Yeniçeri, “Cemevinin içinde bulunan Uğur Kurt’un hedef alınması olayın profesyonel bir provokasyon olduğunu göstermektedir. Yeni senaryonun adı Alevi-Sünni çatışmasıdır. Kimse oyuna gelmemelidir.” dedi. Yeniçeri, polisin provokatörlerin göstericilerin arasına sızmasını engellememesini de eleştirdi.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Yeniçeri dün İstanbul Okmeydanı’nda yaşanan olayları değerlendirdi. Yeniçeri konuyla ilişkin şunları söyledi: “Türkiye maden tarihinin en büyük faciasıyla Soma’da sarsılmışken dün Okmeydanı’nda Uğur Kurt adlı yurttaşın ölümü ile sonuçlanan yeni bir provokasyon eklendi. Cemevinin içinde bulunan Uğur Kurt’un hedef alınması olayın profesyonel bir provokasyon olduğunu göstermektedir. Bunu da Kürt-Türk çatışmasını planlayan odakların yaptığından kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Yeni senaryonun adı Alevi-Sünni çatışmasıdır. Kimse oyuna gelmemelidir. Yüzünü kapatanlar, polise molotof kokteyli atanlar, polisin zırhlı aracını yakanlar, gösteri ve yürüyüş hakkını kullananlar değil, provokatörlerdir. Yüzü kapalı militanlar kimlerdir? Emniyet güçleri neden silahsız ve saldırısız gösteri yapanların arasına bu militanların sızmasına izin verir? Yüzünü kapatıp polise molotof atan teröristlerin önceden tespit edilip kitlenin içine sızması nasıl engellenemez olduğu anlaşılmazdır. ‘Kurt puslu havayı sever’ diye bir atasözümüz vardır. Birileri kargaşa ve kaotik ortam oluşturup ardından provokasyon yapmaktadır. Konuyla ilgili olarak 27.05.2013 tarihli bir önerge vermiştik. Tamamen bu önergenin içeriği Okmeydanı’nda meydana gelen hadiselere ilişkindir.”
CİHAN