CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Birgül Ayman Güler, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında İstanbul il yönetiminde istifa eden iki üyenin yerine atama yapıldığını belirterek, il yönetiminin Oğuz Kaan Salıcı başkanlığında görevini sürdürdüğünü bildirdi. CHP MYK Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Güler, toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu ve sorularını yanıtladı. MYK toplantısında Van depreminin ele alındığını belirterek, depremin ardından üç çocuğun çadırda çıkan yangında, bir çocuğunu da açlık nedeniyle öldüğünü ifade eden Güler, Türkiye'nin elindeki olanakların eşgüdüm sorunları nedeniyle geç kullanılmasının üzücü olduğunu söyledi. Güler, ''Hükümeti Van depreminin yaralarının sarılması için sistemli çalışmaya davet ediyoruz'' diye konuştu. Güler, MYK toplantısında, Adalet Komisyonu'nun önüne 23. dönem parlamentosundan gelen ''Hukuk Uyuşmazlığı ve Arabuluculuk'', ''Devlet Sırları'' ile ''Terörizmin Finansmanın Önlenmesi'' hakkındaki üç kanun tasarısının yakından izlenmesi kararı alındığını aktardı. Terörizmin finansmanının önlenmesine ilişkin kanunun, kişiler üzerinde devlet terörü uygulanmasına olanak sağlayacağını belirten Güler, bu tasarıdan endişeli olduklarını kaydetti. -Suriye ile ilişkiler- Suriye ile ilişkilerinde MYK'da ele alındığını belirten Güler, şöyle konuştu: ''Öyle görünüyor ki Suriye'de şartlar adeta bir iç savaşa doğru sürükleniyor. Ne yazık ki bizim ülkemizde batılı güçlerin ileri karakolu olarak Türkiye'yi bu süreçte kullanma kararlılığından vazgeçmemiş durumdalar. Biz Türkiye'yi hem Türkiye'nin ulusal çıkarı hem komşularımızın geleceği bakımından bu politikayı değiştirmeye davet ediyoruz. Sayın Ahmet Davutoğlu'nun sıfır sorun politikasından savaş politikasına çok hızlı bir geçiş yaptığını görüyoruz. Bu politikanın bir an önce Türkiye'nin çıkarların doğrultusunda değiştirilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Sayın Başbakan bugün Suriye Devlet Başkanı'na yönelik ilginç bir cümle sarf etti; 'Gün gelecek sen de gideceksin' dedi. Biz de diyoruz ki halkına zulmeden, yolsuzluklara göz yuman, hukuku çiğneyen her yönetici gidecek buna herkesten önce Sayın Başbakan'da dahil.'' CHP'nin bu konudaki politikalarını ''Suriye yönetiminden yana göstermek'' gibi çabalar söz konusu olduğunu ileri süren Güler, bunu ibretle izlediklerini, CHP'nin ilkesinin her zaman 'yurtta barış, dünyada barış olduğunu'' vurguladı. Güler, Suriye'yi hızla iç savaşa sürükleyen olayları gördüklerini ve tüm tarafları bunu önlemek için üzerlerine düşeni yapmaya çağırdıklarını kaydetti. -''Süreç devam ediyor''- Güler, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dersim olaylarına ilişkin açıklama yapan Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ile basın toplantısı ile bu açıklamalara tepki gösteren 12 milletvekillinin savunmalarının istendiğinin hatırlatılması ve sürecin sorulması üzerine, ''Süreç devam ediyor'' dedi. Savunmaların alınması kararının daha önceki MYK toplantısında alındığını belirten Güler, bu kararda bir değişiklik olmadığını, işlemlerin sürdüğünü söyledi. Güler, bir başka soruyu yanıtlarken de İstanbul İl yönetiminde istifa eden iki üyenin yerine atama yapıldığını belirterek, ''İstanbul il yönetimimiz görevine devam ediyor'' dedi. Güler, yönetimin daha önce olduğu gibi Oğuz Kaan Salıcı başkanlığında, eksikler tamamlanarak görevini sürdürdüğünü de ekledi. -İstifa iddiaları- İstanbul İl yönetimindeki istifalar ve buna bağlı olarak Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in istifa edeceğine ilişkin haberlerin hatırlatıldığı Güler, Tekin'in açıklama yaparak istifasının söz konusu olmadığını söylediğini kaydetti. Güler, ''İstanbul il yönetimi üzerine ortaya çıkmış böyle bir istifayla sonuçlanacak tartışma söz konusu değil'' dedi. Güler, ''Gazeteci Enver Aysever 'Tekin ile Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil'in istifa edecekleri bilgisini bana bir genel başkan yardımcısı verdi' demişti. Tekin ve Tamaylıgil bu genel başkan yardımcısının kendisini açıklaması çağrısında bulundular mı?'' sorusunu yanıtlarken de şunları söyledi: ''Bu da çok rahatsız edici bir açıklamaydı. Kendisiyle bazı telefon görüşmeleri yapıldığında 'böyle bir açıklama yapmadım' demiş Sayın Aysever. 'Bir genel başkan yardımcısı söz konusu değil' demiş. Dolayısıyla bizdeki bilgiler de çelişti. Öğreneceğiz herhalde temel olarak ne olduğunu.'' Güler, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Dersim olaylarına ilişkin TBMM'de araştırma komisyonu kurulması önerisinin hatırlatılması üzerine de bu konuya ilişkilerin arşivlerin açılmasını ilk olarak Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiğini söyledi. İktidarın Kılıçdaroğlu'nun teklifine yanıt vermemeyi tercih ettiğini, şimdi ise Arınç'ın böyle bir öneri gündeme getirdiğini belirten Güler, ''Şimdi bu teklifi bize yapma hakkının Sayın Bülent Arınç'ta olmadığı kanısındayız'' dedi. AK Parti'lilerin tutuklu milletvekillerine ilişkin CHP ile ortak bir mutabakat metnine imza attığını, ancak şimdi 'ne protokolü?' deme noktasına geldiklerini ileri süren Güler, ''Bizim güvenimiz çok sarsılmış durumda. Biz Dersim ile ilgili kaynakları açmak söz konusu olduğunda, bunun önderliğini Bülent Arınç yapıyorsa kendimizi güvensiz hissediyoruz'' diye konuştu. Bu arada Ümraniye ilçe teşkilatı üyesi olduklarını ve haksız disiplin soruşturmalarıyla üyelikten çıkarıldıklarını ileri süren beş kişi gün boyu CHP Genel Merkezi karşısındaki arazide bekleyerek, tepkilerini gösterdiler.