'Evet' kararıyla karanlık odakların ilk oyununu,
çatı partisine
prim vermeyerek de ikinci oyununu bozduklarını açıkladı.
Kurtulmuş, "Bundan rahatsızlık duyanlar partiyi karıştırıyor" dedi...
Saadet Partisi Genel Başkanı
Numan Kurtulmuş, bir süredir partide yaşanan tartışmalarla ilgi çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Kurtulmuş, Saadet Partisi üzerine kurulan iki oyunu bozdukları için
hedef haline geldiklerini açıkladı. Kurtulmuş, "
Anayasa paketini eksik olmakla birlikte
demokratikleşmenin önünü açacak olumlu bir adım olarak gördük. "Evet' kararımızla 'hayır' cephesinin ilk oyununu bozduk" dedi. Kurtulmuş, DP
SP BBP ve TP'nin içinde bulunduğu 'Çatı Partisi' tuzağına da izin vermediklerini kaydetti.
Kurtulmuş, Anayasa paketine
evet' diyeceklerini net olarak kamuoyuna açıkladıklarının altını çizdi. Konuyu günlük polemik meselesi haline getirmediklerini vurgulayan Kurtulmuş, "Anayasa'yı eksik olmakla birlikte demokratikleşmenin önünü açacak olumlu bir adım olarak gördük. Bu tavırlarımız belli çevreleri rahatsız etmiş olabilir. Bu tablo bir oyunu bozdu. Oyunun bozulmasından rahatsızlık duyanlar SP'nin içini karıştırıyor" ifadelerini kullandı.
ÇATI PARTiSi'NE VİZE YOK
Ankara kulislerinde Süleyman Demi-rel ve Necmettin
Erbakan'ın başını çektiği SP DİP BBP ve TP'nin içinde yer alacağı 'Çatı Partisi' formülü konuşuluyor. Kurtulmuş, bu plana da tepkili: "Birileri böyle bir proje düşünüyor olabilir. SP'nin tavrı ortadadır. Hiçbir parti ile ile partiler grubu ile
seçim ittifakı üzerinde durmadık. Deniz
Baykal bile SP ile
koalisyon kurabiliriz açıklaması yaptı. SP çatı partisi gibi olağan dışı zorlamalara,
Türkiye siyasetine müdahale etme planına, parlamento içinde transferlerle aritmetiği bozarak siyasal güç kazanmak isteyenlere prim veren bir parti değildir. Helal oylarla
iktidara gelmek istiyoruz"
DERİN ODAKLAR
Kurtulmuş İstanbul'da
iftarda yaşanan olayları 'ne insanlığa ne
Müslümanlığa ne de Milli Görüşçülüğe sığar' şeklinde değerlendirdi. Emniyette tüm sürecin kaydının bulunduğunu vurgulayan SP lideri, "Geçmişte teşkilatta olan insanlar katılmış olabilir ama hiç tanınmamış insanlar da var. Bu olayların içine derin odakların girdiğini düşünüyoruz. Göz göre göre hazırlanmış bir provokasyon. Çoğunu tanımadığımız insanlar arabaları tekmeledi" şeklinde konuştu.
KERBELA GİBİYDİ
Kurtulmuş, cep
telefon numaralarının internette yayınlandığını belirterek, hedef haline getirildiğini kaydetti. Sürekli tehdit ve hakaretler yapıldığını dile getirdi.
Tehditlerin birkaç kişinin değil bir ekibin işi olduğunun altını çizdi. Kurtulmuş, iftarda yaşadıklarını da şöyle anlattı:
"Son provokasyona zemin hazır hale getirildi. Bir Müslüman ve insan olarak yaşadıklarımı hayatımın sonuna kadar unutamam. Bir
Kerbela havasına çevirmek için ahdetmiş insanlar o salona salıverildiler. Yüzlerinde nefret vardı. Eşimin ve çocuklarımın orada olması, kadınların orada olduğu ortamda yapılan son derece yanlış. Kadınların üzerine yürüdüler"
ERBAKAN ZARAR GÖRÜYOR
Olayların arkasında Erbakan'ın olduğunu düşünmediğini belirten Kurtulmuş, en büyük zararı Necmettin Erbakan'ın gördüğüne işaret etti. Kurtulmuş, "Ezanı ve Kur'an-ı Kerim'i ve iftar sofrasını, Allah'ın kelamını
kale almadan misafirlerin üzerine sürdürülen insanları yönetenlerin 'Mücahit Erbakan' sloganları ile bu işleri yapması Erbakan Hocamız adına beni yerin dibine geçirdi" dedi.
REFERANDUM GÜVEN OYLAMASI DEĞİL
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş,
referandumun AK Parti'nin güvenoyu meselesine dönüştürülmesine tepkili. Hem iktidar hem muhalefetin ciddi yanlışları olduğu düşüncesinde. Kurtulmuş, şu görüşleri dile getirdi:
"Evet diyerek AK Parti'ye güvenoyu vermeyeceğiz.
Hayır denirse güvensizlik sonucu ortaya çıkmayacaktır. Ortada hukuk metni vardır.
Gönül arzu ederdi ki bu
kampanyalarda 145. madde,
HSYK ve
Anayasa Mahkemesi tartışılsın. Kampanya uslup bozularak yürütüldü. Bu çok yanlıştı. Böyle kamplaşma olmasaydı 'evet' oranları daha yüksek çıkardı. Gelinen noktada 55-45 gibi bir sonuç çıkacağı görülüyor. Herhangi bir ezici çoğunlukla çıkmayacağı için ben buradan siyasi sonuç çıkmayacağını düşünüyorum. Evet çıkması demokratikleşme sürecindeki adımların kendinden emin atılmasını sağlayacaktır."