CHP'nin eski Genel Başkan Yardımcısı ve
emekli büyükelçi İnal Batu, fiilî saldırıya dönüşen yumurtalı öğrenci eylemlerinin kaynağının iyi araştırılması gerektiğini söyledi.
"Bu iş
tekin değil. Birtakım hesaplarla öğrenciler kullanılıyorsa üzerine ciddiyetle gidilmeli." diyen Batu, 1960
darbesine zemin hazırlayan öğrenci olaylarını hatırladığını belirtti. O dönem kendisinin de öğrenci olduğunu dile getiren Batu şu uyarılarda bulundu: "1960'ı yaşadım. 12 Mart'a, 12 Eylül'e nasıl gelindiğini gördüm. Bu
gençlik olaylarıyla başlayan gelişmelerin ülkeyi nerelere götürdüğünü biliyoruz. Hadise çıkartalım da ülkeyi kargaşa ortamına sürükleyelim, diyen birileri var mı bakmak lazım.
Öğrencileri maşa olarak kullanan varsa ortaya çıkarılmalı."
Siyasilere yönelik saldırıya dönüşen öğrenci eylemlerine tepkiler artıyor. Son günlerdeki
protestoların kaynağının iyi araştırılmasını isteyen eski CHP
Milletvekili ve emekli büyükelçi İnal Batu, "Bu iş tekin değil." dedi. Darbelere giden süreçteki öğrenci olaylarını hatırladığını belirterek, protestoların arka planında bir çetenin var olup olmadığının iyi araştırılması gerektiğini vurguladı. Batu, şu ifadeleri kullandı: "Biz, bu gençlik olaylarıyla başlayan gelişmelerin ülkeyi nerelere götürdüğünü biliyoruz. Önce
gösteriler oluyor.
Polis şiddet kullanıyor. Kan dökülmeye başlanıyor. Ondan sonra rejim dalgalanmaya başlıyor. 1960'ı öğrenci olarak yaşadım. 12 Mart'a, 12 Eylül'e nasıl gelindiğini gördüm. Öğrenci olaylarından son derece çekinirim. Bu iş tekin değil. Maşa olarak kullananlar varsa ortaya çıkarılmalı. İngiltere'de öğrenci eylemlerinin bir sebebi vardır. Örneğin harçları protesto ediyorlardır. Ama bizde Burhan Kuzu'ya yumurta atmanın sebebi nedir anlamış değilim." Batu, eylemlere müdahalenin ise orantılı olmasını istedi. "Kanunlarımız var. Bir suç varsa onun failleri adaletin önüne çıkartılır." diye konuştu.
Benzer bir tespit de araştırmacı-yazar
Önder Aytaç'tan geldi. Öğrenci eylemlerinin darbeye zemin hazırlamak için yapılan bir girişim olduğunu söyleyen Aytaç, tespitine dayanak olarak
Balyoz darbe planı iddianamesini gösterdi.
Askerî müdahalenin yapılması için anarşik eylemlerin gerektiğine vurgu yaparak, şunları kaydetti: "Anarşik eylemlerin en etkili olacağı yer üniversitelerdir. Öğrenci eylemleri başlarsa, arkasından ses bombaları patlamaya başlar. Önceki gün
İstanbul'da patlayan ses bombaları ile artan öğrenci eylemleri arasında bu açıdan bir bağlantı kurulabilir. Bunun bir adım sonrasında ise
faili meçhul cinayetler olacaktır. Dikkat edilmezse öğrenci hareketleri, darbeye zemin hazırlamak için kullanılan bir yol olabilir.
Ergenekon, bu yapıyı kullanmak için tetikte bekliyor."
Ergenekon'la mücadeleden sonra, bu örgütlerin hem insan kaynağında hem maddî kaynak anlamında büyük kayıp olduğunu da ifade eden
Önder Aytaç, eskisi gibi polis işkencelerine maruz kalmayan örgütlerin artık bu tür eylemlerde şiddete maruz kaldıklarını göstererek adam kazanmaya çalıştıklarını kaydetti. Son üç yılda yapılan eylemler incelendiğinde de protestolarda yer alanların aynı kişiler olduğunun görüleceğini dile getirdi. hüseyin keleş, selçuk kapuci istanbul