Onuncu Yıl Marşı'nın dönüşü
KİMİN aklına geldiyse, kim ikna etmeyi başardıysa bütün içtenliğimle kutluyorum.
Pazartesi yazı günüm olsaydı mutlaka bunu yazacaktım.
Hafta sonunun en güzel haberi, AKP
gençlik kollarının toplantısında "Onuncu Yıl Marşı"nın çalınmasıydı.
Bana göre bu AKP zihniyetinde bir devrimdir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bugüne kadar bulduğu en güzel marş olan "Onuncu Yıl Marşı" böylece, AKP çevresi tarafından da "iade-i itibar" edildi.
* * *
Biz Türklerin en kolay ve en coşkuyla söyleyebildiği marş budur.
Ne yazık ki, bazı çevreler bu marşı neredeyse "28
Şubat’ın milli marşı" gibi sunmaya kalktılar.
Kalktılar ve bir ölçüde başardılar.
10 yıla yakın bir süredir bu marş, sadece laik çevrelerin törenlerinde, gecelerinde söylendi.
Oysa "Onuncu Yıl" Türk halkının cumhuriyeti yaşatma arzusunun ve gururunun en güzel eserlerinden biridir.
Sözleri insana gurur duygusu verir.
Müziği çok basittir.
İstiklal Marşı’na göre çok daha rahat öğrenilir ve söylenir.
Söylendiği topluma anında birlik ve
dayanışma duygusu verir.
İşte böyle bir marş, bazı çevreler tarafından küçümsendi, hatta söyleyenler için bir alay vesilesi olarak kullanıldı.
* * *
Hep şunu düşündüm.
Toplumun ortak kültürel değerlerinin, ortak
inanç alanlarının
siyaset malzemesi yapılması çok, ama çok kötü bir şeydir.
Bu tavır bana göre tehlikeli bir bölücülüktür.
Hele hele toplumun "birleştirici" sembollere ihtiyacı varsa, bu düşünce daha da önem kazanır.
Ben "Onuncu Yıl Marşı"nı çok severim ve birçok Türk gibi büyük bir coşkuyla söylerim.
Her dinlediğimde de, AKP gibi "merkeze ve toplayıcılığa
aday olduğunu" iddia eden bir partinin bu marşı neden dışladığını merak ederim.
Sonunda birinin veya birilerinin aklına geldi ve bazı sözde demokrat kişilerin empoze ettiği bu "ambargoyu" yıkarak, "Onuncu Yıl Marşı"nı yine hepimize mal etti.
Evet, bu kararı alan kişiyi, kişileri gönülden kutluyorum.
Laik kesimden bazıları çıkıp, "Efendim şimdi Atatürkçü görünmek için böyle yapıyorlar" filan diyebilir.
Lütfen hiç umursamayın.
Ne öteki taraftan, ne sizin tarafınızdan gelecek provokasyonlara kulaklarınızı tıkayın.
Çok iyi bir şey yaptınız.
* * *
Gençlik yıllarımda, "Çırpınırdı
Karadeniz"
şarkısını çok severdim.
Ama bazı arkadaşlarım "
Ülkücüler çok seviyor" diye bu şarkıya uzak dururdu.
Neyse, araya yıllar ve 12
Eylül girdi ve bu kompleksten kurtulduk.
Keza "Aldırma
Gönül" şarkısı.
Onu da "solcuların şarkısı" diye ülkücüler reddederdi.
O kompleksimizi de attık.
O şarkı şimdi çok tutulan bir televizyon dizisinin müziği oldu.
Umarım AKP’nin bu kararı kalıcı olur ve
İstiklal Marşı’ndan sonra ikinci bir birleştirici marşı daha topluma mal eder, her yerde birlikte söyleriz.
Yaşadığımız krizi aşmak için, bizi bölen sembolleri, birleştirici hale getirecek cesur kararları almalıyız.
İşte size bir örnek...
ERTUĞRUL ÖZKÖK - HÜRRİYET