Toptan, TRT 1'de yayınlanan ''Zirveye Bakış'' programında gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını
cevapladı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin
Irak'ın kuzeyine düzenlediği operasyondan sonra yaşanan
tartışmaları ve kullanılan üslupları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Toptan, şöyle konuştu:
''Çok üzülüyorum... Yüzlerce yıllık devlet deneyimi olan bizim, bu tür tartışmalarda çok dikkatli bir üslup kullanmamız lazım. Elbette demokrasilerde
eleştirilemeyecek, tartışılamayacak hiç bir şey yoktur. Olamaz da... Bu
kural bütün kurumlar için geçerli. Bütün kurumlar tartışılabilir, bütün kurumlar eleştirilebilir ama burada önemli olan üslubun çok iyi ayarlanmasıdır.
TBMM'nin,
Hükümetin gönderdiği tezkereyi onaylaması suretiyle Hükümete, Türk Silahlı Kuvvetlerini sınır ötesine gönderme iznini vermesiyle başlayan süreçte önemli bir
takım kilometre taşları var. Bunlardan bir tanesi, TBMM, Hükümetin gönderdiği tezkereyi eşine kolay kolay rastlanmayacak bir biçimde oy birliğine yakın bir büyük çoğunlukla onayladı. En önemlisi, TBMM'nin
terörle mücadelede Türk Silahlı Kuvvetlerine çok büyük bir güven duyduğunu ve verilen görevi Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarıyla yerine getireceği inancının altı çizildi. Tezkerede hudut, şümul, şekil ve şartını
tayin yetkisi Hükümete verildi.
Hükümetle
Genelkurmay'ımız bir koordinasyon içerisinde önce hava harekatını başlattı, arkasında da 8 gün süren bir
kara harekatı gerçekleştirildi.
Elbette ben asker değilim. Orada neler var onu bilmiyorum ama şunu biliyorum ben... Görüntülerden bütün dünya,
Türkiye izledi. Orada terörle mücadele çok kolay şartlar altında gerçekleştirilmedi. Zaman zaman benzetmeler yapıldı, arkadaşlarımız da yazdılar, sanıyorum
Genelkurmay Başkanımız da söyledi; 'Uludağ'a çıkılıp da oradan iniliyor veya Uludağ'a çıkılıyor' değil... O nedenle oradaki şartları, iklim şartlarını, coğrafi şartları tam bilmeden, terörle mücadelenin zaten kendi yapısında olan zor şartları kestirmeden, olayı tartışmanın yanlış ve haksız olacağını düşünüyorum.''
Orada yanlışlık da yapılmış olabileceğini ifade eden Toptan, ''ama şu ana kadar, bu harekatla ilgili nerede yanlış yapıldığı konusunda hiç kimsenin bir iddia ortaya koymadığını biliyoruz'' dedi. Operasyonun büyük bir titizlikle gerçekleştirildiğini bütün dünyanın izlediğini belirten Toptan, ''Biz ne dedik? 'Türkiye'nin hedefinde
Kuzey Irak toprakları yoktur.
Kuzey Irak'ta yaşayan masum vatandaşlar yoktur, siviller yoktur.' Şu ana kadar aradan bunca zaman geçti, tersini ortaya koyabilecek bir iddia ortaya atılabilmiş değil'' diye konuştu.
-ABD'NİN TUTUMU-
Toptan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin harekatı başarıyla gerçekleştirdiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Zannediyorum ABD burada ciddi bir yanlış yaptı. Belki kendi iç
politikası bakımından, belki dünyaya
mesaj vermesi bakımından... Bugün bir
emekli büyükelçimiz kullandı, ben de severek kullanıyorum; çok hoyratça bir politika izledi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kara harekatını bitirip geriye dönmeye başladığının bilinmesinden sonra; belki ben bilmiyordum, arkadaşlarım bilmiyordu ama bilinmesinden belli ki onlar iyi izliyorlar... Kuzey Irak'ta onların konuşlanmış bir durumu var. Ondan sonra sanki onların inisiyatifiyle yani 'bakın biz istedik de Türk Silahlı Kuvvetleri oradan çekiliyor' havasını vermesi, hoş bir görüntü olmadı.
Ama bunu niye yaptı ABD? Belki kendi iç kamuoyuna, belki
Bağdat yönetimine, belki de Kuzey Irak yönetimine 'Siz bana bakın... Kızdınız ama Türkiye'ye yardımcı oldum Kuzey Irak'a kara harekatı ve hava operasyonu için... Ben de söyledim geri çekiliyorlar' gibi bir hava yaratmak istedi zannediyorum. Durumdan böyle bir kar çıkarmaya çalıştı.''
-DİPLOMASİ AYAĞI...-
Toptan, ''çekilmeyi biliyorlardı da onun için böyle bir açıklama yaptılar mı demek istiyorsunuz?'' sorusunu cevaplarken de '' Ben öyle yorumluyorum. Çekilmeyi sadece 'biliyorlardı' değil. Çekilme, zaten sonraki açıklamalardan da anlıyoruz ki bir gece evvel başlamış. Açıklamalar bir gün sonra... ABD Savunma Bakanı'nın açıklaması bir gün sonra, Başkan Bush'un açıklaması bir gün sonra. Yani çekilme başladıktan sonra'' diye konuştu.
Toptan, şöyle devam etti:
''Belki burada bugün diplomasi ayağımızda bir eksikliğimiz var. O sıkça yaşadığımız bir şey. O (açıklama) hemen karşılanabilirdi. Amerikalıların o tavrı hemen karşılanabilir. Ne yapılabilirdi? 'Dur bakalım. Sen isteğin için değil, zaten biz oradaki hedeflerimize vardık, amacımızı gerçekleştirdik, terörle mücadele kapsamında yapılacak şeylerin hepsi yapılmıştır o nedenle kendi programımız çerçevesinde çekilmeye başladık' denilebilirdi. Bu karşılanabilirdi ABD'nin o iddialarına karşılık. Belki de bizim diplomatik eksikliğimiz var.''
-ÇEKİLMEDEN SONRA YAŞANAN TARTIŞMALAR...-
TBMM Başkanı Toptan, iki muhalefet partisiyle
Genelkurmay Başkanlığı arasında yaşanan tartışmaların hatırlatılması üzerine, bu tartışmalarda bir sorumlu aramaya gerek olmadığını belirtti. ''
Fotoğraf hoş bir fotoğraf değil'' diyen Toptan, şunları söyledi:
''Türk Silahlı Kuvvetlerinin ne şartlarda görev yaptığını hemen unuttuk. Onu akıldan çıkarmamamız lazım. Orada sayın genel başkanların doğrudan sayın Genelkurmay Başkanı'ndan yahut da ilgilerden vaya Başbakandan bilgi almaları gerekirdi diye düşünüyorum. Yani hemen Türk Silahlı Kuvvetlerine dönük, söylem çok şık olmadı, çok doğru olmadı. Çünkü, bu silahlı kuvvetlerin yerine başka bir silahlı kuvvetler ikame etmeniz mümkün mü? Dünyanın en güçlü silahlı kuvvetlerinden bir tanesi Türk Silahlı Kuvvetleri. Son operasyonda da en yüksek teknolojiyi kullandı silahlı kuvvetlerimiz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadelesi yahut bizi tehdit eden unsurlara karşı mücadelesi, sadece Kuzey Irak operasyonu ile başlamadı ki. Türkiye bu coğrafyada olduğu sürece, zaten güçlü bir silahlı kuvvetler bulundurmak zorunda. Hem sonuna kadar bulundurmak zorunda. O nedenle silahlı kuvvetlere bir şey söylerken dikkatli olmamız lazım.
Denilebilir ki 'şurada bir operasyonda yanlışlık yapıldı. Şurada eksiklik yapıldı. Kara yerine havadan gidilebilir. Zamanlaması yanlış...' Ama silahlı kuvvetleri yıpratacak bu üslubu yanlış görüyorum. Bunun kimseye faydası yok.
Biraz acele çıkışlar yapıldı. Keşke bunlar Genelkurmay Başkanlığına değil de Hükümete yapılsaydı. Hükümet çıkar cevap verirdi, konu orada kapanırdı giderdi.''
-''TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ BİR KURUM''-
Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir kurum olduğunu hatırlatan Toptan, bu kurumun günlük tartışmaların üzerinde tutulması gerektiğini ifade etti. Türk Silahlı Kuvvetlerinin yıpratılmasının
AK Parti,
CHP, MHP ve herkese zararı olacağını kaydeden Toptan, ''O bakımdan orada bir yanlışlık yapıldı gibi geliyor. Umuyorum ki diliyorum ki aklı başında, vatanseverliği malum iki liderlerimiz, tartışmayı burada keserler...'' dedi.
Toptan, şöyle konuştu:
''Genelkurmay Başkanlığının onlara verdiği cevap da ciddi şekilde dozu çok yüksek bir cevap oldu. O da hoş olmadı. Yani muhalefet partiler ile Genelkurmay Başkanlığı arasındaki böyle bir polemik de o fotoğraf da güzel olmadı. Diliyorum ki bu tartışma burada biter. Tartışmanın sürdürülmesinin kimseye bir yararı yok ama Türkiye'ye zararı var.''
-''TADINI ÇIKARAMADIK''-
TBMM Başkanı Toptan, ''çekilme kararını tartışmaktan operasyonun başarılarını konuşamadık'' diyen gazeteciye, ''işin tadını çıkaramadık'' karşılığını verdi.
Genelkurmay Başkanlığının açıklamalarına rağmen tartışmaların altında ABD'nin tavrının yatıp yatmadığı yönündeki bir soru üzerine de Toptan, şunları söyledi:
''O çok önemli bir etken... Bu harekatla çok mesaj veriliyor. Burada çok mesaj var. Herkese mesaj var. Kuzey Irak yönetimine var,
PKK'ya var, PKK sempatizanlarına var, Bağdat yönetimine var, dünyaya var. Türkiye böylesine önemli, kapsamlı bir harekatı da dünyanın desteğini yanına almak suretiyle gerçekleştir. Bu çok önemli bir şey. Keyfini çıkarmamız lazım gelirken çok gereksiz bir tartışma açtık. Bana göre de yanlış yaptık.''
-''PEYGAMBER OCAĞI''-
Tartışmaları parlamenter
sistem açısından nasıl yorumladığı sorusunu da Toptan, şöyle cevapladı:
''Parlamenter sistem açısından, Türkiye'yi,
siyasi partiler sisteminin Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişkisini değerlendirirken,
batı şablonlarında hareket etmeniz mümkün değil. Çünkü, bizde silahlı kuvvetlerin gelenekselleşen bazı yönleri var. Silahlı kuvvetleri bizim halkımız '
peygamber ocağı' olarak görür. Dünyanın hiç bir yerinde bu kadar şehit verilmesine rağmen, 19 yaşındaki çocuğunu davulla zurnayla askere gönderen bir millet bulamazsınız. Dünyanın hiç bir yerinde şehit olmuş binbaşının arkasından 'oğlum da onun yolundan gidecek, asker olacak' diyen anneyi bulamazsınız. O nedenle Türk Silahlı Kuvvetlerimizin halkımızla ilişkisi çok farklıdır.
Siyasetle ilişkisine bakarken geçmişte askeri müdahaleler var. Bunlar güzel örnekler değil. Onların Türkiye'ye faturaları var. Ama artık onu aşmış olmamız lazım. Onu artık aklımıza getirmememiz lazım. Getirip de konuşmamamız lazım. Türk Silahlı Kuvvetlerinin iç
siyasete müdahale etmemesi lazım.''
-''ÖLÇÜSÜZ GÜÇ''-
CHP, MHP ve Genelkurmay Başkanlığının açıklamasıyla ilgili bir başka soru üzerine de Toptan, ''Her iki taraf da ölçüsüz bir güç kullandı. Ne silahlı kuvvetlerimiz o eleştiriyi hak ediyordu, ne de siyaset bu lafları hak ediyordu. herkesin çok dikkatli bir üslup kullanması lazım.
Parlamento açısından olay değerlendirildiğinde, siyaset kurumuna veya siyaset kurumunun temsilcilerine karşı kullanılan üslup, kesinlikle ölçüyü aşan bir üslup olmuştur'' dedi.
Toptan, herkesin işin bu noktaya gelmesinden üzüntü duyduğuna inandığını belirterek, ''benim tanıdığım olayın aktörler için söylüyorum; herkes işin bu noktaya gelmesinden üzülmüştü. Çünkü, bu tür tartışmanın kimseye yararı yok'' diye konuştu.
-''İNANMAK ZORUNDAYIZ''-
Bir başka soru üzerine Toptan, Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın açıklamalarına inanmak zorunda olduklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Eleştirinin odağında daha çok sanki 'ABD istedi de Türk Silahlı Kuvvetlerimiz çekildi' gibi bir nokta çok öne çıktı bence. Orada da haksızlık yapıyoruz. Ben, Türk Silahlı Kuvvetlerinin başındaki Genelkurmay Başkanımızın söylediklerinden başka hiçbir şeyi aklıma getiremem. Mecburum ben Genelkurmay Başkanının söylediğine inanmaya. Benim elimde aksi bir kanıt olursa da onu gündeme getiririm, tartışılmasını sağlarım. Aksi sabit oluncaya kadar buna inanırım. ABD Irak'ta başarılı mı? ABD böyle tartışmalar yapmıyor.''