TBMM Genel Kurulunda,
CHP Genel Sekreteri
Önder Sav'ın dinlenildiği iddiasıyla ilgili olarak
AK Parti'li milletvekilleri tarafından verilen araştırma önergesi kabul edildi.
Genel Kurulda önerge üzerine şahsı adına AK Parti
Bursa Milletvekili Mehmet Ocakden söz aldı. Ocakden'in konuşması sırasında, CHP'li milletvekilleri sıralara vurarak tepki gösterdi.
TBMM
Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar'ın ikazlarına rağmen CHP'li milletvekilleri, tepkilerini sürdürdü. Gülpınar, sıralara vurulması nedeniyle cihazların zarar görebileceğini söyledi.
CHP'li milletvekillerinin sıralara vurmaya devam etmesine, AK Parti'li milletvekilleri alkışla karşılık vermeye başladı.
Ocakden, ''CHP, halkla bağının kalmamasının sıkıntılarını yaşamaktadır. Telekom'a sormadan, olayı kamuoyuna sunması ciddiyetsizliktir'' dedi.
AK Parti'li Ocakden, ''CHP içine düştüğü derin sıkıntıdan kurtulmanın çaresini, sıralara vurmakta arıyor. Millet bunun hesabını sizlerden soracaktır'' diyerek süresi dolmadan konuşmasını bitirdi.
Görüşmelerin tamamlanmasının ardından yapılan oylamada, AK Parti'li milletvekilleri tarafından verilen CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın dinlenildiği iddiasıyla ilgili
Meclis Araştırması açılması önergesi bütün partilerin desteğiyle kabul edildi.
Araştırma
Komisyonunun 16 kişiden oluşması, görev süresinin 3 ay olması ve gerektiğinde
Ankara dışında görev yapması da kararlaştırıldı.
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir
Bozdağ, CHP'nin kendilerine ve politikalarına karşı olduğunu, bu konuda alenen konuştuğunu belirterek, ''Milletin değerleriyle kavgalı, inançlarıyla alay ediyor. Millet de dinlemiyor, biz niye dinleyelim?'' dedi.
Bozdağ, özel hayatın gizliliği ve kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesinin daha önce suç olmadığını, bunu kendi dönemlerinde suç haline getirdiklerini belirtti. Eskiden Jandarma, MİT, Emniyetin ayrı ayrı dinleme yaptığını, kayıtlarını kendilerinin tuttuğunu anlatan Bozdağ, kimde hangi bilgi, bulgu ve verinin olduğunun takip edilmediğini kaydetti.
Yapılan yasal düzenlemeyle dinlemenin şartlara ve hakim kararına bağlandığına işaret eden Bozdağ, ayrıca bütün suçlarla ilgili dinleme olmadığını vurguladı. Bozdağ, ''Bütün telefonları dinleme diye bir olay söz konusu değil. O zaman buradan, 'Herhangi bir birim
Türkiye'yi dinliyor' demek, bu kanunları okumadan milletin kürsüsünde milleti aldatmaktır. Kimse milleti aldatmasın'' dedi.
Kurumların yasalara aykırı her türlü dinlemesine
itiraz edildiğini, bununla ilgili Ankara ve
Diyarbakır ağır ceza mahkemelerinde alınan kararlara itiraz edildiğini anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:
''Burada
Telekomünikasyon İletişim Kurumu Başkanlığı bir teminattır, yargı bir teminattır. Teminat olsun diye yapıldı. Bu dinlemede siyasi iktidarın bir dahli yok.
Yargı kendi sürecinde işliyor. Kararları kendi veriyor. Hepimiz demiyor muyuz, '
Hakimin, mahkemenin güvencesi altında olsun'. Ondan sonra burada çıkıp hakim ve mahkemenin verdiği kararla yapılan işlemleri
Anayasa ve hukuka aykırı gösterip, bu görevi yapanları töhmet altında bırakmak doğru bir şey değil. Bu bir güvencedir, hukuka uygun bir yaklaşımdır. Bir başka konu;
dinlemeler oldu,
soruşturmalar niye yapılmadı?
Soruşturmayı, adli soruşturmayı
Hükümet mi yapar?
Savcılar yapar, adli
teşkilat yapar. Bu konularda takip şikayete bağlı. Birisi şikayet ederse soruşturma yapılır. Şikayet ederse savcı soruşturma başlatır, tahkikat yapar. Sayın Teziç veya başkaları dinlendi de
Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulundu,
savcılık gereğini yapmadıysa o zaman orada hukuka aykırılık vardır. Ancak konuyu, yasayı bilmeden, hangi konuda tahkikatın resen, hangi konuda şikayeten yapılır, bunu bilmeden millete korku salmak yanlıştır. Milleti aldatmayın''
ONLARIN BİLGİSİNE İHTİYACIMIZ YOK
Bozdağ, dinlemeyi AK Parti'nin yaptığına dair iddialar ortaya atıldığını belirterek, ''AK Parti'nin veya
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin CHP'yi dinleyecek hiçbir ihtiyacı yok. Biz parti olarak biliyoruz; CHP bize, politikalarımıza karşı, AK Parti hükümetlerine ve politikalarına karşı, alenen konuşuyor, söylüyor. Milletin değerleriyle kavgalı, inançlarıyla alay ediyor. Millet bunu görüyor. Alenen biliyor. Millet de dinlemiyor. Biz niye dinleyelim? Bizim için gizli olan ne var?'' dedi.
CHP'li milletvekilleri, Bozdağ'ın sözlerine tepki gösterdi. Oturukları yerden laf atan CHP'lilere karşı Bozdağ, ''Millet, CHP'nin iki kişinin konuşmasını değil, aleni konuşmasını bile dinlemiyor. Gizli konuşmasını niye dinlesin? Yok böyle bir şey. Bizim CHP'nin konuştuklarına da bilgisine de ihtiyacımız yok'' yanıtını verdi.
Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar, CHP'lileri uyararak, ''Hep geriyorsunuz,
Allah aşkına yapmayın bunu'' dedi. CHP'lilerin sıra kapaklarına vurarak tepkilerini göstermesi üzerine Gülpınar, Bozdağ'ın konuşmasının ardından kendilerine söz vereceğini söyledi.
Konuşmasını sürdüren Bozdağ, ''Bizim CHP'den alacak bilgiye ihtiyacımız yok. Biz 2008'de yaşıyoruz. Takvimler, 1940'a takılmış. Oranın gözü, düşüncesiyle, oranın bakışıyla 2008'i okumuyor, yazmıyoruz. Biz Atatürk'ün muasır
medeniyet hedefine kilitlenmiş, Avrupa'ya doğru gidiyoruz, onlar 40'lara doğru gitsinler. Bizim o bilgilere ihtiyacımız yok'' diye konuştu.
Olayın 23
Mayıs Cuma günü olduğunu, ancak Sav ve CHP'nin bilgisi olmasına rağmen ne o gün ne de Pazartesi ve Salı günü de herhangi bir açıklama yapılmadığını anlatan Bozdağ, ''Ancak gün çarşamba oluyor, Türkiye'de
kıyamet kopuyor. Allah aşkına herkes elini vicdanına koysun; bu işte zamanında tepkiyi vermeyen, tavrı koymayan, sesini çıkarmayan kim, olay ortaya çıkmasın diye tavır koyan kim? Ama olay örtülemez bir noktaya geldikten sonra kamuoyu ile paylaşılmıştır. Niye suç duyurusunda bulunmadınız, hani
gensoru verecektiniz? AK Parti aynı gün olaya tavrını koymuştur'' diye konuştu.
HAZRETİ MUHAMMED'E EDEP DIŞI İTHAMDA BULUNUYOR
Siyasette işin aslını araştırmak gerektiğini, oysa Sav'ın telefonunun açık kaldığının tespit edilmesine rağmen Hükümete ve partilerine bühtanda bulunanların çıkıp milletten özür dilemesi gerekip gerekmediğini soran Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İçişleri Bakanı, Başbakanı istifaya çağıranlar; bu bühtanı yapanların işin aslı ortaya çıkınca Sayın Sav'a, 'Siz bizi bu kadar rezalet skandalın içine soktunuz, istifayı düşünmüyor musunuz?' diye sormazlar mı? Ama sormaları lazım. Belki bir soruşturmaya CHP'nin içinde ihtiyaç vardır ki kirli bilgiden
temiz bilgiye doğru her taraf aydınlansın. Kirletildi her taraf.
Sayın Önder Sav'ın 3 hafta içinde kahramanı olduğu olaylara bakın; Hacca gideceğini söyleyen bir partiliyle sohbetinde,
peygamberimiz Hazreti Muhammed'e edep dışı,
terbiye dışı bir ithamda bulunuyor. Böyle şey olabilir mi? Herkes birbirine 'Sayın' diye hitap ediyor. Ama İslamın peygamberine karşı
şaka yoluyla da olsa konuşamaz.
Özür dilemek boynunuza borçtur. CHP çıkıp demelidir, 'Müslümanlara, Peygambere benim bir milletvekilim
hakaret edemez' O özür dilemiyorsa, sizin dilemeniz lazım. Niye dilemediniz? Bu şaka konusu edilemez. Olur olmaz şeyleri ortaya koyacaksınız, böyle şey yok. Milletin değerleriyle alay etmeye kimsenin hakkı yoktur.''
TUŞLARA DOĞRU BASMAK LAZIM
AK Parti'li Bozdağ'ın konuşmasına CHP'li milletvekilleri tepki gösterdi.
CHP
Samsun Milletvekili Suat Binici ile Ankara Milletvekili Tekin Bingöl'ün kürsüye yürümeleri üzerine, Genel Kurulda gerginlik yaşandı. Milletvekillerinin kürsüye doğru toplanmaları üzerine Başkanvekili Gülpınar birleşime ara verdi. CHP ve AK Parti'li milletvekillerinin tartışması, verilen arada da sürdü. Tartışmayı, meclis idare amirleri ile araya giren diğer milletvekilleri önledi.
Verilen aranın ardından konuşmasını sürdüren Bozdağ, olaydan basın, siyasetçi, Hükümet ve Meclisin alacağı dersler olduğunu söyledi. Bir olayın siyasetçilerin önüne geldiğinde iyi düşünmeleri ve araştırmaları gerektiğini kaydeden Bozdağ, ''
Teknoloji çok ilerledi, Bizim de bu teknolojiyi bilmemiz, ona
vakıf olmak lazım. Tuşları da doğru kullanmamız lazım. Eğer doğru kullanmazsak millet bize bakıp, 'Daha telefonu bile doğru kullanamıyor, doğru tuşa bile basmayı bilmiyor, bunlar nasıl ülkeyi yönetecek?' diye düşünür. Hepimizi dikkatli olmaya davet ediyorum'' dedi.
TARİKAT MİLİTANLARININ KÜRSÜSÜ DEĞİL
Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, vatandaşların sorunlarının dile getirilmesi gereken Meclis kürsüsünün dinin siyasete alet edilme yeri olmadığını belirterek, ''Bu kürsü, Hazreti Muhammed'in adının siyasete alet edilme yeri değil. Bu kürsü tarikat militanlarının kürsüsü değil. Bu kürsüde laik, demokratik, sosyal hukuk devleti için
yemin ettik'' diye konuştu.
Yolsuzluklara ve her türlü suistimale karışanların kendilerine
İslamiyet dersi veremeyeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Hadi canım sende...Buna hakkınız yok. 1940'lı yıllardan medet umanlar var. Ama o yıllarda haysiyet vardı, insanların onuru vardı. O yıllarda telefonlar dinlenmiyordu'' dedi.
Kendisine sataşıldığı için söz alan AK Parti'li Bozdağ ise dini siyasete alet ettiğini kanıtlamayanların müfteri olacağını ifade ederek, ''Ama kimsenin milletin değerleriyle alay etmesine müsaade etmeyiz'' dedi.
AK Parti Bursa Milletvekili Mehmet Ocakden'in önerge sahibi olarak konuşmaya başlarken, CHP'li Sav'ın, ''Danimarka'yı aratmayacak bir üslupla Peygamber hakkındaki sözlerinin bütün milleti incittiğini'' söylemesine CHP'li milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak tepki gösterdi. AK Parti'li milletvekilleri ise buna alkışlarla tepki gösterdi.
Bu sırada yaşanan tartışmaların ardından Başkanvekili Gülpınar birleşime bir kez daha ara verdi. Aranın ardından yapılan oylamada, CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın dinlenildiği iddialarıyla ilgili AK Parti'li milletvekillerinin verdikleri araştırma önergesi, tüm partilerin katılımıyla kabul edildi.
Çalışma süresinin dolması nedeniyle Başkanvekili Gülpınar, birleşimi saat 13.00'de toplanmak üzere kapattı.
AA