Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
Abdullah Gül, Dışişleri Konutu'nda basın yayın kuruluşları temsilcilerine bir kahvaltı verdi. Rahatsızlığı döneminde gösterilen ilgi dolayısıyla teşekkür eden Abdullah Gül, bu dönemde dinlenme fırsatı bulduğunu, kitap okuduğunu ve
ekonomik raporları inceleyerek bilgilerini tazelediğini anlattı.
TERÖRLE TAVİZSİZ MÜCADELE
Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül,
terörle ilgili bir soru üzerine ise şunları söyledi:
''Türkiye'nin başında böyle bir belanın olduğu gerçek. Böyle bir bela ile sonuna kadar kararlı şekilde mücadele edilecek. Kimse
PKK tamamen bitti, yok oldu demedi. Türkiye'nin birinci önceliği terör konusunu dikkatlice götürmek, uzun vadede bunu bir tehdit olmaktan çıkarmaktır. Orada zafiyet olursa diğer başarılar gölgelenir. Terörle tavizsiz mücadele ederken terör örgütünün oyununa da düşmemek gerekir.''
Terördeki tırmanışın birkaç televizyonda
Kürtçe yayının başladığı,terörden zarar görenlerin zararlarını giderici kanunun çıkarıldığı ve etkin şekilde uygulandığı, bölgeye yatırımların artması için büyük gayretin sarfedildiği, köylerin yol, su gibi ihtiyaçlarının karşılanması için adeta seferberlik ilan edildiği bir dönemde ortaya çıktığına dikkati çeken Gül, şöyle devam etti:
''Terörle mücadelede ince bir çizgi var. Bu ince çizgi, bir taraftan taviz vermeden kararlı biçimde devletin gücünü, imkanlarını, kararlılığını gösterme ve öte yandan terör örgütünün oyununa düşmemek, demokratik ortamdan geriye gitmemek. Türkiye'de herkesin, siyasi anlayışı, etnik yapısı ne olursa olsun beraber yaşamasının yolu çağdaş demokrasidir. Herkesin kendi ülkesidir bu topraklar. Burada herkesin aidiyet duygusunu güçlendirmek gerekir. Çağdaş bir demokratik anlayış içinde çözümü sağlamak yönünde kararlıyız. Bu, terör örgütünün işine hiç gelmiyor. Terörle en ufak bir tereddüde yer vermeyecek şekilde kararlılıkla mücadele edeceğiz. Şu anda bizim bu bilinç içinde olmamız gerekiyor. Terör örgütünün yapmak istediği, bu süreci inkıtaya uğratmaktır. Demokratik ve ekonomik
kalkınma ortamını bozmaktır.''
Terör örgütünün çocukları kullandığını, ''10-15 çocuk ölsün'' diye hareket ettiğini anlatan Abdullah Gül, bu olaylar karşısında polisin tecrübe birikimiyle hareket ettiğini, olay anında müdahale etmediyse bile en
teknik yollarla tespit yaptığını, mahkemenin kabul edeceği şekilde deliller topladığını kaydetti.
TERÖR ÖRGÜTÜNÜ TECRİT ETMEK GEREK
Abdullah Gül, ''
Kürt sorunu'' tanımlamasını hatırlatan bir gazeteciye de şu karşılığı verdi:
''Türkiye'nin birçok sorunu var. Bu sorunların çözümü çağdaş demokrasidir. Kimi Kürt sorunu der, kimi
Güneydoğu Anadolu sorunu der,kimi terör sorunu der, Türkiye'nin böyle bir problemi var. Meseleyi sloganlaştırmaya terminolojiye getirmeye gerek yok. İşin bir terör boyutu var. Bu kadar şehit verilmiş. Dolayısıyla burada terör örgütünü tecrit etmek gerek. Devletin kararlılığını göstermek gerek.''
DTP'Lİ BAŞKANLAR YAPMAMALARI GEREKENİ YAPTILAR
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, DTP'li belediye başkanlarının tutumuyla ilgili bir soru üzerine de şunları söyledi:
''Bazı belediye başkanları yapmamaları gerekeni yaptılar. Seçilmiş insanların, kendine oy vermiş insanların huzur ve mutluluğuna katkı sağlamaları gerekir. Ama bazı belediye başkanları asla yapmamaları gereken şeyleri yaptılar, sorumsuz davrandılar.''
Abdullah Gül, bir soru üzerine, DTP yöneticilerinin Başbakan'dan bir randevu talebinin olmadığını, ancak Başbakan'ın
legal politika yapan bütün siyasi parti yöneticilerle görüşebileceğini ifade etti.