Genel Kurulda,
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak'ın verdiği Türk
Ceza Kanununun (TCK) 301. maddesinde değişiklik yapılmasına ilişkin
kanun teklifi, görüşmelerine geçildi.
Teklifin tümü üzerinde ilk sözü
CHP adına Grup
Başkanvekili Hakkı Süha
Okay aldı.
CHP Grup Başkanvekili Hakkı
Suha Okay, TCK'nın 301. maddesinde yapılacak değişiklikle ilgili olarak, ''AB'nin siyasi iktidara siparişi, göz boyamaktan başka işlevi yok'' dedi.
TBMM Genel Kurulunda, TCK'nın 301. maddesinde değişiklik öngören kanun teklifinin tümü üzerinde görüşmeler devam ediyor.
CHP Grubunun görüşlerini dile getiren Grup Başkanvekili Okay, ''301. madde değiştirilirse
Türkiye demokratik
ülke olacak, değiştirilmezse demokrasinin sonu gelecek'' havasının yaratıldığını söyledi.
Okay, teklife, ''Samimiyetsiz ve ısmarlama olduğu, içeriği ve gerekçesinin özensizliği, AK Parti hakkında açılan
kapatma davasından sonra TBMM'ye sunulduğu, siyasi iktidarın kafa karışıklığını yansıttığı, yeni karışıklıklara neden olacağı'' için karşı çıktıklarını bildirdi.
Bu maddenin, siyasi istismar konusu haline getirildiğini ifade eden Okay, hükümetin, iç ve dış çevrelere bu maddeyi değiştireceğini deklare ettiğini, nabza göre
şerbet verdiğini savundu.
Teklifin
Anayasa aykırı olduğunu ve belirsizlik içerdiğini öne süren Okay, teklifi, ''AB'nin siyasi iktidara siparişi'' diye değerlendirdi. Okay, ''Göz boyamaktan başka işlevi yok. Rasyonel hiçbir yenilik içermemekte. Teklif özensiz hazırlanmış ve pratikte hiçbir yenilik getirmemektedir. 301. madde çok perdeli bir oyun ve devam edecektir'' diye konuştu.
Okay, yargı bağımsızlığına ilişkin AB normlarının bir an önce hayata geçirilmesini istedi.
-''AB KAFAYI 301. MADDEYE TAKTIĞI İÇİN''-
DTP Grup Başkanvekili
Fatma Kurtulan da partisinin görüşlerini dile getirirken, ''İfade özgürlüğü önündeki tek engel 301. madde. Bu madde değiştirilirse düşünceyi açıklamak suç olmaktan çıkacak'' şeklinde bir yanılsama yaratıldığını söyledi.
Bu maddeyle ne
ifade özgürlüğünün gelişeceğini ne de manevi değerlere
hakaretin serbest olacağını belirten Kurtulan, sadece AB'nin kandırılmaya çalışıldığını, hükümetin tek derdinin AB'yi memnun etmek olduğunu savundu.
''AB kafayı 301. maddeye taktığı için hükümet, sadece bu talimatı yerine getirmek adına, makyaj yapan bir
düzenleme sunmaktadır'' diyen Kurtulan, AB'nin daha sonra bu maddeden tatmin olmadığını ifade edeceğini iddia etti.
Kurtulan, insanların,
Kürt, Türk ya da başka bir etnisiteye ait hissetmesinin kötü olmadığını, kötü olanın asimilasyon ve inkarcılık olduğunu ifade ederek, ''Anayasada Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlarının hepsinin Türk olarak kabul gördükleri ve eşit oldukları doğru olsaydı, sokaklarda dağıtılan 'Kürtlerden
alışveriş yapmayın, kız alıp vermeyin' gibi hakaret içeren bildiriler karşısında savcılar 301. maddeden dava açmalıydı'' diye konuştu.
MHP Grubu adına söz alan Genel Başkan Yardımcısı ve
Konya Milletvekili Faruk Bal, 301. maddenin ''Gazetecilere karşı işlenen cinayetlerin azmettiricisi; Türkiye'nin tarihiyle yüzleşmesinin önünde engel olduğu'' yönündeki sözlerin birer yalan ve
iftira olduğunu belirterek, ''Bunlar,
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesiyle sorunu olanların attığı iftiralardır'' dedi.
AB'yi kuran ülkelerin kendi rejimlerini ve ortak değerlerini korumaya yönelik kanunlar bulunduğuna işaret eden Bal, ''
Avrupa ülkelerinin geçmişine baktığımızda Türkiye'ye
akıl verme hakları ve hadleri olmadığını görüyoruz. Bu
Meclis, bu devleti, Türklük ve Cumhuriyet üzerine kurmuştur; biri millet diğeri devlet değeridir. Tarihiyle yüzleşecek olan biz değil, Avrupa ülkeleridir'' diye konuştu.
Milletvekillerinden ettikleri
yeminin gereğini yerine getirmelerini isteyen Bal, ''Türkiye ve Cumhuriyeti kuran
Gazi Meclis olarak, yüreğimizdeki sesi dinlemelisiniz'' dedi.
MHP'li Bal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''AB, 301. maddeyi 2.5 yıldır ortaya koymuştu, ama AKP duymazdan geldi. AKP, kapatma davasına karşı milli, meşru ve makul çözümü Türkiye'de araması gerekirken, yabancılardan
yardım beklemiştir. Beklenen imdat yardımı gelmiştir; bunun
faturası da 301 olmuştur. Ermenilerin tanınma,
toprak ve tazminat taleplerinin önünde engeldir 301. Ermenilerin itham ve iddialarını Türkiye'de yayabilmek için önlerinde engeldir. Hain teröristleri, bölücüleri siyasi çözüm için masaya oturmalarının önünde bir engeldir 301. Bu maddeden içeride rahatsız olanlar da var. Bunlar 'Numaralı Cumhuriyetçi' olarak tanınanlar, fatura karşılığında her türlü fikri, köşelerinde yazanlardır. Bunların hepsi birer şer cephesidir.''
-''UYGULAMADAN DOĞAN SIKINTILAR GİDERİLİYOR''-
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir
Bozdağ, yeni Türk Ceza Kanununda, özgürlükçü bir yaklaşımın benimsendiğini belirterek, bu kanunun ilk maddesinde bile kişi hak ve özgürlüklerinin korunduğunu söyledi.
301. maddenin değiştirilme gerekçesinin, uygulamadan kaynaklanan sorunlar olduğunu belirten Bozdağ,
sivil toplum örgütlerinin de bu konuda talepleri olduğunu, bu taleplerini Baş
bakan Recep Tayyip Erdoğan'a ilettiklerini bildirdi.
Bozdağ, 301. maddenin benzerlerinin AB ülkelerinde de bulunduğuna dikkati çekerek, ''Avrupa'daki yargılama sonuçlarıyla Türkiye'deki sonuçlar arasında uçurumlar var.
Danimarka,
Polonya,
Avusturya gibi birçok ülkede aynı konu hakkında birer dava açılmasına rağmen Türkiye'de sadece 2003 yılında 55
hapis cezası, 87
para cezası, 13 hapis ve para cezası verilmiş. Uygulamadan kaynaklanan sıkıntıların giderilmesi için değişiklik yapılıyor'' diye konuştu.
Teklifle, Türklük yerine Türk Milleti, Cumhuriyeti yerine Türkiye Cumhuriyeti Devleti ibarelerinin getirildiğine dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti:
''Anayasada, Türk Milleti ibareleri yer alıyor. Yemin maddesinde de aynı şekilde 'Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerinde ant içerim' diyoruz. Anayasa Mahkemesinin içtihatları var.
Yargıtayın verdiği kararlarda da Türklük'ten maksadın Türk Milleti olarak anlaşılıyor. Yapılan değişiklik, Anayasanın, yargının anladığı şeyi yazmaktır.
Bozdağ, 301. maddenin mevcut halinde ''Cumhuriyeti'' ibaresi bulunduğunu belirterek, ''Bir sürü cumhuriyet var. Dünyanın birçok yerinde cumhuriyet rejimi uygulanıyor. Hangi cumhuriyet? Buradaki Tabii ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Yaptığımız şey, bunu yasaya yazmaktan ibarettir'' dedi.
-PAMUK'A DAVA AÇILMASI...-
Nobel ödülü alanların konuşmalarını genellikle
İngilizce olarak yaptıklarını belirten Bozdağ,
Orhan Pamuk'un ödülünü aldığında konuşmasını
Türkçe yapmasından dolayı gururlandığını, göğsünün kabardığını söyledi.
Bozdağ, ''Orhan Pamuk, Türkçe'nin güzelliğini tüm dünyaya anlattı. Ancak hakkında açılan dava nedeniyle adliyeye giderken yumurta, domates yağmuruna tutuldu. Tüm dünyaya bu resim verilmiş. Şimdi Orhan Pamuk mu Türk Milletinin haysiyetine şerefine
hizmet etmiştir, ona yumurta, domates atan mı?
Adalet Bakanına
soruşturma izni veriliyor. Burada Bakan, davanın açılması halinde Türkiye'nin yararına mı yoksa zararına mı? olduğuna karar verecek. Suçla davanın açılması arasındaki dengeyi Adalet Bakanı kuracak'' diye konuştu.