Milliyet Abdullah Gül'ü Köşk'e çıkardı

Milliyet gazetesi manşetten verdiği 'Abdullah Gül Köşk'e çıkarken' isimli başyazısıyla 11. Cumhurbaşkanı'ndan 'isteklerini' sıraladı, demokrasi vurgusu yaptı.

Milliyet Abdullah Gül'ü Köşk'e çıkardı

İşte 'Gül'ün Çankaya Köşk'üne çıkma yetkisini alması az çok kesindir' diyen o başyazı: TBMM'nin bugünkü birleşimi, Türkiye'nin on birinci cumhurbaşkanının seçiminin ilk turuna sahne olacak. Sandıktan mutlak bir zaferle çıkan AKP'nin adayı Abdullah Gül'ün, en geç 28 Ağustos Salı günü yapılacak olan üçüncü tur oylamada Çankaya Köşk'üne çıkma yetkisini alması az çok kesindir. Cumhurbaşkanlığı, Türkiye'nin en yüksek makamıdır. Yalnızca yönetimin başı olması, karar alma mekanizmasındaki kritik işlevleri değildir önemli olan. Cumhurbaşkanı, ulusun birliğinden, ülkenin bütünlüğünden, geniş anlamda Türkiye'nin her şeyinden sorumludur. Tarihsel ve kültürel faktörlerin de etkisini taşıyan sembolizmi nedeniyle Türk toplumunun kalbinde çok ayrı bir yeri vardır bu makamın. Böylesine hassas bir makama, toplumun mümkün olduğunca en geniş mutabakatını arkasına almış olan bir şahsiyetin seçilmesi, kuşkusuz tercihe şayan bir durum olurdu. Yine de, Türk-İş'ten Odalar Birliği'ne, TİSK'ten daha ihtiyatlı bir çizgide durmakla birlikte TÜSİAD'a kadar çok geniş bir yelpazeye yayılan sivil toplum kuruluşlarının çoğunlukla kendisine destek açıklaması, Gül'ün işini kolaylaştırıyor. * * * Anayasa'nın koyduğu kurallara uygun bir şekilde yapıldığı sürece, herkes bu seçimin sonucunu kabullenmek ve ortaya çıkan yeni tabloyla birlikte yaşama gereğine kendisini uyarlamak durumundadır. Bu arada, Gül'ün Çankaya'ya çıkışından rahatsızlık duyan kesimlerdeki tepkiler de sürüyor. Özellikle büyük kentlerimizin merkezlerinde yaşayan, oyunu çoğunlukla CHP'ye vermiş olan toplum kesimlerinin Gül'ün adaylığını belirgin bir tedirginlikle karşıladıkları bir olgudur. Bu kesimlerde, Gül'ün seçimiyle cumhuriyetin laiklik ilkesinin telafi edilemeyecek bir şekilde zemin kaybedeceği yolunda yaygın kaygılar mevcuttur. Nitekim CHP, bu kesimlerin hassasiyetleri üzerinden Gül'ün cumhurbaşkanlığına sert bir tepki veriyor. Gül, Milli Görüş ekolünden yetişmiş bir politikacıdır ve geçmişte laikliği ve cumhuriyet ilkelerini olumsuzlayan bazı talihsiz açıklamalarda bulunmuştur. Geçmişten çıkıp gelen bu gölge, şimdiden Çankaya Köşkü'nün kapısına uzanıyor. Ayrıca, Türkiye, sembollerin büyük önem taşıdığı bir ülkedir. Gül'ün eşinin örtünme tercihi, türban tartışmalarının önümüzdeki 7 yıl süreyle Türkiye'nin gündemini geniş bir şekilde meşgul edeceğini şimdiden gösteriyor. Buna hazırlıklı olalım. * * * Son günlerde yaptığı "Rol yapmıyorum, ben şeffaf biriyim" şeklindeki açıklamalar, Gül'ün toplumun bu kesimlerinde kendisiyle ilgili olarak duyulan rahatsızlığın farkında olduğuna işaret ediyor. Gül, verdiği güvencelerle bu tereddütleri dağıtmaya çalışıyor. Sonuçta, Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesi nasıl demokrasiye uygun bir tasarruf ise onun Çankaya'ya çıkmasından rahatsızlık duyan insanların görüşlerini demokrasi içinde ifade etmeleri de en doğal haklarıdır. Demokrasimizin bulacağı yeni dengede herkes birbirine tahammül edecektir. Bütün mesele, Gül'ün cumhurbaşkanlığına ve AKP iktidarına duyulan tepkilerin demokrasinin sınırları içinde kalması, bu çerçevenin dışına çıkma arayışlarına girilmemesidir. AKP iktidarı ve onun desteğindeki muhtemel cumhurbaşkanı, muhalefete karşı tahammül göstermenin aslında demokrasinin en önemli güvencesi olduğunu idrak etmelidir.
<< Önceki Haber Milliyet Abdullah Gül'ü Köşk'e çıkardı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER