17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında, çeşitli bakanlıklar ve emniyet Genel Müdürlüğü'nde üst düzey atama furyası de devam etti. Ancak Resmi Gazete'de yayınlanan atama kararlarında müthiş bir ayrıntı var. Hurriyet.com.tr'den Aysel Alp ve Zeynep Gürcanlı'nın haberine göre, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı'na ilişkin, aralarında 16 il emniyet müdürünün yer değiştirmesine ilişkin kararın da bulunduğu atama kararlarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasının bulunması dikkat çekti. 

Resmi gazetede yer alan atama kararları, atamaların yapıldığı ilgili Bakanlıklardan sorumlu bakanın imzasını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onay imzasını taşıyor. Kararnamelerin tarihi olarak ise, Resmi Gazete'de "7 Ocak 2014" tarihi yer alıyor. 

7 Ocak tarihli bu atama kararlarındaki müthiş ayrıntı ise, Resmi Gazete'de iki gün önce yayınlanan bir vekalet kararıyla doğrudan ilgili; Başbakan Erdoğan, resmi ziyaret için Japonya'ya giderken, devletin olağan işleyişi çerçevesinde vekaletini yardımcısı, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'a bırakmıştı. Başbakan'ın yurtdışındayken vekaletini Beşir Atalay'a bıraktığına ilişkin karar da, Resmi Gazete'nin 5 Ocak sayısında yayınlandı. Yani 5 Ocak'tan itibaren, Başbakanlık görevinin vekaleti resmen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'da. 

Başbakan Erdoğan'ın vekaletini 5 Ocak'ta Beşir Atalay'a vermiş olmasına rağmen, 7 Ocak tarihli atama kararlarında imzasının bulunması, iki olasılığı gündeme getirdi: 

İlk ihtimal, kararnamelerin Başbakan Japonya'ya hareket etmeden önce hazırlanıp, hükümet tarafından bekletilmesi. Eğer bu ihtimal doğruysa, hükümetin, aralarında emniyet müdürlerinin de bulunduğu üst düzey atamaları, Başbakan yurtdışındayken yapmayı tercih ettiği yorumu ortaya çıkıyor. 

İkinci ihtimal ise, kararnamelerin Başbakan tarafından imzalanıp, Erdoğan yurtdışına çıkmadan onay için Çankaya Köşkü'ne gönderilmiş olması. Bu durumda, kararnamelerin incelenmek üzere Cumhurbaşkanlığı'nda bekletilmiş olma ihtimali ortaya çıkıyor. 

Adalet eski Bakanlarından, Anayasa hukukçusu Prof. Hikmet Sami Türk, konuyla ilgili olarak Hürriyet'in sorusu üzerine, "atama kararlarına imzayı, Vekalet kendisinde olduğu için Başbakan adına Beşir Atalay atmalıydı" dedi. Türk, şöyle konuştu; "Anlaşılan o ki, bu kararnameler önceden hazırlanmış. Başbakan, gittikten sonra da Resmi Gazete'ye gönderilmiş. Doğru olan, imzayı Başbakanlık görevine vekalet eden Beşir Atalay'ın atmasıydı. Ancak işlemin sakat olduğunu, yok hükmünde olduğunu söylemek mümkün değil. Hukuki olarak 'geçersizdir' denilemez." 

Türkiye'yi "savaş meydanına" benzeten Türk, şöyle dedi: "İktidar, cemaate yakın gördüklerini görevden alıyor, pasifize ediyor. Adeta bir muharebe var. Bu atamalar da onun sonucudur. Cadı avına çıkılmış durumdadır. Böyle bir ortamda hazırlanmış kararnameler..." 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyelerinden Prof. Hasan İşgüzar ise, Başbakan Erdoğan'ın kararnameleri yurtdışındayken "elektronik imza" ile imzalamış olabileceğini söyledi. "Asil, her zaman vekalet vermiş de olsa, işlem tekemmül ettirebilir" diyen İşgüzar, Başbakan Erdoğan'ın kararnameleri elektronik imza ile Japonya'da imzalamış olabileceğini söyledi. 

Daha önce Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarlığı görevinde de bulunmuş olan İşgüzar, bir başka ihtimalin ise, kararnamenin Cumhurbaşkanı'nın onayı için Çankaya Köşkü'ne gönderilmiş ve orada incelenmek üzere beklemesi olabileceğini söyledi. İşgüzar, "atama kararnameleri tarihsiz olarak Sayın Başbakan tarafından yurtdışına resmi ziyaret çıkmadan önce imzalanmış ve Çankaya Köşkü'ne onay için gönderilmiş olabilir. Onay takdiri Sayın Cumhurbaşkanı'nda olduğu için, kararname imzasız gönderilip, Sayın Cumhurbaşkanı'nın onay verdiği tarih kararnameye yazılmış olabilir" dedi.