Bu haberi okuduğunuzda,
seçimlerin en çok konuşulan dört liderine verilen oylar netleşmiş olacak. Peki, Recep
Tayyip Erdoğan, Deniz
Baykal,
Devlet Bahçeli ve
Mehmet Ağar, 3
Kasım sonrası uzun “seçim maratonundan” nasıl etkilendi? 4,5 yılda akıp giden sadece zaman olmadı onlar için. Kendilerinden de çoğu şeyi götürdü. Siyasi söylemleri bir yana fiziksel görüntüleri, kiloları, bedenleri,
kıyafet seçimleri, hayat tarzları,
spor, beslenme alışkanlıkları da değişti.
3 Kasım’dan sonra
yurt içi ve yurt dışında her gün mekik dokuyan Erdoğan’ın “aşırı hareketliliği” gazetecilerin de ‘şikayet’ konusu olmuştu. Ama Erdoğan’ı en fazla yıpratan yıl, 2007 oldu.
367 krizi,
cumhurbaşkanlığı seçimi, artan
terör olayları,
erken seçim ve mitingler, Erdoğan’ı bu yılın en fazla yıpranan ismi yaptı. 4,5 yılın vermiş olduğu yorgunluk, en fazla da onun yüzünde hissettirdi kendini. 2001’de
AK Parti’yi kurarak
Başbakanlık koltuğuna oturan Erdoğan, fiziksel açıdan en fazla değişen lider oldu.
gözaltı torbaları. 2002’de neredeyse yok denecek kadar az olan gözaltı torbaları epey büyümüş durumda. Bu durum Başbakan’ın dört yıl öncesine göre daha az uyuduğunu, yorulduğunu gösteriyor. Yönetici ve
iletişim uzmanı Dr. Murat Toktamışoğlu Erdoğan’ın yüzüne daha sakin ve olgun bir ifade de eklendiğini söylüyor. Toktamışoğlu’na göre değişmeyen tek şey, Başbakan’ın ani ve duygusal çıkışları.
BEL FITIĞI, ŞEKER HASTALIĞI…
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’da dikkat çeken bir diğer değişim ise saçlar ve
bıyıklar. Saçlarındaki azalmanın yanı sıra beyazlardaki artış da gözden kaçmıyor. Bıyık kesimi yıllardır aynı olsa da çoğalan beyazlar dikkat çekiyor. Geçen yıllara oranla Erdoğan biraz kilo aldı. Ancak karbonhidrat diyeti sayesinde sekiz kilo verdi. 1,85 boyunda ve 90 kilo olan Erdoğan, mitingler sayesinde birkaç kilo daha zayıfladı. Günde iki miting yapan Erdoğan’ın sesi günden güne kısıldı. Bunun için maydanoz ve
brokoli suyu içerek çözüm aradı.
Başbakan en fazla
pilav ve eşinin yaptığı erişte yemeğini seviyor. Ancak diyet yaptığı için bunlardan artık uzak duruyor,
sebze yemeklerini
tercih ediyor. Önceden daha az uyuyan Erdoğan günde altı saat uyuyor. Ayrıca Başbakan ilk yıllara göre
giyiminde daha şık ve özenli.
Yoğun ve stresli hayat, Erdoğan’ı dört yıl öncesine göre fiziksel olarak değiştirirken bazı hastalıkları da beraberinde getirdi. 2003’te açılışını yapmak için gittiği
Bayrampaşa Şehir Parkı’nda attan düşen Erdoğan belini incitti. Kısa süre sonra da bel fıtığı teşhisi kondu. Belindeki rahatsızlık sebebiyle dik yürümeyen Erdoğan, bazı programlarına doktorların
tavsiye ettiği özel yastıkla gitmek zorunda kaldı. Ancak, Başbakan’la ilgili en ciddi rahatsızlık geçen
Ramazan’da yaşandı. Makam arabasında fenalaşan Erdoğan’a kan
şekeri düşmesine bağlı olarak hipoglisemi teşhisi konuldu. Aşırı yorgunluk ve oruçtan dolayı ortaya çıkan şeker hastalığı Erdoğan’ı en fazla yıpratan rahatsızlıktı. Erdoğan, hipoglisemi’yi diyet yaparak düzende tutmaya çalışıyor. Günlük 70 üniteden fazla karbonhidrat almıyor, şekerli ve unlu yiyeceklerden uzak duruyor. Başbakan’ın
menü listesi de eskiye oranla değişti. En sevdiği unlu yiyecekler artık listede yok.
Yumurta,
peynir,
balık,
bamya gibi karbonhidrat değeri düşük besinler öncelikli yer tutuyor. Önceleri futbolla ilgilenen Başbakan, belindeki rahatsızlık nedeniyle çok fazla spor yapamıyor. Evdeki
koşu bandını ise kullanmaya fırsat bulamıyor.
BAYKAL’IN SAÇI AĞARDI, YANAKLARI SARKTI
Liderler arasında yaşça en büyük olan
CHP lideri
Deniz Baykal. 2008’de 70 yaşına girecek olan Baykal, ilerleyen yaşına rağmen muhaliflerinin aksine
genç kalmayı başaranlardan. Ancak 4,5 yılın getirdiği yorgunluk onda da kendini hissettiriyor. Baykal’da ilk göze çarpan değişiklik, kaşları ve saçları. 2002’de gür ve
siyah olan kaşları biraz daha seyrelmiş görünüyor. Saçlarından çok şey kaybetmese de siyahların yerini beyazların aldığı gözden kaçmıyor.
Çankaya Oran koşu yolunda sekiz kilometre yürüyor. 25 yıldır yürüyüşünü aksatmayan Baykal,
Antalya’da olduğu dönemlerde her sabah 2 bin kulaç yüzüyor.
GENÇLİK SIRRI YOĞURT, ZEYTİNYAĞI, SARIMSAK
İlerleyen yaşına rağmen bu kadar genç görünmesinin altında Baykal’ın 25 yıldır uyguladığı bir başka formül yatıyor. 69 yaşındaki CHP liderinin
gençlik sırrı; yoğurt,
sarımsak ve zeytinyağı. Baykal’ın bütün yemekleri
Hatay’dan tamamen
doğal yöntemlerle elde edilen ve taşla ezilip süzülen sızma zeytinyağıyla yapılıyor. Sofrasına
tereyağı ve margarin koydurmuyor. Bu yüzden mümkün olduğu kadar dışarıda yemek yemekten kaçınıyor, evde yemeye özen gösteriyor. Birkaç yıl öncesine kadar her sabah bir diş sarımsağı bir
bardak suyla çiğ olarak yutan Deniz Baykal, son dönemde sabahları sarımsak yerine eşi Olcay Hanım’ın hazırladığı ılık limonlu suyu içiyor. CHP liderinin vazgeçilmezlerinden biri de yürüyüş sonrası maydanoz yemek. Zeytinyağlı fasulyeyi seven Baykal, çikolata gofret ve şekerlemeyi ziyaretler dışında yemiyor.
Baykal’daki en bariz değişiklik dört yılda ağaran saçları olsa da yıllardır saçlarının dökülmemesinin belki de en önemli sebebi, Hatay’dan getirttiği defne sabunu. Bir zamanlar Doğu Roma imparatorlarının
saç dökülmesi ve saç sağlığı için ilaç yerine kullandığı defne ağacının yemişlerinden yapılan özel defne sabunu, CHP liderinin yıllardır vazgeçilmezi. Bu sebeple saçına şampuan ve saç kremi sürmüyor. Yakın çevresine göre Baykal, saçlarını hiç boyatmıyor.
Televizyon çekimi dahi olsa jöle ve briyantin kullanmıyor. Giyimine eskiden beri özen gösteren Baykal’ın özeni sürüyor. Yaşının tam tersi dinamik bir
görünüm çizmeye çalışıyor. Dr. Murat Toktamışoğlu’na göre Baykal’ın da yıllar içinde sert ve agresif tutumunda bir değişiklik yok.
BAHÇELİ'DEKİ DEĞİŞİM SAÇLARINDA KENDİNİ GÖSTERİYOR
MHP lideri Devlet Bahçeli’deki değişim, ağaran ve seyrekleşen saçlarında kendini gösteriyor. Ayrıca yüzündeki çizgiler de artmış durumda. Devlet Bahçeli’nin tavırlarında 2002’ye oranla büyük bir değişiklik yok. Ancak en bariz değişim söylemlerinde kendini gösteriyor. Ülkü ocakları ve tabana yönelik uzlaşmacı yaklaşımı, son 2 ayda AK Parti merkezli bir karşıtlığa büründü. Doktorlara göre bu da stres artıran bir faktör. MHP liderinin giyim tarzı da dört yıl öncekiyle aynı. Siyah ve lacivert
takım elbiseden vazgeçmiyor. Geçen seçimlerde olduğu gibi beden dilini kullanma konusunda sıkıntı yaşıyor. MHP Genel Başkanı Bahçeli, 59 yaşında. Kendisiyle ilgili tek önemli problemi kalbindeki üç damarın tıkalı olmasıydı. Üç yıl önce by-pass ameliyatı geçiren Bahçeli, doktorların tavsiyesi üzerine kendini çok fazla yormuyor. Bu yüzden az miting yapmak sağlığına yaradı. Bahçeli de 2002 seçimlerinden sonra kilo alanlardan.
AĞAR, EN AĞIR BAŞKAN
Demokrat Parti lideri Mehmet Ağar’da ilk göze çarpan değişim kiloları. 4,5 yıl öncesine oranla bir hayli kilo alması dikkat çekiyor. 1,83 boyunda, 95 kilo olan Ağar, genellikle yağlı yememeye özen gösteriyor. Ancak Ağar için eşinin yemekleri vazgeçilmezi. En çok da
patlıcan kebabı ve zeytinyağlı pırasayı seviyor. Fırsat buldukça evde yemeyi tercih ediyor. DP liderindeki başka bir değişim de saçlarındaki aklar. Diğer liderlere oranla saçlarında çok fazla dökülme olmasa da siyah saçları dört yılın sonunda ağardı.
kulak iltihabı. Ancak uçağa binmediği zamanlarda bu durum sıkıntı oluşturmuyor. Günde iki-üç tane sigara içiyor. Sesinin kısıklığı ise mitinglerde çok fazla bağırmasından kaynaklanıyor. Ağar’ın sesi için kullandığı formül diğer liderlerinkinden farklı.
Maydanoz suyu yerine sesini güçlü tutmak için taze
meyve suyu kokteyli ve acı pul biberle karıştırılmış zeytinyağı kullanıyor. Sesinin kısılmasının yanı sıra miting maratonunda o da kilo verdi. Eşinin yemeklerinden uzak kalması ve yoğun tempo, Ağar’ı 6 kilo hafifletti.
Mehmet Ağar’ın kıyafet seçiminde yıllardır değişiklik yok. Tercihini takım elbiseden yana yapan DP lideri, mitinglerde beyaz gömleğiyle boy gösterdi. Ağar, sabahları yürüyüş yapıyor. Saçlarını boyatmıyor.
AKSİYON