AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''(Terör) Eğer şu anda bitiyorsa, bitecekse önce bunun bir defa işbirlikçisini tüketeceksin, bunlara destek verenleri ortadan kaldıracaksın, halkın tabanında yer bulamayacak, Bunu halledeceksin. İşte bizim iktidarımız bunu başardı'' dedi. ''Türkiye seninle gurur duyuyor '' tezahüratlarıyla kürsüye gelen Erdoğan, alandaki vatandaşları çok kararlı gördüğünü, bu kararlılığın ülkenin her yerinde görüldüğünü ifade etti. ''Vur vur inlesin Deniz Baykal Dinlesin'' sloganları üzerine Erdoğan, kavga için gelmediklerini ifade ederek, ''Biz ne yapacaksak sandıkta yapacağız'' dedi. 22 Temmuzdaki seçimlerin tarihi bir seçim olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Durmakla koşmak arasında bir seçim yapılacaksa biz Türkiye'nin kaybedilecek tek bir dakikası olmadığını düşünüyoruz, onun içinde durmak yok, yola devam diyoruz'' diye konuştu. Adnan Menderes'in 1950 yılında kullandığı ''Yeter söz milletindir'' sözünü hatırlatan Erdoğan, şimdi buna yeni bir şey ilave ederek ''Yeter karar milletindir'' diyeceklerini kaydetti. Muhalefeti eleştiren Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimine atıfta bulunarak, milletvekillerinin parlamentoya gelmediklerini kaydetti. Erdoğan, ''CHP'nin milletvekilleri, ne yazık ki ANAVATAN milletvekilleriyle Doğru Yolun milletvekilleri cumhurbaşkanlığı seçiminde ne yaptılar? Gelmediler Meclis'e, kaçtılar. Hatta milletvekillerinin kimileri gelir diye kapıları tuttular. Bu oyunu böyle oynadılar'' dedi. Muhalefet partisi liderlerinin Ankara'nın doğusuna gidemeyeceklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Onlar iktidara geldiklerinde de zaten oralara gidemediler. Onun için Türkiye'nin batısı bir başka, Doğusu, Güneydoğusu Orta Anadolu'su bir başka oldu. Yol yok, su yok, okul yok, hastane yok böyleydi. Ve terör nasıl tırmandı? İşte böyle tırmandı. Ne dedi bölücü terör örgütü; 'Sana hastane yapmayan, okul yapmayan bu devlete mi inanıyorsun?' Halkımızı öyle aldattılar. Terör ülkemizde böyle tırmandı. Eğer şu anda bitiyorsa, bitecekse önce bunun bir defa işbirlikçisini tüketeceksin, bunlara destek verenleri ortadan kaldıracaksın, halkın tabanında yer bulamayacak, bunu halledeceksin. İşte bizim iktidarımız bunu başardı.'' Erdoğan, meydanları dolduranların 22 Temmuzda yapılacak seçimleri aynı zamanda bir referandum olarak gördüklerine şahit olduklarını söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Anayasa'nın değiştirilmediği halde seçimlerin gerçekleştirilemediğini bunun, ''maç esnasında penaltı kuralının değiştirilmesine'' benzediğini anlatan Erdoğan, Abdullah Gül'ün 357 oy almasına rağmen seçilemediğini, bu bakımdan seçimlerin büyük önem taşıdığını kaydetti. Seçimlerin istikrar açısından da büyük önem taşıdığını vurgulayan Erdoğan, ''Türkiye'de istikrarsızlık olsun, koalisyon olsun diyenler muvaffak olamayacaklar'' dedi. 22 Temmuzdaki seçimlerde milli iradenin dediğinin olacağını ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin karanlık bir tünele girmeyeceğini ifade etti. Terörist başını biz misafir etmedik AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Affedersiniz bölücü terör örgütünün başını kendilerine teslim ettikleri zaman İmralı adasında misafir eden, onu oraya yerleştiren bizim iktidarımız mıydı, yoksa bizden önceki iktidar mıydı?'' dedi. Erdoğan, Çorum'un Abide Kavşağında partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, hiç bir gücün millet iradesinin üzerinde olamayacağını ifade etti. Bazı parti liderlerinin bol keseden vaatlerde bulunduğunu, bazılarının balon uçurduğunu, ''paraşütle şehir meydanlarına inerek yalanın bini bir para şeyler söylediklerini'' anlatan Erdoğan, Türkiye'nin imkanlarıyla kimlerin seçimden seçime halkı hatırladığının iyi bilindiğini kaydetti. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Tedavülden kalkmış sloganlarla akılları çelmeye çalışanlar, Vatan Millet Sakarya edebiyatı yapmaya çalışanlar bu büyük milletin her şeyi unuttuğunu zannediyorlar. Ortada şahit gösterebilecekleri hiç bir eserleri yok. Belki ideolojik sloganları var. Onlarla üç beş kişiyi etki altına alabilirler. 'Ekonomi önemli değil', 'ülkenin itibarı önemli değil', '81 vilayetin bütün köyleriyle kalkınmasının önemi yok' diyorlar. Korku salarak milleti tehdit ederek, huzur ve barış iklimini sabote ederek, eski gündemleri yeniden getirmek istiyorlar. Marjinal sloganlardan medet umuyorlar.'' Milletin bunlara zerre kadar itibar etmediğini söyleyen Erdoğan, bir partinin 1999 yılında ''Nasıl olsa şehitleri iyi istismar ettik, şehitleri istismar ederek bu ülkede koalisyon ortağı olduk'' anlayışıyla hareket ettiği iddiasında bulundu. Erdoğan, şunları kaydetti: ''Aynı parti şimdi bakıyorsunuz yine o şehitlerimizin cenazelerinde aynı şekilde cenazenin edebine, adabına uymadan, cenazeye saygı göstermeden, şehitlerimize saygı göstermeden, o malum hareketleriyle şehitlerimizi siyasi istismar aracı olarak kullanmak istiyor. Bizler bir şehidimizin kanını 550 milletvekiline değişemeyecek kadar önemsiyoruz. Bizler bu ruhla yetiştik, bu ruhla yürüyoruz. Ve çok açık söylüyorum; affedersiniz bölücü terör örgütünün başını kendilerine teslim ettikleri zaman İmralı adasında misafir eden, onu oraya yerleştiren bizim iktidarımız mıydı, yoksa bizden önceki iktidar mıydı? Şu anda sağda solda el altından yaydıkları bilgilerle sanki bölücü terör örgütü başı hakkında idam kararı varmış da biz idam etmemişiz gibi yaymak suretiyle millete takdim eden hangi parti, onu siz gayet iyi biliyorsunuz. Bunun bütün her şeyi kaydında mevcut. Bunlar her şeyden, 'acaba kaç tane oy devşirilir?' bunun gayreti içindeler. Siyaseti düzgün yapın, 'Kopenhag siyasi kriterlerinde idam kalktığı için AB süreci ile alakalı olarak bizler de o zaman bunu ağırlaştırılmış müebbet hapse çevirdik' deyin de millet buna inansın. Ama dürüst davranın, kalkıp da faturayı iktidarımıza kesmeye gayret etmeyin. Bunu biz bugüne kadar dillendirmedik, edebimize uygun bulmadık, siyasi ahlakımıza uygun bulmadık. Ama artık geldi buraya dayandı, şimdi gerçeği söylemek zorundayız. Çünkü ne yazık ki siyasi etik, siyasi ahlak bunlarda iflas etmiş. Yok böyle bir şey. Meydanı boş bulur muyuz gayretleri içerisindeler. Artık meydanlar boş değil.'' Erdoğan, hükümetin icraatlarından söz ederken, milli gelirin 181 milyar dolardan 400 milyar dolara, ihracatın da 95 milyar dolara yükseldiğini belirtti. Kişi başına gelirin göreve geldiklerinde 2 bin 500 dolar olduğunu ifade eden Erdoğan, bunun 5 bin 500 dolara çıktığını ve 10 bin dolara çıkarılmasını hedeflediklerini kaydetti. Türkiye'nin; DSP-ANAP-MHP hükümeti döneminde IMF'ye borcunun arttığını, 23,5 milyar dolar olan borcu 8.7 milyar dolara indirdiklerini anlatan Erdoğan, Türk lirasının, 6 sıfır atarak döviz karşısında değerini yükselttiklerini kaydetti. -''SİYASET KİRLİLİK İSTEMEZ'' Erdoğan, mazot fiyatını 1 YTL'ye indirme vaadinde bulunanlar olduğunu belirterek, şunları söyledi: ''Bu ülkenin petrol kuyuları mı var? Efendim, ben ÖTV'yi kaldıracağım diyor. Demek ki hayatı ÖTV kaçakçılığı ile geçmiş. Bu ülkenin tek kaynağı vergi. Vergi olmadan yatırımları neyle yapacaksın? Özlük haklarını neyle ödeyeceksin? Hani şu İmar Bankası varya, kimin olduğunu bilirsiniz değil mi? Bir de İmarzedeler var. Bu İmarzedelerin bu ülkeye faturası 9 katrilyon lira. Bu parayı AK Parti iktidarı ödedi. Şimdi çıkmış meydanda konuşuyor bu insanlar. Benim vatandaşımın bunları görmesi lazım. Ama inanıyorum ki bunları bilmedikleri için bu oyunlara gelme ihtimali var. Onun için hatırlatma görevimi yerine getiriyorum. Bakınız 9 katrilyon, baba kaçak, kardeş kaçak... Niye kaçak? Dursunlar bu ülkede. Niye kaçıyorlar? Zaman zaman bir bakıyorsunuz ağlamaklı olarak şöyle oldu böyle oldu diyor. Kuru sıkı atıyorlar. İşsize ne verecekmiş ne verecekmiş biliyor musunuz? İşsize 2 bin Avro işsizlik maaşı verecekmiş. Allah Allah hale bak. Avrupa böyle veriyormuş oda aynen bunu verecekmiş. Nasıl veriyorsun? Bunu söyleyene Çorum'dan söylüyorum, önce babasının borcunu ödesin ondan sonra gelsin bunu konuşsun. Babanın varisisin, önce onu öde. Bir defa uluslararası mahkemelerde, tahkimlerde mahkum olmuş insanlarsınız. Siyaseti dürüst yapın. Siyaset kirlilik istemez.'' Bu arada, Erdoğan, miting sırasında öne sıralarda bulunan bir çocuğun ağladığını görmesi üzerine annesine seslenerek, ''Niye ağlatıyorsun çocuğu'' dedi. Erdoğan, korumalarına çocuğa bir bebek vermelerini istedi. Görevliler de çocuğa oyuncak bir bebek götürdü. aa