Milli Görüş teşkilatlarında uzun süre görev yapmış olan eski
Rize Milletvekili
Şevki Yılmaz,
Saadet Partisi (SP)
iftarında çıkan olayları, "Ebu Cehiller bile bu
mübarek ayda kan davalarını bırakırlardı. Bu ayda doğan kız çocuklarını bile gömmezlerdi. Sükunet, kardeşlik, birbirini sevmek gerekiyor." sözleriyle değerlendirdi.
Hollanda'ya gidişi esnasında
Atatürk Havalimanı'nda Cihan Haber Ajansı'nın sorularını cevaplandıran Şevki Yılmaz, SP'de iftar vakti yaşanan
kavga ve 12
Eylül referandumuna ilişkin açıklamalar yaptı.
Milli Görüş çatısı altında 30 yıl bulunduktan sonra siyasetten ayrılan Şevki Yılmaz, kardeşler arası kavgayı tasvip etmeyeceklerini belirterek,
koltukların gelip geçici, dünyanın fani ve asıl olanın
ahiret sonsuzluğu olduğunu anlattı.
DÜNYA KALPTE DEĞİL CEPTE OLURSA KAVGALAR OLUYOR
"Ama maalesef dünya kalpte değil cepte olursa kavgalar oluyor." diye sözlerini sürdüren Yılmaz, dinin kullanılmak için değil yaşamak için geldiğini vurguladı.
Yılmaz, "Koltuklara, makamlara, paralara
esir olanlar hep kavga ederler. Koltukları ve makamları esir alanlar hep kardeş olurlar. Biz bunu
Afganistan'da yaşadık. 1980'lerdeki Afganistan ile övünüyoruz ama bugünkü Afgan ile utanç duyuyoruz. Aynı Afganlının kalbinde
Allah cebinde dünya iken Rusları yendiler istiklallerine kavuştular. Sonra
iktidara geldiler. Koltuklar uğruna 7 grup birbirini yedi. Her grup kendini haklı diğerini cehennemlik ve kafir gördü. Birbirleriyle savaştı kendi elleriyle ülkelerini işgal kuvvetlerine teslim ettiler." örneğini verdi.
CAHİL TOPLUM İLE İKTİDAR TAM BİR İMTİHANDIR
Şevki Yılmaz, 30 yıllık siyasi hayatının tecrübesini "Cahil
toplum ile iktidar tam bir intihardır." şeklinde ifade ederek, kavgaların bunu gösterdiğine işaret etti. Eski partisi için, "İktidara gelirken ilmi ön planda tutmalıydık" diye öz
eleştiri yapan Yılmaz, şöyle devam etti: "İktidara gelebiliyorsunuz. Kadronuz kendinizden değilse hükümet oluyor ama muktedir olamıyorsun. Şimdi tam bir acı
manzara yaşandı. Koltuk uğruna kardeşleri birbirine düşürüyorlar. Aslında o kavgayı yapanlar maşadır, aldatılmış, aklını kiraya vermiş kardeşlerimdir. Koltuk hırsı taşıyanların maşası olabilir. Kavgayla nereye varabilirsiniz ki. Yıllarca sohbetlerimizde bu gençlere nefis terbiyesi dersi vereceğiz. Ama kendimiz uygulayamayacağız. Allah, 'yaşamadığınızı neden söylüyorsunuz" diyor.
İslam barış demektir. Bir Müslüman'ın bunlara şık bakması uygun değil."
Ramazan ayına Ebu Cehil kadar saygılı olmak için çağrıda bulunan Şevki Yılmaz, "Ebu Cehiller, 'Haram Aylar'a (Zilkâde,
Zilhicce,
Muharrem, Receb) saygısını gösteriyordu. Bizim Ebu Cehil'den farkımız olması için 12 ay kavga etmememiz lazım. Nedir bu koltukların hırsı. Siz Sahabe'den üstün müsünüz? Sahabenin kendisi de 2 parti birden kuruldu. Muaviye'nin Şamda, Hazreti Ali'nin de Kufe'de partisi vardı. Kimse birbirine 'kafir' demedi. Oyuna getirdiler, savaş da yaptılar ama yatsı namazında savaş yapmamış gibi omuz omuza namaz kıldılar. O gün kuvvet yoluyla iktidar elde ediliyordu. Bugün sandıklar var." dedi.
TORUNLARIMIZIN GELECEĞİNİ İLGİLENDİREN BİR REFERANDUM
Şevki Yılmaz,
12 Eylül referandumunu da yüz yıllık seçimlerin en mühimi olduğunu dikkat çekerek, AK Parti'ye teşekkür etti. Referandumun partisi olmadığını belirten eski siyasetçi, "Hangi partiden olursak olalım. Referandum bir parti tercihi değil, Türkiye'yi ayağa kaldırma tercihidir. Tavsiyem. 'Oy anam dememek' için okumadan oy vermeyelim. '
Hayır' mı deyeceksin oku da de. Neye 'hayır' dediğini de. 'Evet' mi diyeceksin oku da de. En basit bir anlaşmayı okumadan imzalıyor muyuz?. Bu Türkiye'nin, torunlarımızın geleceğini ilgilendiren bir referandumdur." izahını yaptı.
DEVLETİYLE MİLLETİNİ BARIŞTIRACAK ANAYASA İÇİN TEŞEKKÜR ETTİ
Şevki Yılmaz,
yemin ederek 12 Eylül referandumunun yüz yıllık seçimlerin en mühimi olduğunu kaydetti. Yılmaz, "Türkiye'miz ayağa kalkacak, barış, ordu-millet, yargı-millet kaynaşması sağlanacak. Bu hükümete o yönden teşekkür ediyorum. İlk defa devletiyle milletini barıştıracak bir anayasa değişikliğine adım attı. Yeterli değil onlar da biliyor yeterli olduğunu ama bir sıfırdan büyük. Şimdi 12 Eylül'de haklarımızı elde etme açısından bir olacağız. Ondan sonra o tünelin dehlizinden inşallah milletimizi; alevisi, sünnisi, kürdü Türk'üyle özgürlüklerin bayramı yaşanmaya başlayacak.
Anayasa değişikliği için geç kalınmadı. Zararın neresinden dönülürse kardır. Parti gözlüğüyle değim Allah'ın verdiği feraset gözlüğüyle bakarsak, aklı selim her kişi buna '
evet' oyu verecek. Onun için beyaz giyiyorum" şeklinde sözlerini tamamladı.