Kendisine merkez sağı birleştirme yönünde çok fazla talep geldiğini söyleyen
Çiller, "Böyle bir görev hesabım yok. Ancak bir ihtiyaç doğarsa kimse, 'Bu benim işim değil' diyemez" diyor
Eski başbakanlardan Tansu Çiller, DYP'nin Meclis dışında kalmasının ardından tabandan kendisine gelen merkez sağı birleştirme taleplerine, "Talip olmam" vurgusu yapıyor, "gençleri" göreve çağırıyor.
Seçim sonuçlarını "Seçimler özgür ve demokratik bir ortamda oldu. AKP'nin bu başarısını kutlamak lazım, Ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum" diye yorumlayan Çiller,
Milliyet'in sorularına özetle şu yanıtları verdi:
Seçim sonuçları ne mesaj verdi?
Çok üzüldüğümü söylemek durumundayım. Çıkan sonuç, kırat açısından üzücüdür. Sayın Ağar'ı aradım, geçmiş olsun dileklerinde bulundum. Bu noktada geriye bakıp tenkit etmek değil, ileriye bakıp geleceği inşa etmek durumundayız. Umutsuz olmamak lazım. Kırat çok büyük
dava. 1950'lerden bu yana memleketin yüreğinde büyüyen destansı bir yeri vardır. Buradan yine ayağa kalkacak, yine çok büyük başarılara
imza atacaktır.
Seçim süreçlerinde demokrasilerde olan iniş çıkışlardan, kırat da ben de nasibimi aldım. 2002 yılında yüzde 9.5 ile yüzde 10 barajının altında kalmıştık.
ANAP ise
Hazine yardımının alınma sınırı olan yüzde 7 oy barajını geçememiş, yüzde 5 oy olabilmişti. Bu öyle bir olaydı ki, ANAP ile DYP aynı kulvarda koşan iki
yarış atı gibiydi DYP'nin ANAP'ın önüne geçmesi, tarihin ayırdığı iki ırmağın
birleşmesine yol açabilecek ortam olarak değerlendiriliyordu. DYP'nin elinde olan maddi ve manevi imkânlar uzun soluklu bir birleşme ortamı hazırlayabilirdi.
MHP'nin barajı aşması, DP'nin bugünkü konumunu daha sıkıntılı bir hale getirmiyor mu?
Yine 2002
seçim sonuçlarında DYP üçüncü parti olarak çıkmıştı. MHP bizim gerimizde kalmasına sağmen Sayın Bahçeli geri döndü. Bu başarıyı ve Sayın Bahçeli'nin şahsında MHP'yi kutluyorum. Ancak bizim için o gün yapılan, Batı standartlarında bir duruş oldu. Öncü bir duruştur.
Genelde Türk siyasetinde seçim kaybeden liderler yerlerinde kalırlar.
Merkez sağda seçim kaybeden 7-8 lider de hep böyle devam etmiştir. Bu bakımdan bizim çekilmemiz öncü bir durum olmuştur. Yüzde 10'un altına düşen lider yerinde kalamaz ve kalmamalıdır. Artık bu bir gelenek olmuştur. Doğrusu da budur.
2002 seçim sonrası,
istifa ettim ama, bu acılı süreci bütün dava arkadaşlarımla birlikte geçirdim.
Bütün mesuliyeti üzerime aldım. Genelde parti kurmayları parti genel başkanlarının önüne çıkarlar ve tepkileri göğüslemeye talip olurlar. Bana da '
başkanlık divanı istifa etsin' dediler, reddettim.
Kongreye kadar bir
genel af çıkardık, özgür irade ile genel başkan seçilmesinin altyapısını oluşturduk. Kongrede gönül bağının devam ettiği bir
veda konuşmamız oldu. Ayakta ve gözyaşlarıyla uğurladılar. Bu tabanın bana verdiği en anlamlı hediyedir.
Bakıyorum, tabanımızla olan bu gönül bağı devam ediyor.
Millet ve bana gelen dava arkadaşlarım çok şeyi unutmamış. Arayış içerisinde olan tabanda
doğal olarak bize doğru bir yöneliş oluşmuş. Yeniden merkez sağ inşa edelim, bunu siz yaparsınız gibi tabandan gelen dalgalara muhatap oluyorum. Tabii bunda bizim ve o günkü partinin üst kadrolarının, bakanlarının kıratın başını öne eğdirmemesinin önemli bir yeri vardır.
Toplum isterse 'Benim işim değil' diyemem
Bütün kapıları kapıyor musunuz?
Siyasette zaman içinde yeni dinamikler oluşuyor. Bu dinamik içerisinde tabanın talebi ile
toplumsal talebin kesiştiği noktada bir ihtiyaç çıkabilir. Böyle bir durumda hiç kimse "bu benim işim değil" diyemez. Hiç kimse ben şu anda rahatımı bozamam diyemez ama hiç kimse de benim böyle bir beklenti içinde olduğumu da düşünmesin. Böyle bir talebim yok, böyle bir görev için
hesap ve ince ayar içinde olmam. Son 5 yıllık duruşumla bunu gösterdim. İki ağır hastadan bir sağlıklı insan çıkmaz. Öncelikli olan merkez sağı ayağa kaldırmak için ANAP ve DP'nin birleşmesi değil. Zaman milletle bütünleşme zamanı. Önce hastayı ayağa kaldıracaksın. Anayol
koalisyonunda Meclis Başkanlığı ve
Başbakanlık verdik, yürümedi. Eğer yürüyebilseydi, yakın tarih farklı olabilirdi. Önemli olan kıratın milletle birleşmesidir!..
'AKP merkez sağın projelerini benimsedi'
AKP merkez sağın yerini aldı mı?
Hem oy dağılımı hem de uyguladığı projelere baktığınız zaman AKP'nin merkez sağın yerini aldığını görüyorsunuz. 2002 seçimlerinde DYP'nin oyu olan yerleri AKP almış, İzmir'in içleri buna sadece bir örnek. AKP projelerimizi çok benimsedi.
Petrol dağıtımının AB için önemini biz anlattık. Diğer partiler söylemezken, Erdoğan "
Gümrük Birliği olmasa AB olmazdı" dedi.
Kars-Tiflis
demiryolu projemizi sürdürürler.
Kira öder gibi ev sahibi olma, hastaneleri millete açmak gibi AKP'nin tamamladığı projeleri biz ürettik. Merkez sağ iddiası oy kaymasından ibaret değil.
Sizin döneminizde neden olmadı?
Tek başına
iktidar değildik. PTT'nin T'sini satmak bile tek başına dış borçlarımızı öder, enflasyonu indirirdi. Koalisyonda yapamadık. Geleneksel olarak bu stratejimizi desteklemesi gereken ANAP bile yanımızda olmadı. Tek başına iktidar daha iyi
hizmet veriyor,
halk da istikrarı seçiyor. Bazen milletin oyları bir uzlaşma gereğini ortaya çıkarıyor. SHP ile koalisyon yaptık, böyle bir niyetimiz olmamasına rağmen
Refah Partisi ile uzlaşmak zorunda kaldık, bu da demokrasinin bir gereğiydi.
Kongre hesabı
Tansu Çiller ne yapacak, siyasete dönecek mi?
Buraya kadar gelenler, fakslar, telefonlar bize talebi gösteriyor. Aynı zamanda benim de bir borcum var. Tecrübeli siyasetçiler, akil kişiler istenildiği oranda tecrübelerini paylaşmalı. Ne yapılmamalı? Birtakım eski siyasetçilerin yaptığı gibi, fırsatçılık, ince hesaplar, bir boşluktan faydalanma,
koltuk sevdasıyla hareket etmemeli. Mühim olan toplumsal taleple, taban talebinin kesiştiği noktada taban şahlanması yaratabilmek. Bunun için zaman genç kadroların zamanı. Siyasetin okulu yok, gençlere kapım açık.
Bundan sonra ne yapacaksınız?
'Bir işaretin kongrede her şeyi durdurur, alırsın' diyorlar. Kongre hesabım olmamakla birlikte ben de bunu görüyorum. Ama mesele kongre almak değil. Genç kadroların taban hareketine yol açmalarına imkân vermek lazım. İl başkanları kendi içinden genç bir kadroyla kongreye el koymalı, taban hareketini başlatmalı. İl başkanları kendi arasından genel başkan seçmeli. Yeniden
teşkilat toplumla, parti millette birleşmeli. Akil kişiler bu ortamı sağlamalı.
MİLLİYET