Çiçek; ''Yeter ki, bunu hukuki nezaket içerisinde,hukuki olmanın sorumluluğu içerisinde, bilimsel veri ve tartışmalara dayanarak yapalım. Yani bir sokak tartışması ile bir hukuki yanılgı yoluyla hukuki konuların tartışılması bizi bir yere götürmez'' dedi. İstanbul Ticaret Üniversitesi, İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İsviçre-Türkiye Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen ''İsviçre Medeni Kanunu ve Borçlar Kanunu'nun Alınışının 80. Yılı'' konulu sempozyum, üniversitenin Eminönü Yerleşkesi'nde başladı. Sempozyumun açılışında konuşan Çiçek, İTO'dan aldığı bursla okuduğunu belirterek, kendisinin de bu üniversitenin bir üyesi olduğunu söyledi. Bu tür bir sempozyumu daha önce başka bir üniversitenin yapmadığını, bunun da İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin bir ayrıcalığı olduğunu ifade eden Çiçek, üniversiteye bu konuda bir sempozyum düzenlediği için teşekkür etti. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinden itibaren dış ve iç şartlar nedeniyle toplumda modernleşme hareketlerinin başladığını anlatan Çiçek, Cumhuriyet'i kuran iradenin, modernleşme ve çağdaşlaşmanın en önemli ayağı olarak hukuk devletini gördüğünü ve bu yönde adımlar attığını bildirdi. Çiçek, medeni, borçlar, ticaret, ceza ve usul yasalarının temel yasalar olduğunu ve herkesi birebir ilgilendirdiğini dile getirerek, bu temel yasalara bakarak bir milletin çağdaşlıktan ne anladığını ve çağdaşlığın neredesinde bulunduğunu anlamanın mümkün olduğunu vurguladı. Bakan Çiçek, Türk Medeni Kanunu başta olmak üzere gerçekleştirilen temel yasaların ''laiklik'' ve ''kadın-erkek eşitliği'' konularına vurgu yapmasının önemine işaret etti. Temel kanunların değişen şartlara ve ülkenin ihtiyaçlarına göre zaman zaman değiştirildiğini anlatan Çiçek, belli bir zaman sonra da tümden değiştirilmesi ihtiyacı doğduğunu kaydetti. Bu doğrultuda önce Türk Medeni Kanunu'nun değiştirildiğini, Borçlar Kanunu Tasarısı'nın da Başbakanlık'ta bulunduğunu belirten Çiçek, Borçlar Kanunu Tasarısı'nın yakın gelecekte TBMM'ye sunulacağını bildirdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin bazı uluslararası anlaşmaların tarafı olduğunu, yasaların bunun sonucu olarak da değiştirildiğini belirten Çiçek, ''Önümüzdeki dönem parlamentonun bu anlamda daha çok çalışacağı bir dönem olacaktır'' dedi. Cemil Çiçek, Türkiye'nin 3 Ekim'den itibaren Avrupa Birliği ile müzakere sürecine girdiğini anımsatarak, bu nedenle de yasalarda değişiklik yapıldığını söyledi. ''Hedef AB'ye tam üyelik olacaksa, tüm mevzuatı gözden geçirmeye, uyumu sağlamaya mecburuz'' diyen Çiçek, bunun devlet politikası olarakda önlerinde durduğunu ifade etti. YARGI VE HUKUKUN TARTIŞILMASI Türkiye'de, hukuki ve yargı konuları ile uygulamalardan kaynaklanan sorunlar ve beklentilerin hiçbir dönemde olmadığı kadar çok tartışıldığını belirten Çiçek, şöyle konuştu: ''Bundan dolayı herhangi bir yüksünmeye de gerek yok. Ben bu tartışmalardan son derece memnunum. Çünkü hukuku önemsemeyen, adalete önem vermeyen toplumların varabileceği potansiyel ileri bir mesafe yoktur. Yeter ki, bunu hukuki nezaket içerisinde, hukuki olmanın sorumluluğu içerisinde, bilimsel veri ve tartışmalara dayanarak yapalım. Yani bir sokak tartışması ile bir hukuki yanılgı yoluyla hukuki konuların tartışılması bizi bir yere götürmez. Kavgaya götürür,doğruya götürmez. Geçmişte kavga yapıldı. En iyi kavga yapan milletiz.Ama 30-40-50 senedir tartıştığımız kavramlar var. Ama üslup yanlış olduğu için, bilimsel verilere dayanmadığı, soğukkanlı tartışamadığımız için 50 sene sonra halen bu konular durduğu noktada duruyor.''