Sarıgül, yaptığı yazılı açıklamada,
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal'ın MYK'yı yarın
İstanbul'da toplayacağını medyada yer alan haberlerden öğrendiklerini kaydetti.
CHP'nin yeni il binasında yapılacağı duyurulan toplantıya bu kez belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri ve ilçe belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu oldukça geniş bir katılımcının
davet edildiğini yine
gazete haberlerinden öğrendiklerini belirten Sarıgül, şöyle devam etti:
''Aylardır CHP'ye gönül vermiş arkadaşlarımla sürdürdüğüm mücadelede, Baykal yönetimindeki CHP'de parti içi
demokrasinin nasıl yok edildiğini, çok sesliliğin nasıl ortadan kaldırılmak istendiğini
anlatmaya çalıştım. Yarın yapılacak
MYK toplantısı, partide tam bir hükümdarlığın ve hukuk tanımazlığın
egemen olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Eleştiriye tahammül edemeyen, parti içi
demokrasi taleplerini hiçe sayan Baykal yönetimi, yeni bir ilke daha
imza atarak, İstanbul'daki MYK toplantısında da 'aykırı' ses istemiyor. Sayın Baykal, toplantıyla ilgili basına yaptığı açıklamada,
erken genel
seçim çalışmalarını İstanbul'dan başlatacaklarını söyleyerek, 'İstanbul'u alan
Türkiye'yi de alır. İstanbul, Türkiye profilini yansıtıyor. CHP olarak biz burada iyi sonuçlar alıyoruz' diyor. Ancak bunu söyleyen Baykal, Türkiye'de CHP'nin aldığı en yüksek
oy oranına ulaşan bir belediye başkanını, İstanbul'da yapılacak ve erken genel seçim startının verileceği toplantıya çağırmıyor.
Bu, oldukça trajikomik bir durumdur. Bu, Baykal yönetiminin partide çok sesliliğe, demokrasi talebine tahammülsüzlüğünün hangi noktalara vardığının ibret verici bir göstergesidir. Bu, CHP'de artık hukuk yerine Genel Başkan'ın kendi koltuğunu korumak için yazdığı fermanların geçerli olduğunun kanıtıdır.''