İki parti de
tahliye edilmeyeceklerini bile bile
tutuklu sanıkları
aday gösterdi. Seçim sürecinde
kepenk ittifakı yapan
CHP ile BDP,
Meclis'i boykot edererek
kriz çıkarıldı
AYNUR EKİZ / ANKARA
Tutuklu vekilleri bahane ederek
seçmen iradesine
ambargo koyan CHP-BDP ikilisi,
Ergenekon ve
PKK örgütlerinin tercihlerini
siyasete taşıyarak demokrasiye gölge düşürdü. İki parti tahliye edilmeyeceklerini bile bile Ergenekon ve KCK sanıklarını aday gösterdi. Parti yönetimine Ergenekon davasına karşı olan isimleri taşıyan
Kemal Kılıçdaroğlu, Süleyman
Demirel'in devreye girmesiyle
Silivri sakinlerine Meclis yolunu açtı,
Kandil'den gelen talimatla
seçim sürecini geren BDP'yle kepenk ittifakı yaptı. Seçimden önce 'yargıya saygılı oluruz' diyen CHP lideri
Ergenekon sanıkları tahliye edilmeyince gizli ortağı BDP gibi Meclis'i boykot etti.
ERGENEKON BAYRAĞINI DEVRALDI
Deniz
Baykal döneminde Ergenekon'un avukatlığını yapan CHP'nin,
kaset skandalıyla yenilenen yönetimi, Silivri'nin güdümüne girdi. Kaset skandalının ardından aniden tavır değiştirerek CHP liderliğine aday olan Kemal Kılıçdaroğlu, "Ergenekon neredeyse gösterin üye olacağım" dedi. Ergenekon'un bayraktarlığını devralan CHP lideri, milletvekili adaylarını belirlerken, Silivri'den Meclis'e
tünel açtı.
ÖRGÜT HATIRI LİSTE DEĞİŞTİRTTİ
Ergenekon'un hamileri arasında yer alan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ricası üzerine Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Mehmet
Haberal'ı
Zonguldak birinci sıraya koyan Kılıçdaroğlu, Mustafa
Balbay'ı İzmir'den,
Sinan Aygün'ü
Ankara ve
İlhan Cihaner'i de Denizli'den aday gösterdi. Kılıçdaroğlu,
adaylık başvuruları kesinleşmesine rağmen Cihaner'i sonradan listeye sokarken, Ergenekon'un CHP üzerindeki etkisi bir kez daha kayda geçti. Kılıçdaroğlu, Ergenekon için kimsenin etkisi altında kalmadığını iddia etti. Ancak Demirel seçimlerin ardından "Haberal için ben ricada bulundum" dedi.
SİLİVRİ-KANDİL YAPIMI
Kılıçdaroğlu'nun seçim sürecinde BDP ile yaptığı 'kepenk ittifakı' ise Silivri-Kandil işbirliğini gözler önüne serdi. Öldürülen
teröristlerin yasını tutmak için terör örgütünün ilan ettiği
yasa uyarak, Diyarbakır'daki seçim bürosunu kapatan CHP, savcıların örgüt kardeşliğini deşifre ettiği Ergenekon-PKK ikilisinin güdümüne girdi. CHP'nin yok denecek kadar oy aldığı
Hakkari'deki mitingi ise iki örgütün BDP ve CHP üzerindeki kontrolünü belgeledi.
AK Parti mitingi öncesi çöpleri bile toplamayan BDP'li Hakkari Belediyesi, Kılıçdaroğlu için özel
hazırlık yaptı. Erdoğan'ın mitinginde indirilen kepenkler, PKK talimatıyla açıldı. Kılıçdaroğlu, BDP'lilerin doldurduğu meydanda konuştu. CHP lideri desteğin karşılığını 'belediyelere özerklik' ve KCK'lıların tutuklanmasını eleştirerek ödedi.
PKK GÖLGESİNDE SİVİL SİYASET!
BDP ise milletvekili adaylarını Kandil ve
İmralı'dan gelen talimatlarla belirledi. PKK'nın gölgesinde, seçim sürecinde gerginlik çıkararak oy toplamaya çalışan, CHP'yle gizli
ortaklık yapan parti, 12 Haziran'dan sonra da aynı stratejiye sarıldı.
Yargıtay tarafından cezasının onaylandığını bile bile
Öcalan referanslı Hatip
Dicle'yi ve tahliye edilmeyeceklerini bile bile KCK sanıklarını aday gösteren BDP yönetimi, İmralı'dan gelen talimatla Meclis'i boykot etme kararı aldı.
İMRALI TALIMATI CHP'Yİ DE GERDİ
Ergenekon soruşturmasına karşı sert eleştirilerde bulunan
Süheyl Batum gibi isimleri parti yönetimine taşıyan Kılıçdaroğlu'nun
tutuklu vekiller krizinde takındığı tutum ise Silivri ve İmralı'nın parti üzerindeki etkisini gözler önüne serdi. Kılıçdaroğlu,
Sabih Kanadoğlu gibi hukukçuların 'seçilseler bile tahliye edilmezler" diyen hukukçuların uyarılarına rağmen Ergenekon sanıklarını aday gösterdi. Seçimlerden hemen önce "Mahkeme tahliye kararı vermezse saygılı oluruz" diyen Kılıçdaroğlu, 12 Haziran'dan sonra
Mehmet Haberal ve
Mustafa Balbay serbest bırakılmayınca "Sukunetimizi koruyacağız, çözümü parlamento zemininde arayacağız" demekle yetindi. Bu sırada BDP'li bağımsızlar milletvekilliği düşürülen
Hatip Dicle için Diyarbakır'da toplanarak PKK'nın talimatıyla Meclis'i boykot etme kararı aldı. İki gün sessizliğini koruyan Kılıçdaroğlu, Öcalan'ın boykot kararına
destek vermesi üzerine tavrını sertleştirerek "Arkadaşlarımıza Meclis yolu açılmadıkça
yemin etmeyeceğiz" dedi.
Kurmaylarını toplayan CHP lideri, Kandil güdümündeki BDP gibi Meclis'te yemin etmeme kararı alarak, tutuklu vekiller sorununa siyasi alanda çözüm
arama girişimlerine kapılarını kapattı. Kılıçdaroğlu, tahliye edilmeyeceklerini bile bile aday gösterdiği Ergenekon sanıkları için Kandil güdümündeki seçim partneri BDP gibi Meclis'i boykot etme kararı aldı.