Türkiye'nin Terörle Mücadele Koordinatörü Emekli
Orgeneral Edip Başer,
terörün bir an önce sona erdirilmesi için görev üstlendiğini belirterek, ''Bizim görev alanımız içerisinde, daha ziyade bilgiyi, aklı ve gerekçiliği içerecek hareket tarzları ortaya koymaya çalışıyoruz'' dedi.
Başer, ASAM tarafından Swissotel'de düzenlenen toplantıya katılanların sorularını yanıtladı.
Edip Başer, Cumhurbaşkanı,
Genelkurmay Başkanı ve bazı muhalefet parti liderlerinin, koordinatör olarak atanmasına karşı çıktıklarına ilişkin bir soru üzerine, bu tür bilgilerin kulaktan dolma bilgiler olduğunu ifade etti.
''Beni
Hükümete bu görev için
Genelkurmay Başkanı kendisi önerdi'' diyen Başer, Cumhurbaşkanı'nın da yüz yüze görüşmelerinde, bu göreve atanmasına karşı olduğuna dair bir cümle sarf etmediğini bildirdi.
Türkiye'de birçok kişinin bu konuda endişeleri olduğunu da dile getiren Başer, ''Bizim işimiz bu endişeleri giderip, gerekli güven ortamını sağlamaktır. Üstlendiğimiz görev, bu ülkenin başına yıllardan beri bela olmuş terörün bir an önce sona erdirilmesi içindir. Terörün
yurt dışı boyutunda daha etkin adım atmanın yollarını aramaktır'' diye konuştu.
Başer, terör örgütünün mali desteğinin kesilebilmesi için
Kuzey Irak'ta ikinci bir hudut kapısının açılması konusunda düşüncesinin sorulması üzerine de bu konunun çalışma alanına girmediğini, ancak Hükümetin böyle bir çalışması olduğunu söyledi.
Kuzey Irak'taki
PKK'nın, Kuzey Irak'taki
vergi ve haraçtan önemli bir kaynak aldığının bilindiğini kaydeden Başer, ikinci bir sınır kapısı açılmasına bu anlamda ihtiyaç bulunduğunu anlattı.
Terörle mücadelede devletin bazı zaaflarının bulunup bulunmadığına ilişkin soru üzerine de Başer,
Türk Ordusu,
Türk Silahlı Kuvvetleri ve devletin kurum ve kuruluşlarının bölücü amaçlı etnik terörün kökünün kazınmasında kararlı olduklarını ve bu konudaki karalılığı tartışmayı gerekli görmediğini bildirdi.
Başer, ''Bu kararlılık vardır, bu ulusal bir kararlılıktır. Ama bunun uygun istikamete yönlendirilmesi konusunda her zaman değişik görüşler ve tartışmalar olabilir'' dedi.
Edip Başer,
İran'ın, Türkiye, ABD ve Irak'ın içinde bulunduğu işbirliğinde neden bulunmadığına ilişkin bir soru üzerine de ''Burada İran'ın yer almasını düşünmek biraz zor. Bugünkü konjonktürde İran, ABD ve Irak ilişkileri açısından bu mümkün ve uygun olmayabilir'' diye konuştu.
Başer, Türkiye'nin İran ile
terörle mücadele konusunda her dönemde işbirliğinin söz konusu olduğunu da söyledi.
GÜNEYDOĞU'DAKİ BELEDİYE BAŞKANLARI
''Güneydoğu'da bazı belediye başkanlarının PKK'ya
destek verdiği basında yer alıyor. Bu belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılması konusunda öneriniz olacak mı?'' şeklindeki soru üzerine de Başer, şunları kaydetti: ''PKK'ya destek veren belediye başkanları konusu tamamen
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kendisinin ele alacağı bir politikadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir yargı ve
adalet düzeni vardır. Buna karar verecek de onlardır. Bu konuda mütalaada bulunmak benim için uygun olmayacaktır. Kişisel olarak, bir vatandaş olarak ne düşündüğümü soruyorsanız; şu anda derhal görevden alınmaları mümkün ise alınmalarını şahsen arzu ederim. Ama alınacak tedbirler her ne olursa olsun bazıları bize hoş, hamasi gelebilir. Bizim ulusal duygularımızı okşayıp heyecanımızı yükseltebilir. Ama şunu
akıldan çıkarmayalım. Eğer alınacak tedbirlerde bilgi, akıl ve gerçekçilik beraberce bulunmuyorsa, o tedbirlerin etkin ve sürekli tedbirler olması oldukça zordur. Bizim görev alanımız içerisinde, daha ziyade bilgiyi, aklı ve gerçekçiliği içerecek hareket tarzları ortaya koymaya çalışıyoruz. Gerçekçi çözümlerin peşindeyiz.''
Edip Başer, Irak
Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'nin sözleri hakkında ne düşündüğünün sorulması üzerine, Zebari'nin tam olarak ne söylediğini bilmeden yorum yapmak istemediğini kaydetti.
Irak'taki hükümet oluşumunun henüz tam yapılanmadığını belirten Başer, hükümet üyelerinden birinin bir konuda bir şey söylerken, diğerinin aynı konuda farklı bir şey söyleyebildiğini belirtti.
Başer, şöyle devam etti: ''Zebari'nin sözlerini ne maksatla söylediğini bilmiyorum, ama eğer bu gerçekten Irak Hükümetinin görüşüyse, bunu iki türlü algılamak lazım. Bir tanesi, 'yapmıyoruz' kararlılığıdır. Zebari'nin böyle bir ifade kullandığını zannetmiyorum. Bugünkü koşullarda bunu söyleyecek durumda olduğunu da zannetmiyorum. Eğer 'şu anda bunu yapacak gücümüz yok' diyorsa, başka bir şey ortaya koyuyorsa, bunu da dinlemek lazım. Ne için böyle düşünüyor, konuşuyor, onu da konuşmak lazım.''