Dışişleri Bakanlığı döneminde Abdullah Gül tarafından Büyükelçilere gönderilen 'Türk okullarına yardımcı olun' genelgesi yürürlükteyken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın büyükelçilere hizmet hareketini kastederek verdiği ‘kara propaganda’ niteliğindeki talimatını dış politika açısından oldukça hazin bir tablo oluşturuyor.
Zaman Gazetesi'ne konuşan muvazzaf büyükelçiler, dış politikanın rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan sonraki güncel siyasî meselelelere alet edilmemesi gerektiğini belirterek “Vatandaşlar arasında ayrım yapılamaz.” ifadelerini kullandı, emekli büyükelçiler de söz konusu talimatın sıkıntıya yol açacağı uyarısında bulundu.
Eski MHP Genel Başkan Yardımcısı ve emekli Büyükelçi Deniz Bölükbaşı, “Böyle bir talimat olmaz.” dedi. CHP İstanbul Milletvekili ve emekli Büyükelçi Osman Korutürk, söz konusu talimatın yasalara aykırı olduğunu belirterek “Büyükelçiler devlet görevi yaparlar. Bu konuları büyükelçiler vasıtasıyla takip etmek şeklinde bir uygulama olmaz.” açıklamasını yaptı. AK Partili eski Dışişleri Bakanı ve emekli Büyükelçi Yaşar Yakış ise büyükelçilere yazılı ya da sözlü her türlü talimat verilebileceğini söyledi ancak bazı gündemlerin Türkiye’yi yurtdışında zor durumda bırakabileceği uyarısında bulundu.
Erdoğan, 6.Büyükelçiler Konferansı’nda, Hizmet Hareketi’ni hedef alarak, “Bu örgütün gerçek yüzünün yurtdışında anlatılması, deşifre edilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullanmıştı.
Zaman’ın konuştuğu büyükelçiler ise Erdoğan’ın verdiği sözlü talimatın uygulamaya geçirilip geçirilmeyeceğini konusunda, “Abdullah Gül’ün dışişleri bakanlığı döneminde yayımlanan genelge hâlâ yürürlükte. Bu genelgeye göre bizim tartışma konusu camiaya yardımcı olmamız gerekir.” dedi.
Gül, 16 Nisan 2003 tarihli genelgede yurtdışındaki Türk okullarının ziyaret edilerek gerekli yardımın gösterilmesini istemişti. Bulundukları ülkede Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil ettiklerine dikkat çeken bir büyükelçi, “Bu gruptan bir kişinin başına bir iş gelse yardım etmeyecek miyiz? Böyle bir durum olamaz.” ifadesini kullandı. Başka bir büyükelçi ise Erdoğan’ın konuşmasının soyut iddialara dayandığını belirterek “Bu iddiaları savunmak bir büyükelçinin işi değil.” çıkışında bulundu. Diğer bir diplomat da özellikle Afrika’daki ülkelerde Türk kolejlerinden büyük destek gördüklerini ifade ederek, “Biz de şimdiye kadar bu okullara destek verdik. Şimdi birden bunlara karşı harekete geçmemiz ve aleyhinde faaliyet yürütmemiz itibar ve inandırıcılığımıza zarar verir.” görüşünü dile getirdi.
Emekli büyükelçiler de Erdoğan’ın Hizmet Hareketi’ni hedef alan sözlü talimatına karşı çıktı. Emekli büyükelçi ve MHP eski Genel Başkan Yardımcısı Deniz Bölükbaşı, “Yani ne diyecek büyükelçiler? Hükümetin bazı bakanlarını da içine alan bir yolsuzluk operasyonu başlatıldı. Hükümet de bunu kapatmak için HYSK’nın yapısından tutun adli kolluk yönetmeliğinde birtakım tedbirlere başvurdu. Sormazlar mı, sen yargıya neden müdahale ediyorsun? Niye yolsuzluk iddialarının üstünü örtmeye çalışıyorsun demezler mi?” şeklinde konuştu. Sözlerine, “Şimdi kimi ne diye şikâyet edeceksin? Okulları mı şikâyet edeceksin? Hocaefendi’yi mi şikâyet edeceksin? Böyle bir talimat olmaz. Hiçbir büyükelçi de bu talimatın gereğini nasıl yerine getireceğini bilemez. Muhataplarına gidip anlatsa bile böyle şaşkın şaşkın dinlerler ve Türk dış politikasının hazin tablosunu bir sefer daha görmüş olurlar.” ifadelerini ekledi.
