Siyasette “Hocaların Hocası” olarak bilinen, AKP'de Başbakan Erdoğan ve Abdullah Gül'ün de hocası olan AKP İstanbul Eski Milletvekili Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş katıldığı bir televizyon programında çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

Bugün Tv'de Erkam Tufan Aytav'ın canlı yayın konuğu olan Yalçıntaş, 17 Aralık ve sonrasında Başbakan Erdoğan'ın değişen siyasetini ve Hizmet Hareketine karşı tutumunu değerlendirdi.

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonudan adı geçen 3 bakanın Erdoğan tarafından bizzat seçildiğini söyleyen Yalçıntaş, söz konusu bakanların ne yaptığını, ekonomik durumlarını ve nerelere gidip geldiğini Erdoğan'ın bilmemesinin mümkün olmadığını belirtti. Yalçıntaş iddialarda adı geçen bakanların istifa edilmeye zorlanmak yerine Erdoğan'ın kendisinin istifa etmesi gerektiğini vurguladı; 

"Ben başbakan olarak skandalın henüz ortada ispat falan yok ama ortada birçok delil var doğmasını önleyememişim, zamanında istihbaratımı alamamışım, bunları tam başlangıcında gereken muamele yapmamışım, bu nedenle istifa ediyorum' diyerek Abdullah beye istifasını vermeliydi. Hükümetin kurulması için, Abdullah bey yine yüzde yüz kendisine tekrar görev verecekti. Normali buydu. Ama kendisi birdenbire telaşa kapıldı hiç böyle bir şey yapmadı." 

 

'Bu okullar büyük fedakarlıklarla açılmıştı. Bunlar yurt dışında Türkiye’nin en iyi temsilcileridir.' diyen Yalçıntaş, Erdoğan'ın okullara yönelik hakaretlerinin öfkeyle söylenmiş olduğunu ifade etti. Yalçıntaş, Türk Okullarının tehlikeli olmak bir yana, esas tehlikenin Türk Okullarının aleyhinde yapılan girişimler olduğunu söyledi: 

"Bu okullar ne kadar büyük fedakârlıkla açılmıştır, yurt dışında Türkiye’nin en iyi temsilcileridir. Sadece Türkçe ve İstiklal Marşımız bayrağımız bakımında da değil. Dış Ülker’de ihracatımız bakımından da faydaları çok fazla. Nereden bakarsanız Türkiye’ye büyük katkısı oluyor.  On sene başkanlığını yaptığım ocağımızdaki pek çok vatanperver, milliyetçi, dindar, memlekete hizmet eden kişiler varsa bizzat yardım etti, gördüm." 

"Başbakanımız bu hırsla kalkıp böyle bir tavrı içine girdiği zaman kendi ikballerini, siyasi geleceklerini; başbakan ne yaparsa yapsın doğru ya da yanlış, hatalı veya hatasız onu “febiha” Arapçası “yes man” İngilizcesi, “evet efendim bahsi hikmet buyurdunuz”, deyip bazen de onun söylediklerini daha abartılı açıklamalı yapan insanlardır bir avuç insanlardır. Yoksa ben bütün bir Ak Parti camiasını, bütün bir maarif camiasının, hatta daha ileri giderek söylüyorum kabinenin tümünü bu yanlışlıkları tasvip etmediğini şahsen biliyorum. 

"İşte demek ki politik mülahazalar onların seslerini kısmalarını ya da çıkaracakları günü bekliyorlar. İşte çıkardı. İçişleri bakanımız vardı, İdris Naim Şahin. Açılım söz konusu olmuş ise onun bakanlığı zamanında oldu. Çıkış yaptı."