Başbakan Erdoğan, konuşmasında
CHP'yi eleştirdi. Erdoğan, "Birileri diyor ki, siz çalışın,
verginizi verin, krizlerin faturalarını ödeyin, gedikleri kapatın ama oy vermeyin. Oyunuzun takipçisi olmayın. Yönetime gelmeyin. İktidardan uzak durun. Böyle çarpık
demokrasi olur mu. Benim vatandaşım vergi de verir, oy da verir, sahip de çıkar, yönetime de gelir, en iyisini de başarır" dedi.
"MİLLETİN İHTARINA KARŞI YÜZÜ KIZARMAYANLARDAN DA DEĞİLİZ"
Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti : "Bunun böyle olması gerektiğini de bu millet 3 Kasım'da gösterdi. Anlamadılar. Bu defa 28 Mart'ta bir ihtar daha çekti. 22 Temmuz'da milletimizin demokrasiden taviz veremeyeceğini çok daha gür bir şekilde millet haykırdı.
Sağır sultanın duyacağı şekilde. Ama öyle anlaşılıyor ki yine duymazdan anlamazdan gelmeye devam ediyorlar. Zannediyorlar ki zaman geçecek. Zannediyorlar ki demokrasi ısrarından vazgeçecek onlara da gün doğacak zannediyorlar. Bbu açık bir gaflet. Bu ülkeyi anlamaktır.
Türkiye geri dönülmez bir yola girdi.
Millet iradesine sırt çevirenlere
prim yok. Onlar sırça köşklerinden çıkmadıkları için bilmezler. Ama bu kardeşiniz, bu ülkeinn bütün şehirlerinde köylerinde dolaşıyorum. Bu milletin hissiyatını çok iyi biliyorum. Millet iradesi ne yönde tecelli etsin,
milli irade karşısında boynumuz kıldan ince. Seçim sandığında milletin onlara söylediğini bize söylemiş olsa millet, biz köşemize çekilmiş oluruz. Millete rağmen burada değiliz. Millete rağmen yürüyor değiliz. Milletin ihtarına karşı yüzü kızarmayanlardan da değiliz"
"BUNLAR FAYDA ÜZERİNE DEĞİL, ZARAR ÜZERİNE KURULUDUR"
CHP'ye eleştirilerini sürdüren Başbakan Erdoğan, "40 yıl
siyaset yapıp bir dikili ağacı hükümetlerde en önemli görevlerde bulunup arkalarında bu milletin hayırla yad edeceği anacağı bir tek dikili
ağaç bırakmayanlar muhasebelerini yapmaktan nereye kadar kaçacak. Ana muhalefetten biri diyor ki... Başbakan belediye başkanılğı döneminden bir eser söylesin. Gerek yok ki söylemeye.
İstanbul halkı zaten söylüyor. İstanbul halkı neden
AK Parti diyor da CHP demiyor. Her şey ortada. İstanbul CHP'nin susuzluğu nasıl tattırdığını çok iyi bilyor. 7 regülatörle, dağları delerek İstanbul'a nasıl su getirdiğini de çok iyi biliyor. CHP'nin istanbulu nasıl çöplük haline getirdiğini de çok iyi biliyor. Maskelerle İstanbulluların dolaştığı bir ildi. CHP'den devraldığımızda 1 yıl içerisinde İstanbul havası temizlendi. CHP zihniyetinden bu ülkeye fayda gelmez. Bunlar fayda üzerine değil, zarar üzerine kuruludur" dedi.
"MİLLETE RAĞMEN HAREKET EDENLER MUTLAKA KAYBEDECEK"
"Millet iradesini siyasetinin temeli sayanlara daima engel olmaya çalıştılar" diye konuşan Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı: "Bunu yaparken zaman zaman demokrasi yıprandı. Milletin vicdanında derin yaralar açıldı. Bunlar Türkiye'nin yakın tarihinin yüz kızartıcı dönemleridir. Devlet ile milletin arasına duvarların örüldüğü dönemlerdir. Türkiye'nin krizlere girdiği dönemler olmuştur. İstikrara aynı gölgeler yine düşerse kaybeden yine Türkiye olacaktır. Orta uzun vadede Türkiye'nin
medeniyet güzergahı değişmeyecek. Millete rağmen hareket edenler mutlaka kaybedecek. Türkiye'nin yakın tarihinde bu dersler en canlı örnekleri ile görülebilir. Türkiye'de maalesef demokrasiyi millet iradesini tam olarak içine sindiremeyenler hazmedemeyenler var. Hala bazıları çok partili demokratik haya ayak uydurmakta zorluk çekiyor. Oysa demokrasinin temeli farklı partilerin farklı görüşlerin varolabilmesi özgürce
rekabet edebilmeleridir. Biz inanıyoruz ki her türlü sorunun çözülme yeri siyasettir. Hertürlü meselenin tartıyma yeri siyasettir. Millet iradesinin tecelli yeri siyasettir"
DHA