Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mehmet Ali Şahin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve başta hükumet olmak üzere devlet erkini kullanan organların, terör örgütü ile hiçbir zaman müzakere içerisinde olmadığını belirterek, "Bundan sonra da olmayacaktır." dedi. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON), Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenterler Asamblesi (KEİPA) ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) tarafından düzenlenen Karadeniz İş Forumu ile KEİPA 36. Genel Kurulu'na katılmak üzere Trabzon'a gelerek resmi temaslarda bulunan TBMM Başkanı Şahin, Vali Recep Kızılcık'ı ziyaret ederek bir süre görüştü. Basın mensuplarının milletvekillikleri düşen Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'un son anayasa değişikliğinden sonra TBMM Başkanlığına başvurarak milletvekilliklerinin iade edilmelerine ilişkin soruları yanıtlayan Mehmet Ali Şahin, konuyu incelediklerini kaydetti. Şahin, "Meclis başkanlığı olarak konuyu inceliyoruz. Her iki eski milletvekilinin de milletvekilliklerinin düşürülmesine karar veren organ TBMM değildir. Bu kararı Anaya Mahkemesi vermiştir. Türkiye'de kuvvetler ayrılığı ilkesi vardır. Organlar bir birlerine müdahale edemezler." dedi. Yargının kararını TBMM Başkanlığı'nın değiştiremeyeceğini söyleyen Mehmet Ali Şahin, "Eğer bu anayasa değişikliği yeni bir durum ortaya çıkartmışsa bunu değerlendirecek olan da o kararı veren organdır, o da Anayasa Mahkemesi'dir. Bizim böyle bir yetkimiz yoktur. O nedenle bu talebe olumsuz cevap verdik. Ve ilgili kişilere de bu cevabımız yazılı olarak gönderilmiştir." diye konuştu. Aysel Tuğluk'un dün teröristbaşı Abdullah Öcalan ile görüşmenin ardından yaptığı 'Diyalog sürecinden müzakere sürecine geçildiği' yönündeki açıklamalarıyla ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine Şahin, "TBMM Başkanı sıfatı ile bu konuda bir değerlendirme yapmam, yürütme organının alanına girmek anlamına gelecektir. Esas değerlendirmeyi yapacak iş başındaki hükumet yetkilileridir, icra organıdır." şeklinde konuştu. TBMM Başkanı, Tuğluk'un açıklamasının kişisel bir değerlendirme olduğunun altını çizdi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve başta hükumet olmak üzere devlet erkini kullanan organların, terör örgütü ile hiçbir zaman müzakere içerisinde olmadığını ifade eden Şahin, şöyle devam etti: "Bundan sonra da olmayacaktır. Sayın Tuğluk'un kişisel bir düşüncesi olduğu kanaatindeyim.Terör örgütünün eylemsizlik gibi bir takım kararları kendi kararlarıdır. Bir müzakere sonucu alınmış kararlar olduğu kanaatinde değilim. Böyle bir şey de mümkün değildir, kabul edilemez bir durumdur. Ama bölücü terör örgütü amacına ulaşamayacağını Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve güvenlik güçleri ile mücadelesinde amacına ulaşamayacağını gördüğü için sanıyorum yeni bir strateji takip ediyor. Ama bizim devlet, hükumetler ve bu yetkileri kullanan kurumlar olarak Türkiye'de güvenliği ihlal edecek, ülkenin, halkın huzurunu bozacak hangi eylem ortaya çıkarsa çıksın onlarla mücadele etme kararlığı vardır. O bakımdan devletle, devlet yetkisiyle terörü aynı kefeye koymak, sanki iki ayrı organmış gibi değerlendirmek bana göre hiçbir aman isabetli de değildir, doğru da değildir. O bakımdan bin endişeye mahal olmadığı kanaatindeyim." "HİÇ BİR TERÖRİST EYLEM TÜRKİYE'NİN HIZINI KESEMEZ" Önceki gün İstanbul'da terör saldırısına da değinen Başkan Şahin, olayla ilgili TBMM olarak daha önce bir yazıla açıklama yaptıklarına işaret etti. Hiçbir terörist eylemin Türkiye'nin hızını kesemeyeceğinin altını çizen Şahin, "Türkiye gibi çok önemli bir coğrafi konumu sahip bölgesinde ve dünyada etkisi giderek artan bir ülkenin gelişmesini kalkınmasını, halkının refah seviyesinin artmasını arzu etmeyen istemeyen bir takım odaklar olabilir. Onların yöntem olarak terörü tercih etmeleri de mümkün olabilir. O bakımdan bu tür terörist eylemler geçmişten beri maalesef ortaya konmaktadır. Terör yoluyla Türkiye Cumhuriyeti devletinin önünü kesmek, onun heyecanını ortadan kaldırmak mümkün değildir. Türkiye doğru bir yolda milletler arası yarışta hızlı bir şekilde hedefe doğru koşmaktadır. Birkaç gün önce Cumhuriyetimizin 87. yılını kutladık. Cumhuriyetin kuruluş hedeflerinden biri, çağdaş uygularlığı yakalamak ve hatta onun önüne geçmektir. Bu koşuda hiçbir terörist eylem Türkiye'nin hızı kesemez." ifadelerini kullandı.