CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, CHP-DSP bütünleşmesiyle ilgili olarak, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'in açıklamalarının ardından, "Bunun olabileceği umudunu maalesef almadım. Açıklanıncaya kadar umutla bekliyordum. Ama o umut gerçekleşmedi" dedi.
Baykal, bir televizyon kanalının canlı yayınında son siyasi gelişmelere ilişkin görüşlerini açıkladı.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'in bütünleşmeye ilişkin açıklamalarına ilişkin olarak, "Keşke daha olumlu, daha yapıcı bir
cevap alabilseydik" diyen Baykal, kendilerinin tavırlarını açık ve net şekilde ortaya koyduklarını toplumun da talebinin birleşmeden yana olduğunu ifade etti.
Birleşmenin CHP
çatısı altında olması gerektiğini vurgulayan Baykal, "CHP Atatürk'ün kurduğu parti,
Türkiye'nin sigortası, kimliği" diye konuştu.
Türkiye'nin "Ya AKP, ya CHP" tercihiyle karşı karşıya olduğunu savunan Baykal, "Şimdi çıkıp birisi (CHP'yi kapat. Biz başka bir siyasi parti kuralım) dese bu en çok AKP'ye yarar. " dedi.
CHP'nin etrafında birleşmek gerektiğini, bunun eşyanın tabiatı gereği olduğunu ifade eden Baykal, "Tek bir çatı altında bir araya gelelim. Siz derseniz (biz de bu partide simgemizi bulundurmak istiyoruz.
Güvercin bizim simgemizdir,
koyun güvercini de CHP'nin simgeleri arasına) onu da koyalım" diye konuştu.
Siyasetin artık duygusallığı kaldırmadığını da belirten Baykal, iki ayrı kimlikle bir yere ulaşmanın mümkün olmadığını belirtti. Baykal, "O duygusallık ve o parti bağlılığıyla yani buna saygı duyuyorum da sonuç almak mümkün değil.
Bunu yapabilmeyi çok isterim. Bunu yapabilmemiz halinde her türlü beraberliği, özveriyi, dayanışmayı sergileriz. Ama bunun olabileceği umudunu maalesef almadım.
Açıklanıncaya kadar umutla bekliyordum. Ama o umut gerçekleşmedi" şeklinde konuştu.
Baykal, Genç Parti'yle
işbirliği konusunda ise Genel Başkan Cem Uzan'la görüşmediğini, böyle bir işbirliği konusunda konuşulması gereken çok konu, aşılması gereken pek çok engel olduğunu belirtti.
"MEYDAN OKUMAYI ETKİSİZ KILDIK"
Türkiye'nin son dönemlerde çok önemli tartışmaların içinden geçtiğini, cumhuriyetin bir savunmaya mecbur bırakıldığını ifade eden Baykal, bunun üzüntü verici olduğunu söyledi. Baykal, şöyle devam etti:
"Son meydan okumayı demokratik kurallar içinde etkisiz kılmayı başardığımızı düşünüyorum. Bunun toplumda bir memnuniyet yarattığını görüyorum.
Toplumda müthiş bir ferahlama, geleceğe yönelik bir umut başladı. Buna bizim katkımız açıktır. "
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK)
seçim takvimini henüz resmi gazetede yayımlamadığını belirten Baykal, 22 Temmuz dışında bir tarih ve takvim verebileceğini de kaydetti.
Türkiye'nin ilk kez yaz ortasında bir seçim gerçekleştireceğini belirten Baykal, "Temmuz seçim yapmak için en uygunsuz zamandır. Temmuz ayı iç nüfus hareketlerinin en fazla olduğu zamandır" dedi.
AK Parti'nin
genel seçimler için önce 24 Haziran tarihini gündeme getirdiğini hatırlatan Baykal, "Önce 24 Haziran denildi, şimdi 22 Temmuz. Ne var arada? 15 Temmuz'da milletvekilleri
maaş alacaklar. Milletvekillerine 3 aylık maaş peşin ödenir ve geri alınmaz" şeklinde konuştu.
Temmuz ayında gerçekleştirilecek bir seçimde milyonlarca seçmenin oy veremeyeceğini savunan Baykal,
Adalet Bakanı Cemil Çiçek'i arayarak, bu sıkıntıyı aktardığını anlattı. Seçim tarihinin
ülke ihtiyaçları doğrultusunda belirlenmesi gerektiğini Bakan Çiçek'e söylediğini kaydeden Baykal, ancak Haziran ayına yetişmeyeceği yanıtını aldığını söyledi.
Baykal "Seçimi Eylül'e bırakalım" önerisine hükümetin yanaşmadığını ileri sürdü.
"SEÇMENLERİ OTOBÜSLERLE TAŞIYACAĞIZ"
Baykal, Temmuz ayında yapılacak bir seçimde iç nüfus hareketliliği nedeniyle çok sayıda vatandaşın oy kullanamayacağını, bunun sorumluluğunun ise AK Parti'ye ait olacağını iddia etti. Partisinin vatandaşları otobüslerle büyük şehirlere götüreceğini ve oylarını kullanmalarını sağlayacağını ifade eden Baykal, "1. 5 milyon insanı taşıyan organizasyon bunu da yapar" dedi. Baykal, "Bu kurnazlık seçimi,
baskın seçimi olacak. Halktan kaçan bir iktidarın seçimi olacak. . . . " şeklinde konuştu.
Deniz Baykal,
cumhurbaşkanı seçiminin gerçekleştirilememesiyle ilgili olarak da "Cumhurbaşkanı, uzlaşma ihtiyacını, AKP üst yönetimi reddettiği için seçilemedi" dedi.
Genelkurmayın açıklamasının kendisi için
sürpriz olduğunu da ifade eden Baykal, "Üzüntüyle karşılarım. İlk değerlendirmem, hep üzüntü oldu. Türkiye bu noktaya gelmemeliydi" dedi. Bazılarının sorularıyla kendisini ordu aleyhine konuşmaya yönlendirmeye çalıştığını savunan Baykal, TSK'nın önemini vurgulayarak, bunu yapmayacağını ifade etti.
Türkiye'de bir askeri
darbe olacağına inanmadığını da ifade eden Baykal, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yalnızca "Aman Türkiye rayından çıkmasın" duyarlılığı içinde olduğunu vurguladı. Hükümetin, Genelkurmay'ın açıklamasının ardından
mağdur duruma düştüğü iddialarına katılmadığını da ifade eden Baykal, "hükümetin mağdur değil, mağrur olduğunu, toplumun çeşitli kesimlerinden gelen sesleri dikkate almadığını" iddia etti.
Baykal, "Halk askerle çatışan siyasetçiyi sevmez" diyerek, son gelişmelerin AK Parti'ye yaradığı şeklindeki görüşlere de katılmadığını söyledi.