Partisinin
Bursa İl Başkanlığı'nda
basın toplantısı düzenleyen Öymen, askeri savcının ıslak imzalı
belgeyi istediğini ancak belgenin gönderilmediğini söyledi.
Yargı kurumları arasında çekişme olamayacağını vurgulayan Öymen, kanunun uygulanması gerektiğini kaydetti. Ortaya çıkan belgenin gerçek olup olmadığını adli tıp kurumunun belirlenmesi gerektiğini ifade eden Öymen, adli tıp kurumunda belgeyi inceleyen uzmanların da işin uzmanı olmadığını ileri sürdü. İşlerin
mide bulandırıcı bir boyuta ulaştığını belirten Öymen, ülkenin saygın kuruluşlarının itibarlarının sarsıldığını ve hükümetin de buna 'dur' demediğini dile getirdi.
Öymen, şöyle devam etti: "Subay olduğunu iddia eden bir kişi, diyor ki 'her gün
canlı yayın yapıyorum Genelkurmay'ın en gizli evraklarının bulunduğu bölümünden, şimdi şunu yapıyorlar, şimdi bunu yapıyorlar, işte evraklar, bir örneği daha'. Her mesleğin özellikleri vardır. Subayların en bariz özelliği cesarettir. Subaysanız önce adınızı söylemeye cesaret edeceksiniz. Öyle yüzünüzü örterek, adınızı gizleyerek, bir
takım ithamlarda bulunacaksınız, en üst düzeydeki
subayları itham edeceksiniz, ana muhalefet partisini itham edeceksiniz, hiçbir belge çıkartamayacaksınız, kendiniz de ortaya çıkamayacaksınız, siz ne yapmaya çalışıyorsunuz?"
"ASKERİ DARBE DÖNEMİ BİTMİŞTİR"
Türkiye'de askeri
darbeler döneminin bittiğini söyleyen Öymen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Askeri darbe yoluyla iktidarı değiştirmek Türkiye'nin artık tasavvur bile edemeyeceği bir konudur. Yani böyle bir ihtimali bile yok sayıyoruz. Buna şiddetle karşı çıkıyoruz. Böyle bir girişimde bulunanlar varsa bunların tabii ki yakalanıp yargılanmasını istiyoruz. Ama böyle müphem, kanıtsız meçhul insanların elinden yapılan suçlamalarla Türkiye'nin kurumlarının tahrip edilmesine izin veremeyiz."
Hükümetin '
Demokratik Açılım' konusunu 10
Kasım tarihinde meclise getirecek olmasını da eleştiren Öymen,
10 Kasım'ın Türkiye için çok özel bir tarih olduğunu sözlerine ekledi.
CİHAN