Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Yunanistan Başbakanı
Yorgo Papandreu'ya ''kardaşım'' diye hitap ederek, ''
Tarih zaten bizi birbirimize dost etmiş ama ne yazık ki geçmişteki olumsuzluklar bugün aramızdaki sıkıntıların meydana gelmesine neden olmuş. Bunlarla biz geleceği inşa edemeyiz. Onun için biz geleceği farklı bir zeminde oluşturmak, yeni bir dil geliştirmek ve 'kardaş' dediğimiz o ifadeyi, içini iyi doldurmak suretiyle geleceğe taşımak durumundayız'' dedi.
Başbakan Erdoğan,
Yunanistan Başbakanı Papandreu ile düzenlediği ortak basın toplantısında soruları yanıtladı.
Bir Yunan gazetecinin, ''İki
ülke başbakanlarının kişisel ilişkilerinin iyi olduğunu, aralarında güçlü bir güven tesis edildiğini'' dile getirerek, ''Bu güven iki ülke halkları arasında da tesis edilebilir mi? Türk ve Yunan halklarına
mesajınız nedir'' diye sorması üzerine Erdoğan, konuşmasına, Papandreu'ya ''kardaşım'' diye hitap ederek başladı.
''Kardaş'' ifadesinin Türkiye'de de Anadolu'nun belli bölgelerinde kullanıldığına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bizde de kardaş ifadesi var. Çünkü tarih zaten bizi birbirimize dost etmiş ama ne yazık ki geçmişteki olumsuzluklar bugün aramızdaki sıkıntıların meydana gelmesine neden olmuş. Bunlarla biz geleceği inşa edemeyiz. Onun için biz geleceği farklı bir zeminde oluşturmak, yeni bir dil geliştirmek ve 'kardaş' dediğimiz o ifadeyi, içini iyi doldurmak suretiyle geleceğe taşımak durumundayız. Ama burada
tahrik unsurları olacaktır. Biz bu tahrik unsurlarına aldırmayacağız. Zaten değerli dostum Yorgo'da bu irade var, bizde bu irade var. Hükümetlerimizde de bu iradeyi olgunlaştırmak suretiyle geleceğin bu noktadaki Ege'sini, Akdeniz'ini bir barış denizi haline getireceğiz. Ben buna inanıyorum.''
Papandreu'nun ''İki ülke arasındaki ilişkilerin iyi hale gelmesi için daha fazla çalışma yapılması gerektiği''nin önemini vurguladığı hatırlatılarak, ''Yunanistan'ın iki ülke sınırları arasına bir çit örme projesinin bununla bir çelişki yaratıp yaratmadığı'' sorusu üzerine de Erdoğan, sabahki görüşmede Papandreu ile bu konuyu hassasiyetle ele aldıklarını söyledi.
İki ülke arasında 206 kilometrelik bir sınır bulunduğunu, bu sınır içinde 12.5 kilometrelik böyle bir çitin söz konusu olduğunu belirten Erdoğan, bunu ''
duvar'' olarak nitelemenin yanlış olduğunu, duvar ile çitin farklı şeyler olduğunu vurguladı.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Buradaki olay Türkiye'ye karşı olan veya Yunanistan'a karşı olan bir
düzenleme değil. Bu sadece, ki bugün rakamı değerli dostumdan öğrenince bende de biraz farklı bir düşünce meydana geldi. Sordum, 'Ne kadar sizde bu tür kaçak var' diye, rakam hakikaten çok çok yüksek. 1 milyondan bahsettiler. Son 2 yılda 500 bin kişi bu yolla kaçmış ve bunlar şu anda Yunanistan'da yaşıyorlar. Bunlardan
Meriç üzerinden Yunanistan'a giriş yapanlar var, farklı yerlerden giriş yapanlar var. Böyle bir durum söz konusu. Biz şu anda biliyorsunuz aramızdaki anlaşmalar muvacehesinde, hatta bunlarla ilgili olarak da bizim geriye kabul anlaşmalarımız var, şimdi Dikili'de yılda bin kişiyi geri kabul noktasında alma gibi de bir adımımız var. Onun da çalışmalarını arkadaşlarımız yürütüyorlar. Dolayısıyla böyle bir tablo söz konusu. Bunu bir duvar olarak değerlendirmek yanlış olur. Sadece olay çittir. Bu konuda görüşmelerimizi yaptık ve aramızda kendimize karşı olan güvenimiz de tam.''
-''MERİÇ NEHRİ ÇÖZÜME KAVUŞTURULACAK''-
Meriç nehrinin her yıl Türkiye'nin yanı sıra komşu ülkelerde sıkıntılar doğurduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, özellikle bütün ovanın sular altında kaldığını, taşkınların büyük hasarlar meydana getirdiğini, iskan bölgelerinin bile sular altında kaldığını söyledi.
Bununla ilgili Yunanistan,
Bulgaristan ve Türkiye'den çevre bakanlarının bir araya geleceklerini bildiren Erdoğan, daha sonra da üç ülke başbakanlarının Edirne'de toplanarak, konuya ortak çözüm getireceklerini belirtti.