Bakan
Egemen Bağış,
Malatya Valisi Ulvi Saran'ı ziyareti ardından, Malatya
Ticaret ve
Sanayi Odası'nda
sivil toplum örgütleri temsilcileriyle bir araya geldi.
Devlet Bakanı ve
Başmüzakereci Bağış, burada yaptığı açıklamada, gündemdeki konulara değindi. AB sürecinin
Türkiye açısından çok önemli kazanımlar elde ettiğini anlatan Bağış, "Bazen bana diyorlar ki 'Hırvatistan'la Türkiye aynı gün müzakerelere başladı. Onlar niye bizden daha fazla fasıl açtı? 'Peki onlar bizden fazla fasıl açtı da o bizden daha fazla ilerleyen ülkelerde, bir Baş
bakan Yardımcısına suikast haberleri magazinleştirilebiliyor mu?" dedi.
Bağış, AB'nin Türkiye için çok önemli olduğunu, ancak Türkiye'nin de AB için çok önemli olduğunu kaydetti. Bakan Bağış, şöyle dedi:
"Yani bir düşünelim. 50 yıl evvel darbelerden sonra
Başbakanlar idam ediliyordu. 30 yıl önce Dostoyevski'nin kitapları toplatılıp yakılıyordu. 10 yıl evvel bu ülkenin en ilinin belediye başkanı
ders kitaplarındaki bir şiiri okuduğu için hapsedilmişti. Bundan 7-8 yıl önce insanlar 'Kürdüm' demeye korkarken, bugün devletin televizyonunda günde 24 saat yayın yapılıyor. Bizim vatandaşımızın anladığı dilde kaliteli eğlence programına, doğru ve gerçek habere ulaşabiliyor. Bu süreç Türkiye'den bir şey alıp götürmedi. Ülkeyi aksine güçlendirdi. Bazen bana diyorlar ki 'Hırvatistan'la Türkiye aynı gün müzakerelere başladı. Onlar niye bizden daha fazla fasıl açtı?' Peki onlar bizden fazla fasıl açtı da o bizden daha fazla ilerleyen ülkelerde, bir Başbakan Yardımcısına suikast haberleri magazinleştirilebiliyor mu? O ülkelerde '
demokrasi lazım ama' cümleleri kullanılabiliyor mu? Demokrasinin, insan haklarının 'fakatlı', 'amalı' anlatıldığı ülkelerde fasılların açılması bir fasıl da olsa mucizedir. Bizim fasıllardan evvel zihinleri açmamız lazım.''
"İNSANI YÜCELTMEDEN DEVLETİ YÜCELTEMEYİZ"
Dünyanın en büyük güçleri arasında olunduğu dönemde, Osmanlı'nın ''İnsanı yücelt ki devlet yücelsin'' parolasını hatırlatan Bağış, şöyle devam etti:
''İnsanı yüceltmeden devletimizin güçlü olmasını sağlayamayız. Şu anda Türkiye'de biz yüce kavramını devletten alıp insana vermeye çalışıyoruz. Bugün ülkemizde Anayasamıza baktığımızda yüce olan devlettir. Oysa yüce olan bireydir, insandır. Biz eğer insanın demokratik hakkını geliştirebilirsek, insanlarımızın özgürlüklerini,
ekonomik potansiyellerini artırabilirsek, devletimiz zaten yücelir ve güçlenir.
Ülkemizde atılmakta olan adımlar gerçekten Türkiye'nin huzuru, birlik ve beraberliği için çok önemli adımlardır. Bu yüzden Milli Birlik ve Beraberlik Projesi, Türkiye'yi daha da güçlendirecek, daha da kalkındıracaktır.''