Yerel seçimlere bir hafta kaldı. Anketler partilerin oy oranlarına yönelik farklı sonuçlar ortaya koyarken, büyükşehirlerdeki rekabet ise kızışıyor. Türkiye’de yıllardır dile getirilen ‘İstanbul’u alan Türkiye’yi alır’ sözü dikkate alındığında sonucu en çok merak edilen şehirlerden biri olarak İstanbul öne çıkıyor. İstanbul’u iki dönemdir yöneten AK Partili Kadir Topbaş geçen seçimlerde şimdi CHP Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu’yla yarışmıştı, bu yıl ise karşısında 15 yıldır Şişli’yi yöneten Mustafa Sarıgül var. Bir dönem CHP’den ihraç edilen Sarıgül, aylar süren tartışmalı süreçten sonra CHP’yle el sıkışarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na talip oldu.
‘Ötekisi olmayan İstanbul’ sloganıyla çalışmalarını yürüten Sarıgül, İstanbul için projelerini, seçim vaatlerini ve CHP’nin geleceğine dair Radikal'in sorularını cevapladı. “İlk işim İstanbul’un tarihi siluetine hançer gibi saplanan 16/9 gökdelenlerini tıraşlamak olacak” diyen Sarıgül, CHP’ye genel başkan olacağı yönündeki iddialara karşılık da “Biz Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile bir kez tokalaştık ve bu tokalaşma ömür boyu devam edecek” diyor.
İşte Sarıgül’ün cevapları:
OY ORANLARI NASIL? Aslında çok gerilerden geldik. Kadir Başkan’la (Topbaş) aramızda çok fark vardı. Son günlerde bu fark kapandı. Şu anda oy oranımız AKP’yle başa baş. Biz şu anda 18 ile 24 arası ilçede çok iddialıyız. İstanbullular bir tercih yapacak. İstanbul, Ankara’ya mı bağlı olacak İstanbul İstanbul’dan mı yönetilecek? İstanbul’u 20 yıldan beri yönetin anlayışta bir yorgunluk ve enerji düşüklüğü var. Artık değişim zamanı geldi.
İKİ DÖNEM İSTİYORUM: Bence bir belediye başkanı 10 yıldan fazla görevde kalmamalı. 10 yıldan fazla görevden kalınca heyecan ve enerjisi düşüyor. Ben halkımızdan 10 yıl (iki dönem) için görev istiyorum. Fazlası yok…
TRAFİK İÇİN SİHİRLİ FORMÜL: İstanbul’da ulaşım kilitlendi. Bu sorunu hafif raylı sistem ve metroyla çözeceğiz. 20 yılda, İstanbul’da yapılan metro 68 kilometre. Oysa, Şanghay’da 18 yılda 437 kilometre, Yeni Delhi’de 10 yılda 190 kilometre metro yapılabildi. Biz 5 yılda 200 kilometre metro yapacağız. Hafif raylı sistemler ile metro entegrasyonunu sağlayacak transfer merkezleri yapacağız. Bu transfer merkezlerinde ücretsiz otoparklar ve alışveriş üniteleri olacak. Deniz ulaşımında da bir bağlantı noktası olacak. E-5’in üstüne de bir ‘havaray’ çalışması yapıyoruz. Kaynakları da hazır. 5. yılın sonunda İstanbullular trafiğin rahatladığını hissedecekler.
YERİNDE DÖNÜŞÜM YAPACAĞIZ: Biz kentsel dönüşüm değil kentsel gelişim üzerinde duruyoruz. Depreme dayanıksız binaları önce tespit edip sonra yerinde dönüştüreceğiz. Ekonomik durumu iyi olmayan aileler için binalarının depreme dayanıklı hale getirmeleri için fon oluşturacağız.
O KULELER YAKIŞMADI: Mimar Sinan’ın oluşturduğu İstanbul’un tarihi siluetine 16/9 kuleleri yakışmadı. Geleneklerimizden kimliğimizden bahsedenler İstanbul’un tarihini katlettiler. Ben yatırımcıya saygı duyuyorum ve mülkiyet hakkı kutsaldır. Ama ben gelir gelmez mutlaka ve mutlaka, o mülk sahipleriyle konuşup anlaşacağım. Siluete giren bölümleri tıraşlayacağız.
ÜCRETSİZ İNTERNET NASIL OLACAK? Bedava internet sistemini Nişantaşı’nda uyguluyoruz. İstanbul’un belli meydanlarında üniversitelerin yoğun olduğu yerlerde interneti biz sağlayacağız. Kent için projelerimiz var. Her mahallede kreşler açıp, kadın, spor merkezleri, emekli evleri, gençlik merkezleri yapacağım. AKM’yi hızla onaracağız. Kadıköy’de bir opera binası yapacağız. Tepebaşı’nda da bir konser salonu yapacağız. Ayrıca Haydarpaşa ve Sirkeci garlarını, çevreleriyle birlikte değerlendirerek, proje yarışmasıyla, dünya çapında iki kent müzesi haline getireceğiz. Ama tren istasyonu da kalacak.
TOPBAŞ İSTİFA ETMELİYDİ: Gezi Parkı bana göre bir belediye başkanın yüz karasıdır. Bir belediye başkanı meydanlarını halka kapatıyorsa bu görevde bir saat bile kalmaması lazım. Sayın başkan Dünya Belediyeler Birliği Başkanı olduğunu söylüyor. Sormak lazım dünyanın herhangi bir demokratik ülkesinde başkanlar meydanı halka kapatıyor mu? Kadir Başkan’ı Gezi olaylarına kadar çok seviyordum ama Gezi’den sonra bir kırılma yaşandı. Gezi sürecinde kendisi de masum değil. İstifa etmeliydi.
BAŞBAKAN RAHATSIZ OLDU: Sayın Başbakan, ben Şişli’deyken nokta kadar bir şey söylemedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olunca da benimle ilgili söylemedik laf bırakmadı. Ben büyükşehir adayı olunca Başbakan heyecanlandı ve rahatsız oldu. Oy oranımız yüzde 40’ı geçince eleştiriler geldi. Aslında Başbakan da haklı. İstanbul’u kaybetmek istemiyor.
ELİ BIÇAKLI KİŞİLER: Bana haksızlık yapılıyor. Provokasyon yapılıyor. Ben vatandaşa sinirlenmem. Sabah 06.00’dan gece 23.00’e kadar vatandaşın gönlünü yapmaya çalışıyorum. Bir provokatör gelirse benim partime ağır laf ederse ben sadece iter geçerim. Aksi takdirde çok olaylar oluyor. Biz Eyüp’e girerken eli bıçaklı kişiler bıçakla tehdit ediyor. Bir CHP’li belediye başkan yardımcısının ağabeyi Kadir Topbaş’a saldırsa ne olur olmaz.
ÇARE CHP: Bence çare CHP’dir. CHP’nin 35 sene önce İstanbul’da uygulamaya geçirdiği projeleri bugün AK Parti yapmaya çalışıyor. Bense herkesin çaresiyim.
CEMAATE HAKSIZLIK YAPILIYOR: Benim cemaatlerle ilişkim hep iyi oldu. AKP ile Gülen Cemaati arasındaki gerilim bana yaramaz. Ben ayrıca Gülen Cemaati’ne yapılanları da doğru bulmuyorum. Ve kendilerine büyük bir haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Saldırıları da görüyor ve üzülüyorum. Bir teşbih; berekettir, güzellik, nazardır. Siz iyi günde aldığınız teşbihi kötü günde iade ediyorum diyorsanız bu ne inançlarımıza ne insanlığa sığar. İktidar herkesi korumakla mükelleftir.
GİZLİ GÜNDEM İDDİALARI: (CHP’ye genel başkan olma hesabı) Siyaset adamının gizli gündemi olamaz. Her şeyi açıktır. Ben ne yapacaksam Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yapacağım. Biz kendisiyle bir kez tokalaştık ve bu tokalaşma ömür boyu devam edecek. Gelen tehlikeye karşı el ele kol kola birlikte hareket edeceğiz. Artık tehlike yanımızdan geçip gitmiyor üzerimize üzerimize geliyor. Tehlikeden kastım şu: Ötekisi olan bir anlayış var iktidarda. Siz hâkim, savcı ve polisleri istediğiniz gün alıyorsunuz. Milli Eğitim Bakanlığı’nda müdürleri istediğiniz anda alıyorsunuz. Senin polisin benim polisim savcın olmaz. Savcı ve polis herkesindir. Türkiye’de çiviler yerinden oynadı. Bu iyiye işaret değil. Hangi demokratik ülkede sosyal medya yasaklanabilir. Türkiye bu seçimde tercihini yapacak. Ya Afganistan, Pakistan ve İran’dan yana ya da demokratik ülkelerden yana tavır koyacak. İktidar Avrupa Birliği’ne üye olacağım diye geldi ama şimdi AB bize nota verir oldu. O nedenle tehlike üzerimize geliyor.