörle ilgili söylemlerini de eleştirdi.
Erdoğan, ''Ülkede bu işten sorumlu
bakanlık yaptılar Emniyet Genel Müdürlüğü yaptılar... Biraz gerçekçi olmak lazım'' dedi.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
''Biz buralardan, 'Acaba böyle kötülersem, şöyle yaparsam siyasi
rant elde eder miyim?' diye düşünmemeliyiz, bu bizim milli meselemiz. Burada ben ne kadar sorumluysam Sayın Ağar da sorumlu, Sayın
Baykal da sorumlu, diğerleri de sorumlu. Siyasetin dışında medya kuruluşları, sivil
toplum örgütleri hepimiz sorumluyuz''
''Sizin döneminizde terör niye arttı?'' sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
''
Gönül şunu arzu ediyor; Hiç kimse teröre
kurban gitmesin, terörle mücadelede müşterek olarak yapmamız gereken bir şey var, o da şu; Terörün amacı, bölücü terör örgütünün kendi propagandasını yaptırması, ama bizler buna maalesef
destek oluyoruz.
Siyasi partiler olsun, medya olsun, sivil toplum örgütleri olsun. Buna karşı, bu amacı yokluğa mahkum etmek için ortak bir mücadele ortaya koymamız lazım.''
Bugünlerde medya yöneticileriyle medya patronlarıyla ve siyasi parti liderleri ile bir araya gelmeyi, bunu
Genelkurmay Başkanı ile yapmayı düşündüklerini belirten Erdoğan, ''Bu işi müşterek olarak ele alalım, ortak bir strateji belirleyelim istiyoruz'' dedi.
Terörle mücadelede yeni
araçlar alınması konusundaki bir soruyu Erdoğan şöyle cevaplandırdı:
''Bu konuda herhangi bir sıkıntı yok, karıştırıcı idi, zırhlıydı, bu konuda bir sıkıntı yok, Şırnak'taki
mayın patlamasında araç zırhlı bir araçtı. Alt biliyorsunuz zırhla kaplı değil, alttan olunca maalesef o yavrularımız orada şehit oldu. O biraz da oradaki bombanın gücüyle alakalı, mesela geçenlerde olanda 50 kilo C-4 varmış. Asfaltın altına iki yıl önce yerleştirilmiş, uygulamayı şimdi yapmışlar. Bölgenin bazı yerleri ciddi manada mayın tarlasına dönmüş.''
Başbakan Erdoğan, ''Genelkurmayın teröre karşı kitlesel destek beklentisi var, bunun yanında mısınız?'' sorusuna şu karşılığı verdi:
''Kendileri ile bu konuyu görüştüm. Onların da ifade ettiği; 'Biz burada demokratik refleksleri anlatmak istiyoruz.' Demokratik reflekslerini vatandaşımız her zaman gösterebilir, göstermelidir. Bugün
Siirt'te konuşmamı yaparken, bu konuya biraz değindiğimde halkın hemen zaten refleksini görüyorsunuz. Ki Siirt bu konuda çok kurban veren bir yer... Bütün halkımızda bu duyarlılık zaten var. Bunlar tabii ne getirecek ne götürecek bu da çok önemli.''
Erdoğan,
Güneydoğu Anadolu bölgesinde eğitim, sağlık,
tekstil,
ulaşım ve altyapı alanında çok ciddi yatırımlar yaptıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Bugün beraberdik Siirt'te. Eğer Siirt'in şöyle 3-5 sene öncesini biliyorsanız, Siirt'i tanıyamazsınız. Biz ağırlığımızı nereye veriyoruz? Eğitime veriyoruz. Çünkü eğitim problemini orada halledersek, netice alırız ve nitekim bugün orada 3 tane okulun açılışını yaptık.... Ciddi anlamda orada artık eğitimde kalite artmaya başladı, yükselmeye başladı.
Terör örgütünün geçmişte, ''Bak, bu devlet seninle ilgilenmiyor. Bu devlet seni
ihmal ediyor. Hastanen mi var? Okulun mu var? Altyapın mı var? Suyun mu var?'' dediğini ifade eden Erdoğan, ''Bununla beraber, o artık güneydoğunun geçmişteki istismara yönelik yapısı, sosyo-
ekonomik yapısı, kültürel yapısı, bütün bunlar bir değişime uğruyor. Bu, tabii terör örgütünün elindeki o malzemeleri alıyor'' dedi.
-''HEPSİ BENİM VATANDAŞIM, KARDEŞİMDİR''-
''
Kürt kökenli vatandaşlarımızın sorunlarını görmezden gelmemiz, problemi çözmeye uzak durmamız demektir'' görüşünü dile getiren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Öyle bir hava estiriliyor ki Kürt orijinli vatandaşlarımız adeta dışlanıyor. Bana göre yanlış. Mesela DTP, hiçbir zaman Kürt orijinli vatandaşlarımızı temsil eden bir parti olmamıştır. Nitekim şu anda ellerindeki yerel yönetimlere baktığınız zaman o yerel yönetimlerin olduğu illerin hali... Maalesef
modern bir şehircilik anlayışını oralarda göremezsiniz.''
Söz konusu bölgedeki belediye başkanlarına para yardımı yapılıp yapılmadığına ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, ''En ufak bir ayrım söz konusu değildir, hatta bana gelen bazı DTP'li belediye başkanları, bazı yardımlar talep etmişlerdir ve o yardımları da kendilerine özel olarak göndermişimdir'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'ın şu anda çok farklı bir şehir olması gerekirken, son iki dönemdir yerel yönetimde arzu edilen başarıyı ortaya koyamadığını da belirtti.
Türkiye genelinde bir çok etnik grup olduğunu hatırlatan Erdoğan, herkesin, Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlığı altında bir ve beraber olmasını, ülkeyi kimseye böldürmemesi gerektiğini ifade etti. Erdoğan, şunları kaydetti:
''Devletin üniter yapısını koruyacaksak, böyle koruyacağız ve bu konuda kararlı olmaya mecburuz. Benim için Kürt, Arap, Laz, Çerkez, hepsi de bu ülkede benim vatandaşımdır, benim kardeşimdir. Hepsine de aynı mesafedeyiz, hepsine karşı sorumluluğum aynı ve biz bunu, 70 milyon vatandaşımıza karşı aynen sürdürmek durumundayız. Onun içindir, dikkat ederseniz, AK Parti olarak bir çizgi ortaya koyduk; biz etnik milliyetçiliğe, dinsel milliyetçiliğe, bölgesel milliyetçiliğe karşıyız.''
-''ÇETELER NOKTASINDA ÇOK CİDDİ BAŞARILAR ELDE EDİLDİ''-
Başbakan Erdoğan, ''
Hrant Dink Suikastı, Danıştaya yapılan
baskın, kimi evlerde ele geçirilen silahlar ve Cumhuriyet Gazetesine atılan el bombaları gibi Türkiye'de farklı ajandası olan grupları nasıl değerlendirdirdiğinin'' sorulması üzerine, ''son zamanlarda, özellikle İstanbul'da çeteler noktasında,
mafya noktasında çok ciddi başarılar elde ettiklerini'' ifade etti. Erdoğan şunları kaydetti:
''Yani burada güvenlik güçlerimiz, gerek jandarmasıyla, gerek polisiyle, pek belki bunlar tam yansımıyor, ama mesela bir evladımız şehit olduğu zaman
manşet, sürmanşet yapılıyor da öbür tarafta yakalanan bombalar, şunlar, bunlar manşet olarak gazetelerde yer almıyor.
...Tabii burada yürütme olarak bize düşen görevler var, ondan sonra yargıya düşen görevler var. Yani bu görevler, koordineli bir şekilde yürütüldüğü takdirde, inanıyorum ki çok daha başarılı neticeler alınabilir.''