Malum Neşriyat
Gene yürüyüş düzenlemek istiyorlar. Gene kendilerini kandıracaklar, halkı da kandırdıklarını sanacaklar ve gene havalarını alacaklar.
“
Cumhuriyet mitinglerinin” benzerleri yapılacakmış.
Kadınlar haklarını savunacaklarmış.
Kadın okuyucuyu gıdıklamak isteyen gazeteler elbette çanak tutuyorlar: İki fırt The Secret saçmalığı, bir tutam selülit sorunu, üç çorba tarifi, pilates milates topu, yanında miting de verelim...
Sonra da rakamları şişirebildikleri kadar şişirecekler: Milyonlar yürüdü! Kitleler sel oldu aktı... Türk kadını haykırdı... Haykıran Türk kadını, bizim patronun televizyon kanalında yayınlanan dizileri de kaçırmasın!
İlkönce kendi yazarları inanacaklar: Çağdaş kadınlarımız alanları doldurdular, ufukta
erken seçim var,
CHP bu sefer mutlaka iktidara geliyor! Olmazsa, CHP-MHP koalisyonu çantada
keklik...
Zaten
Tuncay Özkan CHP’ye genel sekreter olursa gelmemesi mümkün değil canım! Bir de
Gülsün Bilgehan’ı başkan yapabilsek, siler süpürürüz...
Sonra, yeni anayasa halkoyuna sunulup kabul edilince de çok şaşıracaklar: Nereye gitti yahu o alanları dolduran vatandaşlar?
Kahraman Türk kadını nasıl oldu da bu anayasaya
evet dedi yahu?
Halkımız 1961
Anayasası’na da, onun taban tabana zıddı 1982 Anayasası’na da evet demişti, şimdi nasıl olur da buna da evet der yahu?
Yok, bunlar adam olmaz
arkadaş.. Önce halkı eğitecektik, yanlış yaptık... Sırası mıydı
demokrasinin?
Dalgamızı geçersek de bize
küfür edecekler,
iftira edecekler...
Şimdilik, bir yandan gene
bayrak üreticilerini zengin etmeye hazırlanıyorlar, bir yandan da Profesör
Ergun Özbudun’a çullanmaya, Profesör Şerif
Mardin’i ketenpereye getirip sözlerini çarpıtmaya devam...
Yeni anayasa,
bürokrasi tekelinde bulunan atamaları yargı denetimine açacak, ödleri patlıyor...
Yeni anayasa, rektörleri üniversitelere seçtirecek, yani
Abdullah Gül bile karışamayacak, niçin işlerine gelmiyor?
Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı bulunan herkese, din ve ırk ayırdedilmeksizin Türk denecek... Bunu mu beğenmiyorlar?
Askeri mahkemeler sivilleri yargılayamayacak, bu mu gericilik oluyor?
Parti kapatmak çok zorlaştırılıyor, bundan mı memnun değiller?
Yıllardır bunları isteyenler, bunların olmamasından yakınanlar bu arkadaşlar değiller miydi?
Yıllardır 1982 Anayasası’nı beğenmeyenler, Kenan
Evren’e nefret kusanlar kimlerdi?
Seçimde madara oldukları yetmiyormuş gibi, kendi kendilerini bir de anayasa tartışmasında rezil ettiler.
Yıllarca demokrasi isteyip birdenbire kendini cunta kanunlarını savunur bulma zavallılığı, her aydına nasip olmaz. Zoru başardılar: Kredilerini, itibarlarını bir çırpıda çöpe attılar.
Benim bildiğim
Aydın Doğan, bu tutumdan doğan okuyucu kaybının da hesabını sorar. Hele şu
arsa ve inşaat işlerini bir düzene koysun, sıra dükkân içi temizliğe de gelecek.
Şimdilik geriyorlar, fiştekliyorlar, huzur kaçırıyorlar, kışkırtıyorlar, tedirgin ediyorlar, korkutmaya çalışıyorlar...
O arada, elde bayrak, doğru mitinge arkadaşlar... Kurtlarınızı dökebildiğiniz kadar dökünüz, önümüzdeki yıl anayasa referandumundan sonra gene hüsran, gene gam ve kasavet sizleri bekliyor, ölmez sağ kalırsam ben de küfürlerinizi ve iftiralarınızı göğüslemek üzere gene huzurunuzda bulunacağım inşallah.
ENGİN ARDIÇ - AKŞAM