“Eğer milletvekili seçilirsem dokunulmazlığımın kaldırılmasına
evet oyu vereceğimi burada söylüyorm. Söylemekle kalmayıp dilekçe
imzalıyorum.
Erkan Tan bu dilekçeyi sana emanet ediyorum. Pul parasını veriyim, seçimden sonra meclis başkanı kim olursa ona gönderin. Biz yargılanmaktan korkmuyoruz. Benim verdiğim bu imzayı herkes versin.”
Tv8’de
Ankara Temsilcisi
Erkan Tan’ın konuğu
CHP Ankara
Milletvekili Adayı
Sinan Aygün önemli açıklamalarda bulundu.
Sinan Aygün CHP’nin projesini açıklıyor...
‘
Kanal Türkiye Projesi’
“Bizimde projemiz var. Genel Başkan açıklayacak. Kanal Türkiye projesi yaptık. Samsun’dan açıyoruz kanalı;
Amasya,
Tokat,
Yozgat, Kayseri’den çıkacak. Herkes hamsili
pastırma yiyecek. Ama bizimki 2023’te değil 2123 yılında olacak. Kayseri’ye
deniz getireceğim hamsi yiyecekler. 50 km’den su akıyorsa 500 km’den de su akar. Kaynakta bulacağız. 300 milyon dolarlık br
işadamı buluruz yaparız. Tayyip Bey bulmuş ise bizde kaynağı buluruz.”
“
Ergenekoncu çeteler diyor Baş
bakan, nereden biliyor suçlu olduğumu?”
“Ergenekon diye bir parti yok.
Başbakan dürekli benim adımı anıyor. İlginçtir ki Genel Başkanımı muhatattap almıyor, beni muhattap alıyor. Başbakan, ben 1. ligde oynuyorum sen 3. ligtesin diyor Genel Başkanımıza. Madem 1. ligtesin yen o zaman konuşmasın bir daha Kılıçdaroğlu. Sinan Aygün, çetelerle beraber Ergenekoncu diyor. Nereden biliyorsun çete olduğunu, yasama yürütmeyi aldın, birde yargıya mı müdehale ediyorsun?”
Aygün canlı yayında Başbakan’a sordu: “Ben sana
kalpazan dedim mi?”
“
Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olmadan 10 ay öncesinde
iddianameleri var. Zimmet, kalpazanlık, fesat karıştırma, sahtecilik... bunlar varken Erdoğan başbakan oldu. Bir adam yargılanırken başbakan oluyor ise benimde iddianamem varken milletvekili olabilirim. Ben o zaman demedim nasıl başbakan oluyor diye yine demiyorum bu iddiaları söylemiyorum. Yargılandı veya yargılanmadı; ama bana göre
beraat etmiştir. İddianame varken bir insana çete diyemezsin, kesinleşmiş bir durum yok ortada.
Adil yargıyı etkileme suçuna girer bu durum. Başbakanın hakkında da iddianeme vardı biz ona çete demedik. Nereden karar verdin çete olduğumuza.”
“Genel
Kurul’da Kılıçdaroğlu alkış şiddetinde Başbakan’ı geçti!”
TOBB kurulundaki durumu değerlendiren Aygün Başbakan ve Kılıçdaroğlu arasındaki alkış farkını değerlendirdi ve şu sözleri kaydetti:
“14 yıl oda başkanlığı yaptım,
genel kurullar yönettim. Ben bu genel kurul gibisini görmedim. Sadece salonun yüde 5’i dışarı çıktı. Herkes genel kurulu izledi. Genel Başkanımızı alkışladılar. Alkış şiddetini ölçün, Başbakan ile Kılıçdaroğlu arasında, bir ana muhalefet liderinin bu şekilde alkıştan yıkıldığını göreceksiniz. Tamamı oda başkanı ve işadamı ordakilerin. Bu adamlara zorla alkışlatamazsınız. Her partiden insan var orada.”
“ Ali
Babacan Ankara’yı ‘Boşkent’ yapıyor!”
“10 yıldır niye söylemiyorsunuz, madem Kılıçdaroğlu SSK’da yolsuzluk yapmış niye çıkarmadınız ortaya.
Ali Babacan Halk Bankası’nı,
Ziraat Bankası’nı taşıyor, bunların altına imza atıyor. Yanıma bir
AK Partili koyunda bunları konuşalım. Ankara ‘Boşkent’ oluyor, bunların altında da Ali Babacan’ın imzası var.”
“Ecevit’e çekil git diye Türkiye bas bas bağırıyordu!”
“Sayın Ecevit ile dostluğumuz eskidir bizim. 6 temmuz 2002de mahkemeye verdim. Evet verdim. O zaman AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan diyordu ki: ‘Yaşlı ve bakımsız bir Başbakan var. Türkiye’nin başı yok.’ Ben böyle bir şey demedim.
Sadık Yakut, o zaman AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ecevit’in iş göremezliğini savunmuş,
Ahmet İyimaya sağlık durumu uygun olmayan başbakanların otomatik olarak düşmesini savunmuştu. Ben davayı açtıktan 5 ay sonra Ecevit ile görüşmeye gittim. Hiç bu konulara girmedik. 2004 tarihinde de Ecevit ile beraberdik bir yemekte. Problemimiz olsa Ecevit beni ziyarete gelir mi? Sonra
Rahşan Hanımla da konuştum,
Recai Birgün’le de... Tespih
hediye etti bana Rahşan Hanım. Nedense şimd biz olduk Ecevit düşmanı. Halini hatrını sormayanlar Ecevit üzerinden
siyaset yapıyorlar. O zamnalar bunlar konuşulurken Ecevit hakkında ben iş yapabilir mi diye sormak için o dilekçeyi verdim. Bütün Türkiye Ecevit
hasta,
yaşlı çekilmeli diyordu.”
“
Zeki Sezer, öyle bir yalan söyle ki herkes inansın!”
“Ya ben başbakan olabilir miyim? Sen kalkta ben başbakan olayım demişim. Böyle bir şey var mı? Öyle bir yalan söyle ki Zeki Sezer hekes inansın. Ancak beni bakan yap demiş olabilirim; ama o da yok. Zeki Sezer’den laf alıp Başbakan’da
beton dökmek istiyorlar dedi. Seçime 2 ay kala Zeki Sezer ve
Masum Türker’in Ecevit aşkı kabardı.”