Partisinin
İçkale Otel'de düzenlenen İl Başkanları Toplantısı'na gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Türker'e, "
Ergenekon"
davasında mahkemenin talebi üzerine
Adli Tıp Kurumunca, eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in
tedavi sürecine ilişkin hazırlanan
rapor konusundaki değerlendirmesinin soruldu. "Ergenekon" olayına Bülent Ecevit'in sağlığını karıştırarak Mehmet
Haberal'ın yargılanmak istendiğini öne süren Türker, "Haberal ile ilgili başka bir delileri, başka bir yaklaşımları varsa yapsınlar ama şu gerçek ki rahmetli Ecevit'in hastaneye yattığı gün sırtında bir ağrı vardı ve sonradan bu ağrının
gaz sıkışması sonucu olduğu ortaya çıkmıştı" dedi.
Ecevit'in sağlık sorunlarıyla ilgili 2001 sonuna doğru önce "
Alzheimer", sonradan hazırlanan raporda '
Parkinson" hastalığından söz edildiğini belirten Türker, Ecevit'in, rahatsızlığının gaz sıkışması kaynaklı olduğu anlaşılıp gerekli önlemler alındıktan sonra zaten hastanede kalmadığını, evine gittiğini söyledi. Türker, "Eğer o dönemle ilgili bir
suçlama yapılacaksa, bugün AKP iktidarının oluşmasına neden olan ve 2002 yılının başından itibaren başlatılan
sivil darbenin araştırılması gerekir. Ama bir gerçek var, o tarihte yaşanan sivil darbeden etkilenen DSP'dir ve eğer şu anda Balyoz'da olası bir darbe hazırlığından söz edilerek dava açılıyorsa, gerçekleşmiş fiili bir sivil darbe var ve bu darbenin dosyasının da açılması gerekir" diye konuştu. Bir başka soru üzerine Türker, bu konuda parti içinde farklı düşünenler bulunmadığını belirtti.
Masum Türker,
12 Haziranda yapılması öngörülen genel
seçimde
Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ın DSP'den
aday olacağı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerin de şunları kaydetti:
"Bizim bu iki
arkadaşımıza
adaylık önerimiz, CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı'nın belirttiği gibi
özgürlük kazandırmak amacı taşımıyor. Çünkü bunlar aday olup milletvekili seçilseler bile şu anda yargılandıkları davanın niteliği itibarıyla eğer suçlu bulunurlarsa yine mahkum olurlar. Madem ki bu iki arkadaş siyaseten yargılanıyor, onlara siyasetin yolunu açalım. Kürsü hakkını kullanarak kürsüde görüşlerini rahatça dile getirebilmeliler. Bizim yaklaşımımız budur. Yoksa bu arkadaşların da zaten yapılan açıklamalarında bir özgürlük talebi değil, siyasi olarak görüşlerini dile getirme talepleri var. Biz bu görüşlerimizde de aynen söylediğimiz gibi devam ediyoruz. Arkadaşlarımız seçim kararı alındığı zaman eğer aday olmak isterlerse biz kendilerine de o zaman fiilen karşılıklı olarak öneri de götüreceğiz, onları aday göstermekten memnun oluruz."
Toplantının açılışında konuşan
Masum Türker, Bülent Ecevit'in, ABD'nin Irak'a
Türkiye üzerinden müdahale etmesine "hayır" dediği için 2002'nin başından itibaren sivil darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kaldığını ileri sürdü.
Bazı basın yayın organlarının, Ecevit'i ABD Başkanı'nın önünde bacak bacak üstüne atmadığı için eleştirdiklerini ifade eden Türker, "Şimdi hala AKP'ye yakın medya, Başbakan'ı bacak bacak üstüne attı diye özgüvenli gösteriyor, ama anadili kadar güzel
İngilizce konuşan Ecevit'i bacak bacak üstüne atmadı diye 'uslu çocuk gibi' oturuyor dediler. Orada önemli olan ulusun çıkarını görmektir.
Önemli olan, bacak aralığından gol yememekti. Öyle bir gol yedi ki 1 milyon
Müslüman öldü Irak'ta" diye konuştu. Partisinin seçim stratejisini de anlatan Türker, sosyal içerikli ekonomi politikalarının
egemen olduğu,
işçi, esnaf,
çiftçi ve işsiz haklarıyla ilgili bir program hazırladıklarını kaydetti. Türker, seçim stratejisi kapsamında ayrıca özgürlükler üzerinde duracaklarını da belirtti.