Kemal Kılıçdaroğlu, Otobüsün Tepesinden Üfürüyor, Savuruyor…
Kapı Arkalarında Farklı; Kapı Önünde Farklı Konuşuyorlar
Kemal Kılıçdaroğlu'nun,
Başbakan Erdoğan'ın “bitaraf olan bertaraf olur” sözleriyle millete
şantaj yaptığını söylemesine yönelik;
“Ak Parti muhafazakar demokrat bir partidir; tehditle, şantajla, baskıyla ilişkisi olmaz. Her zaman
ülkesinin daha demokratik daha özgür olması için çalışır. Sayın Başbakan'ın ifadesi tehdit değildi. Kimi kurum ve kuruluş temsilcilerinin kendisiyle, kapı arkasında farklı, basına açık toplantılarda daha farklı konuşmalarına yönelikti bu sözü. Sayın Başbakan herkesi dürüstlüğe, şeffaflığa çağırıyor. Benimle nasıl konuşuyorsan, kamuoyu önünde de aynı şekilde konuş diyor. Yani tamamen açıklık anlamında” dedi.
Bağda İzi Olmayanın Üzüm Yemeye Yüzü Olmaz
Kılıçdaroğlu Kendi Diyemediği Hayır'ı Milletten İstiyor…
“
CHP, meclis içinde oy kullanmaya üyelerini göndermedi. Aslında
Anayasa suçu işledi. Kabul, ret ya da çekimser oy kullanabilirdi ama bunu bile yapmadı.
Mecliste Hayır oyu kullanamayan nasıl milletten oy ister. Halka hayırlı işler diliyorsun, halka hayırlı ramazanlar diliyorsun…Niye yıllardır dilemiyordun bu kadar da şimdi diliyorsun? diye sordu.
Sıkılmış Yumrukla El Sıkışılmaz
Tanrıverdi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ‘Senin televizyonuna bile gelir konuşurum' sözlerine karşı şöyle konuştu:
“Sayın Başbakan'ın bir televizyon kanalı yok.
Televizyonlar doğru konuşuyor diye
yandaş demenin de bir anlamı yok.
Türkiye'de yaşayan herkes geleceğinin daha aydın olacağını düşünüyor. TV muhabirleri, köşe yazarları, sunucular, moderatörler doğruyu söyleyince yandaş denmez. Sayın Başbakan'ın ne gazetesi ne televizyonu var.”
Hayırcılar Kendilerini Demokratik Görmesin
“Bu 26 madde Türkiye için fevkalade zorunlu değişikliklerdir. Değişikliğin tümü milletin beklentisi ve
sivil toplum örgütlerinin önerileri doğrultusunda, bilim insanlarının süzgecinden geçerek düzenlendi. Bunu, Türkiye'yi ayağındaki prangalardan kurtarmak için; geliştirmek için yapıyoruz. Daha demokratik bir ülke olup, kardeşçe yaşamak istiyoruz. Hayır diyenler kendilerini demokratik görüyorlarsa, bu değişiklik için hiçbir haklı gerekçeleri yok. Bunu hazırlarken, Ana Muhalefet Partisinin, Muhalefet Partilerinin ‘ne diyorsunuz' diye kapılarını çaldık. Teklif götürdük kabul etmediler. Ben şu maddeyi anti-demokratik buluyorum desinler. Hem demokrasiden yana olup hem anti demokratik davranacaksın. Bu bir çelişkidir” dedi.
Çalışana Anayasal Güvence
Anayasa değişikliği içinde sendikal haklara yönelik açıklama yapan Tanrıverdi, kamu çalışanlarının ve memurların toplu
sözleşme hakkına sahip olacaklarını;
işçi sendikaları için birden fazla sendikaya üye olma yasağının kalkacağını söyledi. Türk-iş'in talepleri doğrultusunda bu değişikliğin yapıldığını; Uluslar arası Çalışma Örgütü ve
Avrupa Birliği standartlarına uygun olarak hazırlandığını belirtti.
Tuzu Kuru Olan Anlamaz 12 Eylül'de Yaşananları
“
Devlet Bahçeli, 12 Eylül'de işkenceye uğramış, zulmedilmiş, çile çekmiş biri değil. Biz o dönemdeki insanların çilelerini, feryatlarını dinliyoruz. Rahmetli
Muhsin Yazıcıoğlu ile dostluğumuz vardı. Ondan da dinledim”
“Dün birisiyle karşılaştım. Keçiören'de yaşayan bir vatandaş. Elinde
mahkeme kararı. Mamak cezaevinde yatarken ayağını yarmış, tuz basmışlar. Bu işkenceler karşısında nasıl ‘hayır' derim. 1000 kere ‘
evet' diyeceğim” dediğini anlattı.
Tabanda Sorun Yok, Sorun MHP ve CHP'nin Liderleriyle
Tabandaki herkesin değişim,
özgürlük istediğini, yukarıda söylenen boykot çağrılarına tabanın uymadığını belirten Tanrıverdi, “Bahçeli, mitingler yaptı, televizyonlara çıktı. Aşağıda tabanın kendisine uymamasına karşı sessizlik oldu, toplantılar kapalı yapılmaya başladı. Meydanlarda sonuç çıkmayacağını anlayınca
iftira atıp,
terör örgütü ile konuştular dedi” şeklinde konuştu.
BDP Açıklamalar Yapıyor, MHP İftiralar Atıyor, CHP'nin Arka Bahçesi Kayboluyor…
CHP'nin her kararı Anayasa Mahkemesi'ne taşıdığını, Anayasa değişikliği ile CHP'nin arka bahçesinin kaybolduğunu söyleyen Tanrıverdi, “
Başörtü Kanununu da 411 el kalktığı halde Anayasa Mahkemesine götürdüler” dedi.
Kılıçdaroğlu Sloganlarla İş Yürütüyor
Kemal Kılıçdaroğlu'nun, ‘Başbakan'ın ezberini, kimyasını bozduk' sözlerine ilişkin şöyle konuştu:
“O kendisine baksın. Sayın Başbakan'ın fiziği de, kimyası da son derece yerinde. 45 derece sıcakta, kendini hiç düşünmeden çalışmakta. Kılıçdaroğlu'nun mitinglerinin ne halde olduğunu gördük. Tanınmaz bir hale geldi. Sloganlarla işi yürütmeye çalışıyor” dedi.