Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, özel
uçak ''ANA'' ile saat 14.00'da
Sivas'a geldi. Başbakan Erdoğan'ı Sivas'ta onbinler karşıladı.
Baykal dinlesin' sloganları yükseldi.
Cumhuriyet Meydanı'nda aralarında belediye toplu taşım merkezi
hizmet binası,
ilköğretim okulu,
spor lisesi, sağlık ocağı, arkeoloji müzesi restorasyonu, spor kompleksi,
atık su arıtma tesisi, hükümet konağı, devlet hastanesi ek binası ve tahlil laboratuvarının da bulunduğu tesislerin ortak açılışı ve
TOKİ tarafından yaptırılan konutların anahtar teslim
törenine katıldı.
Erdoğan, tören alanında
Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Abdüllatif Şener ile birlikte vatandaşları selamladı.
teröre karşı dayanışmamızı her zamankinden çok daha farklı sürdüreceğiz'' diyen Erdoğan, şunları söyledi:
''Bu ülkede bizi bölmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Yunus'un diliyle 'Yaratılanı severiz, Yaratan'dan ötürü' anlayışıyla seveceğiz. Hiçbir ayrım yapmayacağız. 70 milyon vatan evladı bizim canımızdır, ciğerimizdir, her şeyimiz, kardeşimizdir. Bu ayrımı yapamayız. Kimse böyle bir ayrımı ülkemize sokmaya gayret etmesin. Ama terör belasına karşı da hep beraber el ele vereceğiz. Halkın içinde eğer terör uçlar salarsa, kontaklar kurarsa güç bulur. Ama
halkın arasında güç bulamazsa, terörün belini güvenlik güçlerimiz polisiyle, askeriyle el ele vererek evvel
Allah er veya geç kökünü kazır. Hep beraber bunu yapacağız.''
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Konuşmasında
Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinen Başbakan Erdoğan, ''Bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yaşadık. Yaşatmadılar, önünü kestiler. Şimdi ben ne diyeceğim biliyor musunuz? Az önce Sayın Gül söyledi. 'Sayın
Özal, Sayın
Demirel, Sayın Sezer hangi sistemle seçildiyse Sayın Gül de aynı sistemle seçilsin. Bunu yapalım'. Dediler: 'olmaz'. Eee niye olmaz? Yani onlar nasıl seçildiyse Sayın Gül de öyle seçilecek. Ve bunun suçunu da sıkılmadan, utanmadan bu
Cumhuriyet Halk Partisi bize yıkmaya çalışıyor'' diye konuştu.
Erdoğan, cumhurbaşkanlığı sürecinde DYP ve ANAVATAN'ı ziyaret ettiklerini hatırlatarak, şunları kaydetti:
''Dediler ki, özellikle
Anavatan Partisi dedi ki, 'Ben size 2 yıl önce söyledim. Ama şimdi yine fırsat kaçmadı. Gelin, millete gidelim.
Millet cumhurbaşkanını seçsin'. Biz dedik ki tamam. Biz ona da varız. Siz var mısınız? 'Varız. Beş artı beşe de varız'. Milletvekilliği 4 yıla insin. 'Ona da varız'. Ama gel gör ki, biz bu adımları attık, bir de gördük ki anamuhalefet partisinden bir kişi sırada yok.
Şimdi soruyorum: Buradan, Sivas'tan sesleniyorum. İşte cumhur. Şimdi bir doktorun görevi nedir? Hastaneye gitmek. Milletvekilinin görevi nedir? Meclis'e gitmek. Millet sana bunun için
maaş veriyor. Ne söyleyeceksen orada söyleyeceksin. Ama bunlar gelmediler. kendilerine verilen yetkiyi orada kullanmadılar. Kaçtılar, terk ettiler. Gelmek isteyenlerin de önünü kestiler. Neden? Çünkü bunların sanatı bu.
İnşallah demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak er veya geç cumhur, kendi başkanını seçecek.Bunların derdi, bu işin önünü tıkamak. Bakın, toplantı yeter sayısını 367'ye çıkartmak demek, yarın bu parlamentoda çoğunluğu azınlığa mahkum etmek demektir. Bu, budur. Dolayısıyla milletimiz 22 Temmuz'da bunun dersini verecek. Ben bunu biliyorum. Ama diyorum ki, işte sizin ira
denizi yok farz edenlere, yok sayanlara inşallah durmadan, çalışarak sandıkta gerekli dersi vermek suretiyle hadlerini bildirin. Ve bizler de kaldığımız yerden yola devam edelim. İnşallah, şu hizmet aşkını aynen hızla devam ettirme gayreti içerisinde olacağız. Hiç endişeniz olmasın.''
Erdoğan, muhalefetin herhangi bir yatırımının, iç
politika ve dış politikaya yönelik herhangi bir tekliflerinin olmadığını ifade ederek, ''Yok, yok, yok. Hiçbir şeyleri yok. Çünkü
Türkiye diye, Türkiye'nin geleceği diye bir meseleleri yok. Bu dertli insan işidir. Derdiniz varsa bir şeyler üretirsiniz. Derdiniz yoksa hiçbir şey üretemezsiniz'' diye konuştu.