CHP Parti Meclisi, Genel Başkan Deniz
Baykal başkanlığında toplandı. Baykal, toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, son günlerde
terör olaylarında yaşanan tırmanışa dikkati çekti.
Türkiye'nin içerde
terörle mücadele konusunda gerekenleri tam yapma aşamasına hala gelemediğini savunan Baykal, ''Türkiye'de terörün mazbatalı destekçileri hala faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor. Terörü destekleyen mazbatalı kadroların yer aldığı bir ortamda terör mücadelesinin beklenen sonucu bulması çok güç olacaktır'' dedi.
CHP Genel Başkanı Baykal, ''
terör olayları kamuoyunu derinden etkileyince hükümetin en ileri sözleri söyleyerek,
sınır ötesi müdahale ima ederek, sonra ters bir çizgiye girmesinin Türkiye'nin terörle mücadelesinin caydırıcılığına, etkinliğine çok büyük bir zafiyet getirdiğini'' savundu.
Baykal, şöyle devam etti: ''Böyle konularda iktidarlar konuşmamalıdır, konuştukları zaman da gereği yapılmalıdır.
Başbakan, '
Bakanlar Kurulu'na dikkat, önemli kararlar alınabilir' dedi, sonra Bakanlar Kurulu toplandı, hiçbir somut gelişme ortaya çıkmadı. ABD Büyükelçisiyle ilgili olarak 'Bu işleri büyükelçiye sorarak yapmayız' diyen Başbakan, iki gün sonra 'Elbette
Irak ve ABD'yle
işbirliği içinde gerekeni yapacağız' noktasına geldi.
Hükümetin bu konularda tamamen
toplum taleplerine bağlı olarak söylem geliştirdiğini görüyoruz. Alacağı tedbirleri düşünerek değil insanların içini boşaltmaya ve rahatlatmaya yönelik bir söylemle konuştuğunu görüyoruz. Böyle konuşursanız, yanlış
alarm verirseniz, yanlış düğmeye basarsanız bir sürü sonra sizi kimse ciddiye almaz,
terör örgütleri de ciddiye almaz. Türkiye'nin son birkaç günde içine girdiği dönüşüm terörle mücadelemize en ağır tahribatı kalıcı olarak verecek bir durum yaratmıştır.''
''PARALEL KANALLAR''
Terör gibi yaşamsal önem taşıyan bir konuda devletin resmi kurumlarının ortak
politikaları doğrultusunda bir davranış sergilenmesi gerektiğine işaret eden Baykal, son günlerde devletin meşru kanallarının yanında bir ayrı kanalın daha açıldığını, ''paralel politikaların, paralel kanalların çalıştırıldığını'' savundu.
Dışişleri Bakanlığında ABD ve Irak büyükelçileriyle yapılan görüşmeden hemen sonra yeni bir kanalın devreye girdiğini belirten Baykal, şöyle devam etti:
''O yeni kanal ne konuşmuştur, ne söylemiştir bunu bilmiyoruz. Bunu
Genelkurmay Başkanı,
Kara Kuvvetleri Komutanı, Dışişleri Müsteşarı bilmiyor. Belki
Dışişleri Bakanı da bilmiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Terörle mücadele net, tutarlı, etkin bir mekanizma içinde yürütülmelidir. Çift mekanizmayla çalıştığınız zaman, bir mekanizmanın hedefiyle ikinci mekanizmanın hedefi üst üste oturmadığı zaman çok ciddi sıkıntılar ortaya çıkar.
Şimdi Türkiye'de bu çıkmaya başlamıştır. Resmi mekanizma bir
mesaj vermiştir, özel mekanizma ortalığı teskin etmiş, yatıştırmıştır. 'Merak etmeyin, iç politikanın gereği bunlar söylenecek,
kulak asmayın' yaklaşımıyla politika götürüp sonuç almak mümkün değildir. Biz hükümetten Türkiye'yi avutmasını değil, terörle mücadeleyi sonuca ulaştırması bekliyoruz. Başbakan'ın 'ilgili kuruluşlara
yetki verdik' diye sorumluluğu ilgili kuruluşlara yıkamayacağını, Başbakan'ın söyleminin iç tüketime yönelik bir söylem olarak kaldığını, yetkili dış çevrelere güvencenin paralel kanallardan verildiğini üzüntüyle görüyoruz. Hükümet ciddi bir karar alma noktasına geldiyse, yapması gereken şey, bağırıp çağırmak, filan toplantıya dikkat, hamiledir,
gebedir diye davul zurna çalmak değil gereğini kararlıkla uygulamak olmalıdır.''
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Baykal, TBMM'nin terör konusunda olağanüstü toplanması için bir girişimde bulunup bulunmayacaklarının sorulması üzerine, iktidarın bu konuda bir arayış içine girmesi durumunda, kendilerinin her türlü desteği, katkıyı sağlayacaklarını söyledi.
AA