Darbecilerin yargıl
anmasının önünün açılmasını gecikmiş bir durum olsa da olumlu bulduğunu vurgulayan
Mutahhara Polatkan, "İyi şeylerin olmasını istiyorum. Darbecilerin yargılanmasından çok memnun olurum. 60
darbesini yapanlar hayatta değiller. Ama Kenan
Evren'i muhakeme etmek istiyorlar. Hiç olmazsa şu kadarcık bir intikamımı almış olurum. Maalesef onlara bu zamana kadar
sorgu sual olmadı." dedi.
27
Mayıs darbesinin ardından idam cezasına çarptırılan dönemin
Maliye Bakanı ve
Eskişehir Milletvekili Hasan Polatkan, 49 yıl önce darağacına gönderilmişti. Milletin vicdanında kanayan yara haline gelen ve tarihe kara lekelerle kaydolan bu durum, yıllardır kapanmadı. Ancak, Hasan Polatkan'ın eşi Mutahhara Polatkan, 49 yıl sonra bugün buruk da olsa hüzünlü bir sevinç içerisinde. Çünkü Mutahhara Polatkan, anayasa değişikliği referandumundan çıkan darbecilerin yargılanmasının önünün açılması neticesini gecikmiş bir durum olsa da olumlu bulduğunu vurguadı. Eşi için memleketi Eskişehir'de ilk kez düzenlenen anma törenine katılan Mutahhara Polatkan, Cihan Haber Ajansı'na darbecilerin yargılanmasının önünün açılmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Nemli gözlerle o günleri anlatan Mutahhara Polatkan, 60 darbesinin üzerinden 49 sene geçtiğini anımsatarak, "Darbeciler öyle bir anayasa bırakıp gitmiş ki anlatılamaz." ifadelerini kullandı.
"Darbeyi yapanlar, bizden tekrar sorgu, sual olmayacak o
kanunu koymuşlar." diyen Mutahhara Polatkan, "Onun için onların 50 sene evvel yaptığı kanunu biz şimdi değiştiremeyiz. 60 darbesini yapanların hepsi de ölmüştür zannediyorum. Ama şimdi 12 Eylül'ü yapan Evren Paşa ve diğerlerini muhakeme yapmak istiyorlar. Bu olumlu bir durum." diye konuştu.
Anayasa değişikliği referandumundan çıkan darbecilerin yargılanmasının önünün açılmasını ise olumlu bulduğunu belirten Mutahhara Polatkan, "Ben hiç
siyaset yapmadım. Ama iyi şeylerin olmasını istiyorum. Tabi darbecilerin yargılanmasından çok memnun olurum. Hiç olmazsa şu kadarcık bir intikamımı almış olurum. Maalesef onlara bu zamana kadar sorgu sual olmadı." şeklinde konuştu.
"Hakiki kanun, hakiki
mahkeme, hakiki sorgular olsaydı o gün bunlar olmazdı." diyerek
Yassıada Mahkemeleri'ni de eleştiren Mutahhara Polatkan, şöyle devam etti: "Cezamız varsa herkesten evvel cezamızı çekmeye razıydık. O kadar günahsız gitti ki. Eşim çok çalışkan, azimli, vatanını seven bir insandı. Eşim, bu şekilde gittiği için çok kahroluyorum. Evinden, çocuğundan çok işiyle ilgilenirdi. 'Bey neden bu kadar çalışıyorsun?' dediğimde 'Hanım milletin, memleketin işleri daha önemli' derdi."
"O GÜNLERİ UNUTAMIYORUM, SEVİNCİNDEN KIZLARIMIZI HAVALARA KALDIRIRDI"
Eşiyle tanıştıkları günleri ise hiç unutamadığını dalıp giden gözleriyle anlatan Mutahhara Polatkan, "Hasan Bey mebustu. Ben Kimya Mühendisliği'nden
mezun olmuştum. İkimizde Eskişehir çocuğu olarak ailelerimiz vasıtasıyla tanıştık, evlendik. Evliliğimizin ilk senesinde bir kızımız oldu. O zaman iktidara gelmişlerdi ve Çalışma Bakanı olarak göreve başladı. 2–3 ay sonrada oradan Maliye'ye geçti. İkinci çocuğumuz ise 4,5 sene sonra oldu." şeklinde konuştu.
"Hasan bey, çocuklarını çok severdi. Cumartesi ve
pazar da dâhil çalıştığı için çocuklarına ayıracak vakti pek olmazdı" diye konuşan Mutahhara Polatkan, o günleri şöyle aktardı: "Akşam geldiği zaman havalara kaldırırdı, avizeleri okşatırdı onlara. Her dediklerini yapmaya çalışırdı. Kızlarım 'Ne olur babacım pazar günü gezmeye gidelim' derlerdi. O da 'kızım çok işim var. 1- 2 saat çalışayım, sonra gezmeye gideriz' diye onları avuturdu."
"NE YAPALIM HANIM MEMLEKET İŞLERİ DAHA ÖNEMLİ' DERDİ"
Eşinin çok çalışkan olduğunu anlatan Mutahhara Polatkan, "
Maliye Bakanı olduğu için
bütçe konuşmaları hazırlardı. Gece 12'lere kadar bütün müdürlerle hazırlarlardı çalışmalarını, konuşmalarını. Ondan sonra gece geldiği zaman o konuşmaları aynen uykusunda tekrar ederdi. 'Ya gece gündüz çalışıyorsun' derdim, 'Ne yapalım hanım memleket işleri' derdi." ifadelerini kullandı.